Zorlaşan yaşam şartlarından çevresel etkenlerle azalan testosteron (erkeklik hormonu) seviyesine kadar birçok etken erkeklerde libido kaybına yol açıyor.
Cinsel hayatımız niye böyle oldu?
SORU:
42 yaşında evli bir erkeğim. İşim gereği günde yaklaşık 13 saat çalışıyorum. Yaklaşık 5 yıldır cinselliği sadece eşimin başlatması ve ısrarıyla yaşıyorum. Eşim bu durumdan çok şikayetçi, eskiden çok ilgiliydim, neden böyle oldu? D.S./ İstanbul
CEVAP:
Zorlaşan yaşam şartları hemen herkesi olması gerekenden fazla çalışmaya zorluyor. Geçim sıkıntısı, gelecek kaygısı, büyük şehirlerin kalabalık, trafik gürültü gibi yorucu hayatı insanları hem bedenen hem de ruhen yoruyor. Evi geçindirme sorumluluğunu kadınlara göre daha fazla hisseden erkeklerin zor yaşam şartlarında kimi zaman cinsellik yaşamaya fazla enerjisi kalmayabiliyor. Buna kötü beslenme, stres ve çevresel koşulların etkisiyle azalan sperm sayısı ve düşük testosteron seviyesini de ekleyebiliriz. Ayrıca uzun süreli çalışma, çift ilişkisindeki sorunlar, erotizm ve romantizm eksikliği de cinsel isteksizliğe neden olabiliyor. İlk bakışta cinsel ilgi ve istekte artış sağlıyor gibi görünse de bazı erkeklerde ki pornografi bağımlılığı da cinsel isteksizliğin en önemli nedenlerinden. Cinsel isteksizlik cinsel terapi ile tedavi edilebilir bir cinsel işlev bozukluğudur. Tedavi sorunu yaratan nedenin giderilmesine yönelik yapılır. Organik kökenli sorunlarda üroloji doktorları, psikolojik kökenli sorunlarda cinsel terapistler yardımcı olur. Komplike durumlarda multidisipliner bir çalışma gerekebilir.
Bu yöntem bir fayda sağlar mı?
SORU:
27 yaşındayım, 2 yıldır evliyim. Cinsel ilişkiye giremiyorum. Bir dönem terapiye de gittik ama parmak egzersizlerinde takılıp kaldık. Bir de EMDR yöntemini denemek istiyorum. Sizce faydalı olur mu? K.E./Manisa
CEVAP:
Bilinçaltı kaygılar nedeniyle istemsiz bir şekilde kasılarak ilişkiye girememe durumuna vajinismus denir. Vajinismus, kadın cinsel işlev bozuklukları arasında en sık görülen sorundur. Vajinismusun farklı tedavi yöntemleri olmasına rağmen hemen hepsinin ortak noktası çeşitli tekniklerle kaygıyı azaltarak basit dokunuşlardan tamamlanmış bir ilişkiye aşamalı olarak ilerlemektir. Yöntemler arasındaki fark genelde bu süreçlerdeki kaygıyı azaltma ve duyarsızlaştırma tekniklerindedir. EMDR (Göz hareketleriyle duyarsızlaştırma ve yeniden işleme) bu tekniklerden sadece bir tanesidir. Eğer cinsel birleşmeye engel olan bir istismar taciz gibi travmatik bir olaysa EMDR bu travmanın yarattığı duygusal takılmayı aşmaya yardımcı olur. Sizin durumunuzda parmak girişinde sorun olmayıp penis girişinde takılıp kalmanız da böyle bir travmatik olaya bağlı olabilir. Eşinizle birlikte EMDR uygulayan bir cinsel terapistten destek alarak bu sorunu kolayca çözebilirsiniz. Çünkü siz neye inanırsanız o en etkili yöntemdir.