Cinsel sağlık bilimi araştırmaları erkek ve kadın cinselliğinin hem fiziksel hem de ruhsal açıdan farklı olduğunu gösterir. Bunu belirleyen en önemli faktör hormonlardır. Hormonal yapı erkek cinselliğini kesintili kadın cinselliğini sürekli hale getirir.

Eşim niye günlerce ilgisiz davranıyor?

SORU:

37 yaşındayım, eşimle cinsel uyum so­runu yaşıyoruz. Bazen çok istekli oluyor, aynı gün birden fazla cinsellik yaşamak isterken bazen de günlerce ilgisiz kalıyor. Ben daha düzenli bir cinsellik istiyorum, uyumu nasıl yakalarız? T.U./ İstanbul

CEVAP:

Erkek cinselliğinde cinsel isteğin ve gerilimin giderek arttığı ilişki öncesi dönem ve hemen ardından boşalma sonrası başlayan zorunlu bir refrakter (cinsel uyarana yanıtsız kalınan dinlenme süresi) dönem vardır. Yani erkek cinselliğinin elektrik düğmesinin açılıp kapan­ması gibi kesintili bir döngüsü vardır. Kadın cinselliği ise erkek cinselliğinden farklı olarak adet dönemi dışında kesintisiz ve süreklidir. Yani kadınlar orgazm olduktan sonrada ara vermeden cinsellik yaşamaya devam edebilir. Bu kadınların cinsellikte güçlü yanını oluştu­rur. Kadın ve erkek birbirlerindeki bu fizyolojik farkını bilerek hareket eder, gerçekçi beklen­tiler içinde olursa daha az cinsel sorun daha fazla uyumlu bir cinsellik yaşayabilirler. Eşler karşılıklı konuşarak düzenli bir cinsel birlikte­lik konusunda anlaşabilir, cinsel fizyolojilerine uygun bir birliktelik rutini oluşturabilirler.

Böyle bir durumda nasıl yakınlaşırız?

SORU:

38 yaşındayım, dört yıl önce eşimin beni al­dattığını öğrendim, sonrasında bir şekilde iliş­kimizi toparladık ama o günden sonra eşime karşı cinsel isteğim kayboldu, hiçbir şey eskisi gibi olmadı. Eşimi seviyorum ama arzulamıyo­rum, bunu aşabilir miyim? Ş.K./ Adana

CEVAP:

İnsan cinselliği diğer canlılardan farklı olarak duygu ve düşüncelerden fazlasıyla ilgile­nir. Aşk, sevgi, güven, beğenme gibi pozitif duygular cinsel istek ve arzuyu artırırken, öfke, nefret, tiksinti, güvensizlik gibi negatif duygular cinsel isteğin azalmasına hatta tü­müyle yok olmasına neden olabilir. Evlilik dışı ilişkiler, evliliğe zararı veren olayların başında gelir. Bazı evlilikler böyle bir olaydan sonra zor da olsa toparlanıp yola devam ederken bazıları tüm çabalarına rağmen toparlanama­yıp boşanmaya kadar gidebilmektedir. Evlilik dışı ilişki en fazla zararı duygusal seviyede verir ve olayın mağduru durumunda kişi sevgi, nefret, öfke, korku gibi duyguları aynı anda yaşayabilir. Bu duygusal karmaşa çoğu zaman cinsel duyguları da olumsuz etkileyerek cinsel isteksizliğe neden olur. Kişi eşini insan olarak severken cinsel anlamda hiçbir şey hissetme­yebilir. Evlilik, cinsel yakınlık gerektiren özel bir ilişki olduğundan bu durum bazı sorunlara neden olur. Böyle bir durumda cinsel terapi­den önce bir evlilik çift terapistinden destek alarak güven ilişkisi üzerinde çalışılmalı, daha sonra cinsel sorunlara geçilmelidir.