Türkiye’deki milyonlarca Suriyeli’nin ülkelerine dönme ihtimali işverenleri panikletti. Arka arkaya açıklama yapıyorlar ve tersine göçün üretime ciddi zarar vereceğini söylüyorlar.

Dün de Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Malatya Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Abdurrahman Baydemir benzer şeyler söylemiş:

“Şu anda Türkiye’nin ağır iş yükünü Suriyeliler çekiyor. Sanayi sektöründe olsun, tarım sektöründe olsun durum böyle. Mesela besicilik, yabancı ülkelerden gelen personele bakıyor. Yarın onlar gittiği zaman işçinin de maliyeti artacak.”

Ha şunu bileydiniz!

★★★

Sadece son bir yılda 3 milyon genç vatan evladı işsiz kaldı.

Neden?

Çünkü bizim gözlerini para hırsı bürümüş işverenlerimiz asgari ücret bile vermek istemiyor da ondan...

Oysa; Suriyeli, Afgan, Pakistanlı, Afrikalı, Özbek, Türkmen işçiler öyle mi?

Asgari ücretin yarısına çalışıyorlar, üstelik sigorta migorta da istemiyorlar.

★★★

Kölelik devri biteli güya yüz elli yıl oldu.

Ama “köleci zihniyet” hâlâ işbaşında.

Lüks villalara, yurt dışındaki evlere, ikinci, üçüncü eşlere, yatlara, katlara, alkollü ayranlara, uyuşturucuya, mücevhere, her yıl yenisi alınan lüks arabalara, okyanus ötesi uzun tatillere para var; malını üreten, tarlasını süren, zeytinini, fındığını, cevizini toplayan Türk Mehmet’e gelince para yok...

★★★

Yok öyle üç kuruşa beş köfte beyim.

Hem yağlı olsun, eti bol olsun, hem de ucuz olsun...

Nerede böyle yemek, olsa da biz de yesek!

Bu ülkenin işçilerini önce örgütsüzleştirdiniz.

Sonra işsizlik sopasını göstererek açlık sınırının altında çalışır hale getirdiniz.

Bu da size yetmedi; ucuzun da ucuzunu göçmen işçilerde buldunuz.

Şimdi neymiş, “İşçilik maliyetleri artacakmış...”

Üretip sattığınız malın fiyatını iki günde bir artırırken paniklemiyorsunuz ama...

★★★

21’inci Asır’ın modern köle sahipleri:

Elbette sizin de devriniz bitecek ve elbette siz de emeğin en yüce değer olduğunu anlayacaksınız!

Bin liralık malınız çalınsa ortalığı ayağa kaldırırsınız...

Oysa siz son 44 yıldır işçilerin emeğinin, alın terinin karşılığını çalışıyorsunuz... Onlardan çaldıklarınızla servetinize servet katıyorsunuz...

Ve ne yazık ki asıl hırsızlığın bu olduğunu bile görmüyor, anlamıyorsunuz!

Atatürk mağdurları!

Şeriatçı HÜDA PAR’ın Genel Başkan Vekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Atatürk’ün kurduğu Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Demokrat Parti iktidarında çıkarılan Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un değiştirilmesini istemiş...

“Bireylerin yargılanması ve cezalandırılması mağduriyetlere yol açıyor” demiş...

Beyefendi sözüm ona dindar... Filistin’e yapılan ticaretin durdurulmasını isteyen Saadet Partili çocuklar Erdoğan’ı eleştirdi diye dövülüyor, tutuklanıyor; başörtülü kızlar iç çamaşırlarına kadar aranıyor, buna en ufak bir itirazda bulunmuyor... Ama Atatürk’e küfredenleri, heykellerini kıranları, “Deccal, veledi zina” diyenleri korumaya çalışıyor.

Neymiş “mağdur” oluyorlarmış...

Ne diyeyim:

Bu ülkenin kurucusuna ve kurtarıcısına uzattığınız dilleriniz lal olsun; beter olun!

GÜNÜN SORUSU

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Bey, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na belediyelerin SGK borçları ile ilgili talimat vermiş ve “Muhalif belediyeleri silkeleyin” demiş... Sorum kendisine:

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığınız dönemde sizi de silkelediler mi?

Yeni Pinokyolar!

Sağlık sorunlarımızla ilgili olarak MRHS’den randevu almak imkansız hale geldi ya... AKP il başkanları, konuyu Erdoğan’a iletmiş...

O da “En kısa zamanda bir açıklama yapın” diye Sağlık Bakanı’na talimat vermiş. Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu’nun yanıtı ne olmuş dersiniz?

“Herkes, sistemdeki rahatlamayı 4-5 ay içinde hissedecek.”

Yani vatandaşa diyor ki; “Biraz daha sıkın dişinizi, 4-5 ay daha ölmeyin. Ondan sonra rahatlayacaksınız.”

★★★

Sağlık sisteminin altını üstüne getirdiler, sistemin önemli bir bölümünü özel sektöre havale ettiler, yandaş müteahhitlere devasa şehir hastaneleri yaptırıp oluk oluk para akıttılar olmadı, 4-5 ay daha beklersek rahatlayacakmışız...

Bunların hepsi 2024 model Pinokyo...

Öncekilerden farkları, artık burunları bile uzamıyor!

MAYDANOZ

Her şeye rıza gösteren insanlarda, mutlaka bir arıza vardır. (İ. L.)