Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Bu heyecan beni öldürücek

Çok güzel bir ülkede çok zeki ve üretici komplo teorisyenleriyle birlikte yaşamak harika bir şey...

En azından sanatsal mizahın eksikliğini aramıyoruz...

Mesela, yaklaşık 15 yıl kadar önce Metal Fırtına isimli bir roman yayımlandı...

Ve bir sattı bir sattı ki aklınız durur...



Neden o kadar çok satmıştı?..

Bilemem tabii...

Sosyolog değilim...

Ama...

AKP’li seçmenler başta olmak üzere kitap okumayı çok seven halkımız romanda anlatılanları ve öngörülenleri de bir o kadar sevmişlerdi...

Oysa romanda ABD, Türkiye’yi sadece iki günde işgal ediyordu...

Anıtkabir ve Boğaz köprüleri yerle bir ediliyordu...

Belki de hayali bile onları mutlu etmeye yetmişti...

O zamanların iktidar muhalifleri (Ki onlar bugün de muhalif) romanı yazan gençlerin arkalarında AKP iktidarının olduğunu iddia ediyorlardı...

Neden destek veriyordu AKP?..

O halde daha öncesine gidelim...

NUH’UN CEP TELEFONU...


1 Mart 2003 tezkeresi Meclis’ten geçmeyince ABD ile papaz olmuştuk...

Büyük ve ileri görüşlü yiğit politikacılarımız ABD’nin gönlünü almaya çalışıyorlardı...

Bu politikacılar doğal olarak bugün olduğu gibi o
günlerde de iktidardaydılar...



Ne kadar sevimli olsalar da ABD’yi yönetenler kızmıştı bir kere...

“Nuh” diyorlardı ama peygamber olduğunu kabul etmiyorlardı...

O günlerde henüz AKP’li bir profesör Nuh’un cep telefonu olduğunu ve facebook üzerinden tanrı ile görüştüğünü açıklamamıştı...



Neyse...

Bereket IMF’ye...

Bizimkiler 21 milyar dolar yardım içeren bir stand by isteyince kabul etmişler ve 21 milyar doları göndermeye başlamışlardı...

IMF, kimseye ABD yönetiminden izin almadan para vermezdi...

Bize verdiğine göre demek ki Birleşik Devletler’le aramızdaki buzlar erimişti...

KORONAVİRÜSÜ UNUTTUK


Geleyim bugüne...

Yaklaşık 20 yıl kadar önce NASA kaynaklı bir haber ve uçan bir uzay gemisinin görüntüleri yayımlanmıştı...

Ve o zaman daha henüz siyaseti bu kadar çok keşfetmemiş olan haber kanalları, hemen görüntüler eşliğinde UFO’ları gündeme taşımış tartışmışlardı...



Günümüzden 2 yıl kadar önce de bugün en ünlü Türk YouTuberlarından biri olan Barış Özcan isimli genç adam, işte o görüntüleri yayınlayarak yorum yaptı...

Özcan’ın yorumu son derecede objektifti ve görüntüdeki cisimlerin UFO oldukları konusunda ham görüntüye sahip olmadığını hatırlatarak karar vermeyi izleyicilere bıraktı...



Son günlerde milyonlarca necip Türk Koronavirüsü unuttu...

Onlar şimdi en son dün görüntülenen ama aslında 20 yıl önce ilk defa yayımlanan görüntüleri gösterip geçtiğimiz hafta görüntülenmişlermiş gibi, “UFO’lar geldi” diyor ve analizler attırıyorlar...



Daha da öte...

Bu UFO’ların birinden (Hangisinden çıkar bilmiyorum) birinden Mehdi inecekmiş...

Herhalde bir başkasından da Mesih çıkıp gelecektir abi...

Çünkü Mehdi Müslümanları, Mesih Hristiyanları kurtaracak...



Benim merak ettiğim şu...

Hristiyanlar kimden kurtarılacak?..

Müslümanlar kimden kurtarılacak?..

İnşallah bu arkadaşlar bu konuya da bir açıklık getirirler...

Yoksa bu bekleyiş, bu heyecan beni öldürecek arkadaşlar...

İKİSİ DE MÜSLÜMAN


Halbuki Mesih çoktan geldi...

Önce AKP’nin dedesi olarak kabul edebileceğimiz RP’den milletvekili seçildi...

Uzun zamandır da “Ben Mesih’im” diyor...

Koskoca milletvekili
emeklisi abi, yalan söyleyecek değil ya...



Mehdi’nin geleceğini de muhterem Cumhurbaşkanımızın savaşlardan sorumlu başdanışmanı SADAT’ın kurucusu emekli general Adnan Tanrıverdi (Sahi ya neden “Allah” değil de Tanrı) müjdelemişti...

Bakarsınız en son inecek olan UFO’dan da sayın paşamız iner “Mehdi” olarak...



Durun bakalım ne olacak?..

Göründüğü kadarıyla Mesih de Müslüman, Mehdi de Müslüman...

İçinden Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’ı çıkaran bu millet; diğer dinlerin ulemasına “Eğer bu dünyaya bir Mesih lazımsa onu da biz çıkarırız arkadaş” mı diyecek acaba...

ÖNCE PARAYI GÖRELİM...


O zaman medya bugünkü kadar tutsak değildi ama...

Tarafsız Bölgede kalmaya çalışan medya da yüzde 34 oyla tek başına iktidar olmayı başaran (!) AKP ile yakınlık kurmak için az çabalamıyorlardı yani...



IMF’den gelecek olan 21 milyar doların başarısıyla birlikte Metal Fırtına’yı göklere çıkardılar...

Yani bir bakıma, “Dolar bizim kanımız feda olsun canımız” şarkısı söyleniyordu.

Önemli olan bir romanda işgal edilmiş olmak değildi...

Önemli olan tüketim harcamalarında ve yeni seçimlerin finansmanında kullanabileceğimiz küresel kaynağı bulup bulamayacağımız idi...



Bulmuştuk işte...

Zaten seçimlerde IMF’den gelen 21 milyar dolar ve Metal Fırtına kullanıldı...

Zırt pırt muhtıra çekerek siyasetçiyi rahatsız eden askerlerin de nasıl çürümüş (!) oldukları anlatıldı kahve muhabbetlerinde...

Bu arada bir saplama yapayım ve şu bilgiyi de vereyim:

Seçimler kazanılınca, o askerlerin çanlarına ot tıkamak için hepsi görevden alınıp cezaevlerine tıkıldı. Amerika’nın romanda bile olsa ülkeyi işgaline kızmak bir yana alkış tutanlar, tatbikat icabı Yunanistan’ı işgale hazırlandığını zannettikleri generallerin hepsini tutukladılar...

Ve canlarım...

İktidar partisinin 2002 seçimlerinde yüzde 34.5 olan oyları yüzde 46’yı geçti...