Ülkemizin kabusu haline gelen deprem, dün kendisini hatırlattı:
Silivri açıklarındaki 6.2 büyüklüğündeki deprem İstanbul başta olmak üzere İzmir’e kadar olan bölgede paniğe neden oldu.
Prof. Dr. Ahmet Ercan, bunun beklenen ve korkulan “Büyük İstanbul Depremi” olmadığını, o depremin dünkünden çok daha şiddetli hissedileceğini ve ağır yıkıma yol açacağını söyledi.
★★★
Gölcük merkezli Marmara Depremi’nin üzerinden 26 yıl geçti. O günden bu yana; her an olabileceği söylenen “Büyük İstanbul Depremi”ni konuşuyoruz.
Peki; devlet ne yaptı?
Ne gibi önlem aldı?
Hiç!
Sadece deprem vergisi topladı. Onları da iktidarlarının delik bütçesine yama yapmakta kullandı.
Eğer trilyonlarca lira büyüklüğündeki o paralar depreme önlem amacıyla kullanılsaydı; bugün daha az endişeli olurduk.
★★★
Ben kendi adıma bizi yönetenlerden özellikle deprem önlemleri konusunda umudumu kestim.
Eğer önlem alacaksak; kendimiz alacağız...
Paramız varsa, daha güvenli bölgelerde daha sağlam evlere taşınacağız.
Paramız yoksa; “İlle de İstanbul” demeyip daha az riskli bölgelerde yaşamayı seçeceğiz...
★★★
Dünkü deprem ilk belirlemelere göre bir yıkıma yol açmadı.
Bu, bizim için büyük bir şans...
Zaman, bu uyarıyı ciddiye alıp gereğini yerine getirme zamanı...
Görüyoruz ki bu işin şakası yok...
Felaket, “Geliyorum” diyor.
Boşverin resmi makamları; kendi önleminizi kendiniz alın!
Canınızı, canlarınızı kurtarın.
25 Nisan 1923!
Numan Kurtulmuş Meclis Başkanı... Dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’in kurulduğu gündü.
Beraberindeki heyetle birlikte Anıtkabir’e çıktı ve Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu.
Sonra sıra Anıtkabir Özel Defteri’ni imzalamaya geldi.
Ve koskoca Meclis Başkanı... Yani Birinci Meclis Başkanı Mustafa Kemal Atatürk’ün bugünkü halefi... İnanılmaz bir gafa imza attı.
Defteri imzalamadan önce yaptığı konuşmada söze şöyle başladı:
“23 Nisan 1925, Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Türkiye Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Aziz Atatürk...”
Sonra hatasını anladı ve “23 Nisan 1920’de” diye sözlerine devam etti.
★★★
Bu ülkede 7’den 77’ye...
Edirne’den Ardahan’a kadar kime sorarsanız sorun Meclis’in hangi tarihte kurulduğunu bilir ve bir çırpıda söyler.
Misyonu Atatürk’ün kurduğu Meclis’i işlevsizleştirmek ve tüm görevlerini Saray’daki danışmanlara devretmesini sağlamak olan bugünkü Meclis Başkanı ise bu tarihi, 1925 olarak söylüyor.
Çünkü umursamıyor. Ciddiye almıyor.
O yüzden bu “cumhuriyet”e ve onun “meclis”ine karşı özensiz...
★★★
Diyeceksiniz ki, “Adam alt tarafı bir gaf yapmış, amma da büyütüyorsun.”
Bazı “gaf”lar vardır ki duymazdan gelmek ya da “af”fetmek için “saf” olmak gerekir...
Biz bugüne kadar hep saflığımızdan kaybettik...
Her bayramımızda gaf yaparak tadımızı kaçırmayı alışkanlık haline getirenlerin gerçek yüzlerini bağıra bağıra anlatmanın zamanı çoktan geldi de geçiyor!
GÜNÜN SORUSU
Sorum, Anıtkabir’deki 23 Nisan törenine 11 yıldır olduğu gibi bu yıl da katılmayan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a:
Neden katılmadınız? Bir açıklama yapmayacak mısınız?
Araştırma konusu!
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, son MYK toplantısında kurmaylarına talimat vermiş ve “Gençler neden sokağa çıkıyor? Talepleri nedir? Araştırma yaptıralım” demiş...
Benim aklıma bazı yanıtlar geliyor:
Örneğin, yoksulluktan günde bir kez yemek zorunda kaldıkları için olabilir mi?
Yıllarca dirsek çürütüp alacakları diplomaların kolaylıkla iptal edilebildiğini gördükleri için ya da...
Üniversitelerin bilimsel özerkliğinin kalmamasından rahatsız oldukları...
Artık toplu taşıma araçlarına bile binemedikleri...
Her gün onlarca kilometre yürümek zorunda kaldıkları...
Barınacak yurt bulamadıkları...
Tarikat yurtlarına muhtaç hale getirildikleri...
İş bulamadıkları...
Çay bile içemedikleri...
Sinemaya, tiyatroya gidemedikleri, kitap alamadıkları...
Okulu bitirip iş bulsalar ve ömür boyu çalışsalar bile bir ev, bir araba alacak parayı asla kazanamayacaklarını gördükleri...
Düşüncelerini ifade etmeye kalktıklarında biber gazı yedikleri...
Sırf genç oldukları için potansiyel terörist muamelesi gördükleri...
Günde üç-beş kez GBT’den geçmek zorunda bırakıldıkları için olabilir mi?
★★★
AKP Genel Başkanı demiş ki, “Gençler neden sokağa çıkıyor, bir araştırın bakalım?”
Hiç gerek yoktu araştırmaya falan...
Saraçhane’de gözaltına alınan gençlerden birini çağırsa, o söylerdi her şeyi...
Peki; neden bunu yapmadı da “Araştırın bakalım” dedi?
Kim bilir, korktu belki de...
Gerçeklerle yüzleşmekten!