Süreç planlandığı takvime uymaya çalışarak devam ediyor. 

7 Ekim tarihli yazıda anlattığım adım sıralaması değişmedi... O gün şöyle yazmıştım:

“Süreç komisyonu ilkbahardan önce sonuç raporunu yazacak ve artık yasa önerme hüviyetine kavuşacak. PKK’nın silah bırakma takvimi belirleyici olacak.”

Kısa süre sonra ise Meclis’in ve komisyonun başkanı Numan Kurtulmuş yazdığım kulisleri şu sözlerle doğrulamıştı: 

“TBMM yasal düzenlemeleri yerine getirecektir. Nihai rapor safhasındayız. Komisyon tarihi bir görev üstleniyor. Komisyon, örgütün kendini tasfiye ettiğinin tespit edilmesinden sonra gerçekleştirilmek üzere atılacak adımları belirleyen çerçeveyi Genel Kurula sunacak”.

Bu sözlerin içinde yer alan “tespit” aşamasının nasıl olacağını da Ekim ayı sonunda kulislerden doğrulatarak duyurmuştum:

“Güvenlik kaynaklarına göre; Türk Silahlı Kuvvetleri kontrol ettiği tüm noktalarda ‘tespit tamam’ dedikten sonra MİT gözetiminde ‘tescil’ aşamasına geçilecek. Ondan sonrası Meclis Genel Kurulu’ndaki yasa çalışmalarında... Güvenlik raporu gelir gelmez, Meclis hız kazanacak. Tabi siyasi yeni kulisler de... Çünkü yasalar tüm kamuoyunu tartıştırır hale getirecek. ‘Fragman bitti, film başlıyor’ kısmı biraz da burası için söyleniyor.”

Şimdi o aşamaya geldik. Partiler kendilerince sonuç raporu yazıyorlar ve komisyon çalışmalarından çıkardıkları sonucu tutanağa geçiriyorlar. Önce DEM sonra MHP bu raporları hazırladı. Diğer partiler de benzer sonuç raporlarını sunduktan hemen sonra komisyonun asli raporu hazırlanacak.

Belli ki sonuç raporu bazı muhalefet şerhleriyle karşılaşabilir. Neticede İmralı’ya giden var, gitmeyen var. Komisyondan giden var, kalan var.

Hepsinin belirleyici sonuçları olacaktır raporda. Gelecek hafta bitmeden okuruz. 

Komisyon ise artık nihai raporuyla birlikte çeşitli adımlara göz kırpacak. Ceza-infaz düzenlemeleri gibi sonraya bırakılan değişiklikler artık gündeme gelecek ve komisyon asli görevini tamamlarken bir bakıma yasa önerme hüviyetine kavuşacak.

Sonrası Genel Kurul işi...

Tabi önce MİT’in yerinde tespitlerinin devlet katında değerlendirilmesi ve hızlanmayan YPG sorununun halledilmesi gerekiyor. 

Zaten MHP’li Feti Yıldız da aynı şerhi düştü ve “Hukuken yapılacak şeyler şarta bağlı, örgütün tamamen dağıtılması, silahların teslim edilmesi ve bu hususta güvenlik güçleri tarafından tespit edilmesi ve ilan edilmesine bağlı” dedi. 

Yani her şey takvimine bağlı kalacak, şartlar değişmeyecek, terör örgütünün verilen sözleri yerine “tamamen” getirmesi beklenecek.

Sonrası terör örgütüne dair başka kısımları konuşturacak. Yasaları, anayasayı, yeni dönemi...

KÖŞENİN GÖZÜ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara’da TİSK 29. Olağan Genel Kurulu’na katılarak bir konuşma yaptı ve “Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum” dedi.

Devamında ise şunu söyledi:

“Hep söylerim kefenin cebi yok”.

Bir önceki Genel Kurul’a da katılmıştı Cumhurbaşkanı.

Tarih: 6 Aralık 2022.

TİSK 28. Olağan Genel Kurulu...

O zaman da şöyle demişti:

“Asgari ücret gibi konularda işvereni ve devletiyle gereken fedakârlıkları yaparak, çalışanlarımızın; haklarını, hukuklarını, refahlarını ne kadar iyi korursak, bu ortak hedeflerimize o derece hızlı ve güvenli ulaşabiliriz. Şu anda masada zaten bu konularımız var.
Onları da süratle bitireceğiz.”

Bakalım son vurgu ve mesajlar asgari ücret masasında bir şey değiştirecek mi?

KÖŞENİN SÖZÜ

“Hayat asla sahnelenemeyecek bir oyunun sonsuz tekrarından ibaret.” - Amelie.