Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Canımı sokakta bulmadım

Canlarım...

KORKUSUZ’daki yazılarımdan dolayı İstanbul’da yargılanmayı anlıyorum...

Ama...

Akyaka’da çektiğim videolardan...

Ve attığım tweetlerden dolayı:

Ankara’da yargılanmayı anlayamıyorum...



Dün, SMS ile gelen tebligatla...

Daha önceki talimat duruşmasında:

“Yargılamanın Muğla’da yapılmasını istiyorum” talebimin kabul edilmediğini anladım...

Bu nedenle:

10 Mart 2023’te....

Ankara’da yapılacak duruşmada...

Hazır bulunmalıymışım...



 



Müşteki:

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli...

Üzerime atılı suç:

MHP Genel Başkanı Bahçeli’ye hakaret...



Ne yapmışım da:

Bahçeli’ye hakaret etmişim?..



Devlet Bey, gurup toplantısında 6’yı bir düz tutmuş...

Bir de ters çevirip:

“69” harfini çıkarmış...

Ve...

Üzerine derin bir analiz yapmıştı...



Ben de bunun üzerine...

Şöyle bir tweet atmıştım:



Sayın Bahçeli 69 pozisyonunu nereden biliyor acaba?..

Hiç denemiş mi?..

Denemişse kiminle?..

Müthiş bir beden eğitimi çalışmasıdır da onu demek istedim...



Lise öğrenciliğim sırasında...

Sınıf arkadaşım Zafer Sırmakeş ile yaptığımız...

Beden Eğitimi öğretmenimiz merhum Erol Olgaç’ın:

“69” adını verdiği bir beden eğitimi hareketiydi...



O tweetimden:

“Bahçeli’ye hakaret” manası çıkarıldı...

Bahçeli beni savcılığa şikâyet etti...

Ülkücü gençler gecenin on birinde...

Ellerinde sopalarla evimi bastılar...



Peki...

Ankara’daki duruşmaya gidecek miyim?..

Tabii ki gitmeyeceğim...

Çünkü...



Canımı sokakta bulmadım...

Ve...

Amaçlarının beni: Mahkeme salonunun kapısında dövdürmek olduğunu...

Tahmin edecek kadar:

Kafam çalışıyor...

Komedi tiyatrosu


Milyonlarca rüşvet aldıkları belgelenen: Başkanlık danışmanları...

Eski bakanlar...

Milletvekilleri:

Savcılığa bile çağrılmıyor...

Ben...

Bahçeli’ye:

“Siz gençliğinizde 69 yaptınız mı?” diye sorduğum için:

Yargılanıyorum...

Yargı değil:

Komedi tiyatrosu...

Zamanında demiyor ki


Erdoğan:

“Son kez beni seçin” dedi ya...

Muhalefet hemen itiraz etti...

,



CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır:

“Beyefendi kanun ‘aday olman imkânsız’ diyor” dedi...



 



İYİ Parti Genel Başkan danışmanlarından Turhan Çömez:

“Destek yok, gidiyorsun” diyerek açıklamayla kafa buldu...

Zafer Partisi ve Bağımsız Türkiye Partisi de:

“Olamazsın” diye: Rest çekti...

Benim de aklıma yine bir fıkra geldi...





Adam bir suçtan dolayı hapse girdiğinde...

En küçüğü 3 yaşında, beş çocuk bırakıyor arkasında...

10 yıl sonra cezası bitip çıkıyor...

Eve gidiyor...

Sarılmalar...

Ağlaşmalar, gülüşmeler falan...



Sofraya oturuluyor...

Adam bakıyor sofrada 5 değil 6 çocuk var...

Daha önce hiç görmediği altıncı çocuk:

5 ya da 6 yaşlarında...

Karısına bakıyor... Ve:

“Bu kim ya?.. Kimin çocuğu?” diye soruyor öfkeyle...

Kadın:

“Amaaaan adam sen de” diyor. “Onun da sana ‘baba’ dediği yok ya; yoğurdunu yiyip duruyor orda...”.



Canlarım... Reis’in de:

“Zamanında yapılacak seçimde aday olacağım” dediği yok ya...

Mecliste kabul edilecek bir erken seçim isteyip:

Duruyor orda...

Mideniz nasıl?..


CHP eski Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen bir hafta süre vermiş...

“Açıklamazlarsa ben açıklayacağım” demiş...



Kime süre vermiş?..

Niçin vermiş?..

Söyleyeyim:



Altılı Masa’daki bir Genel Başkan...

Vatandaş ülkesi için seferber olup döviz bozdururken...

Çanta ile para gönderip:

Yüklü miktarda döviz almış/mış...



Ve fakat...

Mehmet Sevigen...

Bu edepsizliği...

Bu rezilliği...

Bu utanmazlığı: Yıllarca kamuoyundan gizlemiş...



Bir hafta içinde:

İstediği yapılmazsa:
Açıklayacakmış...



Fidyeci mi?..

Politikacı mı?..



Neyse...

Unutmadan sorayım:

Canlarım:

Mideniz nasıl?..

Senaryoyu yaz gönder


Ahmet Hakan, Recep İvedik 7 filmi için şunları yazmış:

“Aynı vasat altı mizah, aynı sakillik, aynı paçozluk, aynı münasebetsizlik, aynı kalitesizlik...”.





Filmi izlemedim...

Ancak...

Ve belli ki:

Ahmet unutmuş...

Ben ekleyeyim:



Mutlaka:

Aynı emek...

Aynı alın teri...

Aynı çaba...

Ve Ahmet...

Sen en iyisi...

Şahan’a:

Sana da beğendirebileceği bir:

Senaryo yaz...

Gönder...



Hatta...

Yönetmenliğini de: Sinema tarihimizin:

En muhteşem...

Ama...

En “kadri kıymeti bilinmeyen” filmini(Yozgat Blues)çeken:

Kardeşin yapsın...

Hiçbir değeri yok...




Bekir Bozdağ dedi ki:

“Adalet Bakanlığı olan biten hakkında sessiz kalmadı. Ama belli ki Sn. Kılıçdaroğlu’na doğru bilgi aktarılmıyor. O yüzden yaptığım açıklamayı bir de buradan yazayım:

Çocuğun cinsel istismarı;

din,

ahlak,

hukuk ve

kültür dahil ne kadar mukaddes değerimiz varsa hepsini çiğnemektir...”.



Tamam...

Güzel kınama...

Ama...

Bu kınama:

Sonuç için...



Şu anda önemli olan:

Bu facianın...

Bu vahşetin...

Bu ilkelliğin:

Sebebi...



Siz sonucu kınamışsınız Bekir Bey...  Fakat...

Sebebi yaratanları kınamamışsınız...



Yani... Bence...

Bu açıklamanızın:

Hiçbir değeri yok...

Dünün tweeti


Ahmet YAVUZ

@yvzah

Sorun tarikat ve cemaatlerin hayat bulduğu toplumsal yapıdan kaynaklıdır ama sorunu büyüten Diyanet’in iktidarın ideolojik programının bir parçası olarak yeni vesayet odağı haline getirilmesidir.

Mevcut haliyle Diyanet bu yapıları denetlemez ancak besler. Besliyor da! O halde?

Günün sorusu


CEM TOKER

@tokcem

Derneklerin, vakıfların, siyasi partilerin mali hesapları, gelir giderleri, yasaya göre kuruşuna kadar didik didik inceleniyor.

Peki “tarikat ve cemaatlerin” hesapları?

Bilen var mı?

Günün şakası


Bakan Nebati demiş ki:

“Asgarî ücretliye, memura, emekliye ne verilse haklarıdır; fakir fukaraya vermek bereket getirir...”.



Verin Bayım verin...

Elinizi:

Tutan mı var?..

Günün haberi


Burak Akkul

@burakakkul

Az önce Sabiha Gökçen’de iki simit iki kahveye 265 lira verdim. Bütün gün konuşmak istemiyorum.