Sizin gündeminiz ne olursa olsun “Saraycılar”ın tek derdi var: Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı bir dönem daha aynı göreve seçtirmek!
Emin olun, Erdoğan’ı çok sevdikleri için falan istemiyorlar bunu... Tek dertleri kendi koltuklarını ve bol sıfırlı gelirlerini bir beş yıl daha korumak!
Bu konuyu son gündeme getiren kişi, saray ahalilerinden Başdanışman Mehmet Uçum...
Bir yazı kaleme almış ve Erdoğan’ın bir dönem daha aday olabileceğini savunmuş...
★★★
Belli ki Mehmet Bey alçakgönüllü bir arkadaş... Ne demek “bir dönem” daha...
İstesinler, ülkenin tapusunu verelim!
Zaten biz kimiz ki?
Her şey zat-ı şahaneleri ve onun saray ahalisi için!
★★★
Çocuğunuzun önüne en sevdiği yemekleri koydunuz...
Sadece yiyor, dersini falan çalışmıyor, odasını toplamıyor. Hatta yüzünü bile yıkamıyor. Daha önündekini bitirmeden karşınıza geçip “Bana bu güzel yemekleri hep yapacaksın, değil mi?” diyor... Bir de şımarık ki; sormayın! Hani, “Evlat olsa çekilmez” diye bir söz vardır ya... Tam da bu örnek için geçerli!
Biz de evladımıza göstermeyeceğimiz anlayışı, 22 yıldır bu beylere gösteriyoruz.
Delik ayakkabıyla geldiler; ona yakın sarayları, onlarca uçakları, devasa servetleri, binlerce kişilik koruma orduları oldu.
Defalarca seçtik, hala istiyorlar:
“Beş yıl daha... Beş yıl daha!”
★★★
Kardeşim önünde dolu dolu üç buçuk yıl daha var; yapsana yapman gerekenleri!
Kendi ellerinle yükselttiğin enflasyon soygununu bitir önce...
Gelir dağılımındaki adaletsizliği önle.
Açlığa son ver.
Bu ülkenin onurlu emeklilerini sokaklarda çürük domates aramaktan kurtar.
Gençlere iş alanları yarat.
Mesleki eğitime ağırlık ver; sadece imam hatip değil, birazcık da teknisyen yetiştir.
Seni eleştiren herkesi cezaevine tıkacağına, dünya özgürlükler sıralamasındaki yerimizi hiç olmazsa iktidarınızın ilk günlerindeki yerine çıkar.
Mahkemelere tekrar adaleti...
Okullara eğitimi...
Camilere gerçek dini getir.
Bu kurumların yakasından düş!
Atatürk’ün kurduğu Meclis’i “noter” olmaktan kurtar; bırak seni özgürce denetlesin...
★★★
Sahi; geride bıraktığınız 22 yılda ve önünüzdeki üç buçuk yılda yapamayıp, “bir daha” istediğiniz beş yılda yapacaklarınız ne?
Hadi; durmadan “Cumhurbaşkanı’nı yeniden seçtirme formülleri” üreteceğinize biriniz de çıkıp bunu söyleyin...
O yapacaklarınızı neden geçmiş 22 yılda yapmadınız ya da önünüzdeki üç buçuk yılda yapmayı düşünmüyorsunuz?
★★★
Sizin tek derdiniz o koltuklardan kalkmamak beyler...
İyi de biz eşek miyiz ki öleceğiniz güne kadar sırtımızdan inmeyeceksiniz?
Nazım ve porno!
Kültür ve Turizm Bakanlığı, çizer Nuri Kurtcebe’nin, Nazım Hikmet’in “Kuvayi Milliye Destanı” şiirini çizgilerle anlattığı kitabını, “cinsel içerikli tasvirlerin yer aldığı sayfalar” içermesi nedeniyle sakıncalı bulmuş.
Bu çağda bu kafa!
Sayelerinde cinsellik yaşı on ikiye düşmüş, dört-beş yaşlarındaki kız çocuklarına nikah kıyan sahte şeyhler türemiş; onlara “yasak” yok, ama çizgi roman yasak!
Niye?
Çünkü o kitapta “cinsel içerikli tasvirler” var!
★★★
Be hey kör leylek!
İsteyen çocuk, pornografinin şahına internetten erişiyor zaten...
Onların korunmaları, sizin Nazım’ı yasaklamanızla mı olacak?
“Çocukların o yaşta vatan sevgisiyle tanışmasından korktuk. O yüzden kısıtlama getirdik” desenize!
GÜNÜN SORUSU
Adana Emniyet Müdürlüğü’nün mühimmat deposunda görev yapan bir polisin, depodaki 200 bin mermiyi, 250’ye yakın el bombasını, yüzlerce tabancayı ve şarjörü belli aralıklarla Mersin’deki bir “av malzemeleri” firmasına sattığı ortaya çıkmış... Sorum size:
Et kokarsa tuzlanır... Ya tuz kokarsa!
AB’de suç kimde?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula van der Leyen’e bozuk atmış:
“Avrupa Birliği’nin genişlemesinden bahsederken Türkiye’nin adını telaffuz etmedi. Bu, büyük bir talihsizliktir. Altmış yılı aşkın politik diyalog ve yirmi yıllık adaylık süreci, tam anlamıyla derin dondurucuda...”
★★★
İyi de Ursula Hanım’ın bunda ne suçu var?
Asıl suçlu, ilk yıllarında AB’yi her konuda kullanan, “Tam üye oluyoruz” palavrasıyla gündüz vakti Ankara’da havai fişek bile attıran, 2007’den sonra ise AB’ye girmemek için her şeyi yapan mevcut iktidar değil mi?
★★★
Madem hedefiniz büyük; gerçekleri doğru okuyun Ekrem Bey...
İlle de dövecekseniz bağcıyı değil, “O bağdan üzüm yemeyeceğiz” diyenleri dövün!
MAYDANOZ
On yıldır otuz dokuzundan kırkına basamayan bir komşu kadın var. Sordum, meğer TÜİK’te çalışıyormuş! (İ.L.)