Korkusuz

Andımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin Özetidir!

Andımız, Türkiye  Cumhuriyeti’nin Özetidir!
Andımızın iptali Danıştay’dan çıktı!

Ama...

İmza yok...

İmza atılmadı...

Karar var... İmza yok...

4 gün geçti halen imza yok...

İptal kararı ortalık yerde kaldı anlayacağınız.

★★★

İmzalanmayan karar üzerinden itiş kakış, siyaset arenasında süredursun...

Bu arada... Vesileyle herkes içindeki kurtları bir güzel döktü...

Kimi “tektipçi andı kabul etmiyorum” dedi.

Kimi “çağdışı” diye ağzında geveledi.

Andımızdan karın ağrısı olan ne çok kişi varmış..?

★★★

Rahatsız olan arkadaşlar için andımızı kelime kelime bir de buraya yazayım.

★★★

Türk’üm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem: küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.
Ülküm: yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!
Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türk’üm diyene!

★★★

Bu 37 kelimeden hangileri sizi rahatsız etti?

“Doğruluk, çalışkanlık, yükselmek ileri gitmek vb.” kelimeler rahatsız etmeyeceğine göre...

Geriye iki kelime kalıyor...

Türk ve Atatürk...

“Türk’üm, doğruyum...

Büyük Atatürk!
Varlığım Türk varlığına...
Ne mutlu Türk’üm diyene!”

★★★

Sizi uyuz eden satırlar bunlar...

Biliyoruz...

Ama onların içinde de...

Asıl iki sözcük...

Türk ve Atatürk...

Yani...

Onun özeti...

Atatürk milliyetçiliği...

★★★

Atatürk milliyetçiliğine karşısınız...

★★★

Anladık...

Ama küçük bir hatırlatma...

★★★

Andımız sadece ilköğretimle ilgili bir konu değildir.

İlkokullarda okutulan kısa bir metinden ibaret değildir.

★★★

Andımız... Anayasanın ilk 3 maddesinin yumuşacık bir özetidir.

Andımız... Ulusal bütünlüğümüzün en naif tarifidir.

Andımız... Üniter yapımızın sevimli bir yemin merasimidir.

★★★

O yüzden...

Ne Davutoğlu’nun cesur...

Ne de Babacan’ın kurnaz çıkışlarına kulak asmayın.

Andımızı kimse kaldıramaz!

İçinde geçen Türk’ü Atatürk’ü...

Bir Allah’ın kulu değiştiremez.

Çünkü...

Andımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin Özetidir!

HDP Kapatılacak mı?


Uzunca bir süredir hazırlığını duyduğumuz HDP kapatma davası, önceki gün açıldı.

609 sayfalık iddianameyi hızlıca taradım.

Notlarımı paylaşacağım ama önce iddianamenin ‘hızına’ dikkat çekmek istiyorum.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, HDP hakkında ne zaman inceleme başlattı?

2 Mart 2021’de.

Peki 609 sayfalık iddianame ne zaman Anayasa Mahkemesi’ne sunuldu?

17 Mart 2021’de.

Yani 15 günde iddianame hazırlanmış.

Jet hızı diye buna denir.

687 kişi ve bir siyasi parti hakkında tüm delilleri toplama suç unsurlarını tespit etme ve iddianameyi yazma hepsi toplam 15 gün!

Başsavcılık bu kadar hızlıyken peki Anayasa Mahkemesi ne yaptı dersiniz?

Yakan top misali -aynı gün- dosyayı bir gün bile bekletmeden raportöre gönderdi.

Şimdi raportörün raporuna göre gündeme alacak.

Onun da 10 gün içinde raporunu yazması bekleniyor.

Sonra?

HDP’den savunma istenecek... Vee oylama...

★★★

Bütün bu işlerin ışık hızıyla sonuçlanacağını görmek zor değil.

Birkaç ay içinde HDP kararı verilir.

Hadi ben bir tahminde bulunayım.

Mayıs ayının son haftalarına karar verilir desem?

Çok mu abartmış olurum...

Neyse canım...

Benimkisi tahmin...

★★★

Gelelim ‘jet iddianameye’...

Ben de jet hızıyla okudum...

İki şey dikkatimi çekti.

İddianamenin büyük kısmı HDP’lilerin konuşmalarına dayanıyor.

Konuşmaların çoğu açılım döneminde yapılmış.

★★★

Şimdi HDP’nin iltisakları gün gibi ortadayken...

Doğrusu ben daha güçlü deliller ve sağlam bir çatıyla kurulmuş iddianame beklerdim.

Hele bir de ek olarak dosyaya konulan ‘İmralı Tutanakları’ var ki..

Sanırsınız ki HDP’liler İmralı’ya “Şehir Hatları Vapuru”yla gitti.

Yahu iktidarın izni olmadan İmralı Tutanakları nasıl olsun!

★★★

Neyse...

★★★

Gelelim sonuca...

Herkes HDP loto oynuyor...

Kapatılmaz diyenler...

Sadece hazine yardımı kesilir diyenler...

Siyaset yasağı gelir diyenler...

★★★

Benim edindiğim bilgi...

Topladığım kulis...

Hepsinin dışında...

Anayasa Mahkemesi basıncı göğüsleyemeyecek.

HDP için kapatma kararı verecek...

★★★

Sonra?

Siyasetimizde her şey değişecek...

Sadece aritmetik değil...

Tüm paradigma!