Cinsel sorunlar kader değildir… Uygun ve doğru yaklaşımla kolaylıkla çözüme kavuşur.

Sorunlarımızı aşabilir miyiz?

SORU:

Bir yıl önce evlendim, eşimle cinsel konular da bir türlü orta yolu bulamadık, evlenirken böyle sorunlar yaşayacağımız ikimizin de aklına gelmedi, neden bunları yaşadığımızı anlamıyorum, bunları nasıl aşarız, bize ne önerirsiniz? M.H./Kayseri

CEVAP:

Cinsel sorunların organik sebeplerin dışında onlarca sebebi bulunmakla birlikte sık görülen nedenlerini şöyle sıralayabiliriz… Başta yetersiz veya hiç alınmamış cinsel eğitim, toplumsal-bireysel cinsel mitler, tutucu ve baskıcı aile ortamı, ilk cinsel deneyimin olumsuz olması gelir. Buna sorunlu aile ilişkileri, çocukluk çağı cinsel istismarları, psikoseksüel gelişimdeki aksaklıklar, psikolojik katılık ve sıradan olayları gözünde büyütme, çift ilişkisindeki sorunları ekleyebiliriz. Bununla birlikte cinsel sorunlar bir kader değildir, uygun ve doğru yaklaşımla çözülebilir. Organik sorunlarda bir üroloji uzmanından, psikolojik veya ilişkisel sorunlarda bir psikiyatri uzmanından ya da cinsel danışmandan destek alınması uygun olur.

Eşim bu dertten kurtulabilir mi?

SORU:

34 yaşında evli bir kadınım. Eşimde erken boşalma sorunu var ve bu yüzden benden uzaklaştı. Yeniden nasıl yakınlaşabiliriz? K.E./Mersin

CEVAP:

Toplumsal cinsiyet rollerinde erkeğin güçlü görünmesi, zaaflarını belli etmemesi, duygularını fazla göstermemesi vardır.

Söz konusu cinsellik olduğunda durum daha da hassaslaşır. Oysa iyi bir cinsel yaşantı her şeyden önce duygusal bir paylaşımdır, açıklık ve samimiyettir. Paylaşılmayan her duygu araya duvar örer ve yaşanan sorunların çözülmesini zorlaştırır. Zihin durumunuzda eşinizin erken boşalma sorununa fazlasıyla üzüldüğü ve suçluluk hissettiği düşünülebilir. Duygularını kendi içinde yaşayarak gözünüzdeki değerini korumaya çalışıyor. Eşinize onu sevdiğinizi ve sorunları birlikte çözebileceğinizi söyleyerek kendini açması konusunda cesaretlendirebilirsiniz.

Erken boşalma cinsel terapi ile kolaylıkla çözülebilecek bir erkek cinsel işlev bozukluğudur, utanma ya da çekinmeyi gerektiren bir durum değildir.