Ateş düştüğü yeri yakar.
Devlet Bahçeli’nin, Teröristbaşı Abdullah Öcalan’a yaptığı çağrı en çok şehit ailelerini üzdü.
İki DEM milletvekilinin, İmralı’ya gidip görüştüğü Öcalan, “Bahçeli’nin teklifini memnuniyetle karşıladığını” söyleyip PKK örgütüne “silah bırak” çağrısı yapmak için birçok şart ileri sürmüş.
Apo’nun şartlarının ne olduğu net olarak açıklanmadı ama bunları dün SÖZCÜ yazarı Saygı Öztürk’ün haberinden öğrendik.
Öcalan, yalnız kendisinin değil, cezaevlerinde yatan bütün PKK’lıların (4750 teröristin) serbest bırakılmasını istemiş.
Bitmedi... Dahası var!
Bebek katili Öcalan, PKK örgütünün dağ kadrosunun da kayıtsız-şartsız affedilmesini ve hepsinin yurda dönmelerine izin verilmesini istemiş.
Cumhur İttifakı (AKP+MHP) bu ağır şartları kabul edecek mi?
Güçlü ve ciddi bir devlet böyle bir dayatmaya boyun eğer mi?
Öyle bir anlaşma olduğu takdirde bu, koskoca devletin yenilgiyi kabul ettiği anlamına gelmez mi?
Şehit ailelerinden “Yüreklerimiz yanıyor” diye acı dolu mesajlar geldiğini de belirtelim.
Türk ulusunun millî duygularıyla oynanmaması gerekiyor.