Korkusuz

Ekrem İmamoğlu’na yapılan büyük kötülük!

Ekrem İmamoğlu’na yapılan büyük kötülük!
CHP’li İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, yine bir ‘tatil krizi’ ile gündemde... Türkiye, iki gündür İmamoğlu’nun İstanbul’da yağan ‘anormal’ yağmura rağmen Fethiye’de tatil yapmasını konuşuyor. Başta FOX TV olmak üzere, birçok medya kuruluşu, İmamoğlu’nun sele rağmen tatile gitmesini eleştiriyor.

Peki bu eleştiriler haklı mı?

Evet; sonuna kadar haklı...

Seçmen, ‘kriz anı’ ve ‘olağan dışı durumlar’da kentin yöneticisini yanı başında görmek ister. İmamoğlu da böyle bir durumda İstanbul’da olmalı, AKOM’dan ya da kriz yaşayan bir bölgeden çalışmaları yönetmeliydi.

Sanırım İmamoğlu’na bu basit gerçeği söyleyebilecek hiç kimse kalmadı etrafında...

Sanırım İmamoğlu da hiçbir eleştiriyi duymak istemiyor!

Sanırım İmamoğlu da sürekli alkışlanmak ve “Helal olsun başkan’’ laflarını duymak istiyor!

İmamoğlu ve çevresi belki bu şekilde ‘mutlu mesut’ oluyor ama sokağın sesi öyle demiyor!

[caption id="attachment_365700" align="alignnone" width="600"] Ekrem İmamoğlu[/caption]

DÜŞÜŞ VAR!

TV 100’de katıldığım Gündeme Dair programında da söyledim: İmamoğlu, ‘Balıkçı’ krizinden bugüne tam sekiz puan kaybetti. İmamoğlu’na oy verenler, CHP’li başkanın yemeğe gitmesine değil, bu yemeği kamuoyundan saklamasına kızdılar.

Peki İmamoğlu bundan bir ders çıkardı mı?

Tabii ki; hayır...

İmamoğlu, henüz ‘Balıkçı’ krizinin hasarını atlatamamışken, bu kez Karadeniz gezisi ile tartışmaların odağı haline geldi. Karadeniz gezisi ve sonrası, İmamoğlu’na oy verenler için tam bir hayal kırıklığı oldu. İmamoğlu ‘hasar tespiti’ yapmak yerine, kendi taraftarlarına ‘parmak salladı ve aklınızı başınıza alın’ dedi.

Bu İmamoğlu açısından dramatik bir görüntüydü...

İmamoğlu’na iki kez oy vermiş bir seçmen olarak, o görüntüyü hiçbir zaman kabullenmedim, kabullenemedim ve kabullenmeyeceğim...

Bunu sineye çektiğim an; AKP’yi ‘körü körüne’ destekleyen bir kısım seçmenden hiçbir farkım kalmaz...

Gerçi biz ne söylersek söyleyelim...

İmamoğlu’nun bu eleştirileri zerre kadar dikkate almadığını ve tüm siyasetçiler gibi eleştiriden hiç hoşlanmadığını biliyoruz.

AFAD UYARMIŞTI!

Eğer eleştirileri dikkate almış olsa, AFAD ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün günler öncesinden yapmış olduğu uyarılara rağmen İstanbul’u terk etmez, AKP’ye de bu malzemeyi vermezdi.

İmamoğlu’nu eleştirmek de suç oldu!


Sosyal medyada bu dostane eleştiriyi yapan kişilerin İmamoğlu’nun yakın çevresi tarafından ağır sözlerle eleştirildiğini görünce, “Demek ki; iktidar olmak böyle bir şey’’ diye düşündüm. “Susun! Reis ne yaparsa haklıdır’’ diyenlerin yanına şimdi bir de “Susun! Ekrem Başkan ne yaparsa haklıdır” diyenler eklendi!

Oysa ki; Ekrem Başkan haklı değil...

Ekrem Başkan hatalı...

Ekrem Başkan yanlış yapıyor...

Bunu söylemek yerine, bu ülkede AKP’nin baskısı altında yayın yapan FOX TV’ye saldırmak da ne oluyor?

Hiç kimse İmamoğlu’nu eleştiremeyecek mi?

Eleştirenler “Biz zaten sizi tanıyoruz’’ denilerek derdest mi edilecek?

Nereden tanıyorsunuz FOX TV’yi! Hangi kötülüğünü, hangi yalanını, hangi haksızlığını gördünüz?

Ayıp değil mi bu sözler!

Herkes yanlışa alkış mı tutacak?

Eğer öyle olacak idiyse; biz oy torbalarının üstünde neden yattık?

Neden torbaların çalınmasını önlemek için nöbet tuttuk?

İmamoğlu’nu dostane bir şekilde eleştirenlere ağır sözlerle saldırmak, İmamoğlu’na iyilik değil, aksine büyük bir kötülüktür!

Devam edelim...

İmamoğlu AKP’ye malzeme veriyor!


Ekrem İmamoğlu, yukarıda ifade ettiğim bu kötülüğün farkında mı değil mi bilmiyorum... Ancak bildiğim bir şey var ki; tek elden çıktığı belli olan ve aynı anda atılmaya başlanan destek twitlerinin hiçbir inandırıcılığının, karşılığının ve faydasının olmadığıdır!

Evet; tatil herkesin hakkıdır... Evet; İmamoğlu da ailesi ile birlikte tatil yapma hakkına sahiptir...

Ancak; kamu görevi yapanların, bizim gibi sıradan insanlara göre daha farklı sorumlulukları ve görevleri vardır. İmamoğlu tabii ki; tek başına seli durduracak değildi... Ancak; böylesi bir kriz anında ve ‘olağan dışı durum’da kentin sahipsiz olmadığını göstermeli, vatandaşa güven vermeli, onlarla aynı havayı soluduğunu hissettirmeliydi.

İmamoğlu bunu yapmak yerine, yağmurun başlayacağı gün tatile gitmeyi tercih etti.

Gerçekten ilginç bir rahatlık...

İmamoğlu ne yapmalıydı?


Oysa ki; İmamoğlu da İstanbul Valisi Ali Yerlikaya gibi sabah saatlerinde ailesiyle istediği yere gider, yağmur başlamadan dönerdi. Vali Yerlikaya sabah Konya’ya annesinin elini öpmeye gitti akşam saatlerinde ise geri döndü. Bu gizli saklı bir bilgi değil... Vali Yerlikaya, bu ziyareti twitter hesabından paylaştı.

“Siyaset boşluk kaldırmaz” derler...

AKP’li İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, CHP’li İmamoğlu’nun yaratacağı belli olan bu boşluğu hemen doldurdu. AKP’deki bir kaynağımdan edindiğim bilgiye göre, Süleyman Soylu, AFAD’ın uyarısı üzerine Hac programını iptal ediyor ve İstanbul’da kalmayı tercih ediyor. Ve ortaya, Vali ile İçişleri Bakanı’nın İstanbul’u sahiplendiği, CHP’li başkanın ise tatilde dinlendiği bir fotoğraf çıkıyor.

Cumhurbaşkanı olma hayali kuran İmamoğlu’nun bu tür hataları yapmasına artık bir anlam veremiyorum...

İmamoğlu ya siyaset yapma iddiasından vazgeçti ya da “Nasıl olsa beni her koşulda alkışlayanlar var. Muhalif medya bana zaten toz kondurmuyor. Ben Yeni Nesil Siyasetime devam edeyim’’ diyor.

İmamoğlu eğer böyle düşünüyorsa; kendisine AKP ve CHP’li ilçe belediye başkanları hakkında yapılmış olan Memnuniyet Anketi’’ne bir daha bakmasını tavsiye ederim...

İmamoğlu’nun Büyükada’daki toplantıda CHP’li başkanlara “Polemik olmasın, araştırmayı makamınıza göndereceğim’’ diyerek dağıttırmadığı kamuoyu araştırması önemli bir mesaj veriyor. CHP seçmeni başkanlara verdiği notla, her şeyin farkında olduğunu gösteriyor.

O kamuoyu araştırmasında ortaya çıkan olumsuz sonuçlar, sadece İmamoğlu’nu ve CHP’li belediye başkanlarını değil, bu ülkenin geleceğini doğrudan ilgilendiriyor.