Korkusuz

Anayasa yazmak, şarkı sözü yazmaya benzemez!

Anayasa yazmak, şarkı sözü yazmaya benzemez!
Meral Hanım’a “Yeni anayasa önerisi için ne diyorsunuz” diye sordular.

“Kurucu meclis olmadan, yeni anayasa nasıl olacak yahu?” dedi.
Haklı...

Anayasada değişiklik yapabilirsiniz. (Zaten 82 anayasasında 19 kez değişiklik yapmışız. Daha da yaparız.)

Ama sıfırdan bir anayasa yazmak.
I-ııh.
O biraz zor.

Çünkü kurucu irade gerekir.

***

Biraz açayım...

***

Dibace...
Dilimize Arapça’dan geçmiş bir sözcüktür.
Giriş, başlangıç, önsöz demek.
Anayasaların dibacesi, Anayasaya giriş anlamına gelir.
Anayasanın ruhu o dibacede saklıdır.
Halen yürürlükte olan mevcut anayasamızın dibacesini okudunuz mu?
Okumanızı öneririm.
Dibacemiz hangi cümleyle biter hiç merak ettiniz mi?
“TÜRK MİLLETİ TARAFINDAN, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur.”
Örneğin bu cümle bir irade beyanıdır.
Üniter yapımızı, ulus devlet ilkemizi, Atatürk milliyetçiliğine bağlılığımızı ifade eden bir irade beyanı.
Uzlaşı ile sıfırdan bir anayasa yazmaya kalkın. Daha dibacenin bu cümlesinde kavga çıkar...
Kimi şoven milliyetçi bulur, kimi faşist der... Kimi Türk milleti lafına itiraz eder.
Basit bir dizi filmde bile kamplara bölünen halkımız böylesi bir metinde nasıl uzlaşacak?
Dibaceyi geçemeyiz biz.

***

Peki dünya nasıl aşıyor?
Anayasalarını nasıl yazıyor?

***

ABD...
Bağımsızlık savaşı 8 yıl sürdü.
İngilizlere karşı ABD’deki 13 koloni savaştı.
Sonuç: Kanlı savaşın sonunda Amerika bağımsızlığını kazandı.
Tarih: 1783
Tam dört yıl sonra 1787’de Anayasası yazıldı.
Bu anayasa halen ABD’de yürürlükte olan Anayasadır.
27 kez revizeye uğramıştır. Eskimiş ve çağın gerisinde kalmış bulunmasına rağmen tümden yeni bir anayasa yazılması düşünülmez.

***

Almanya...
1945’de yerle bir olmuştu.
Hitler iktidarı kanlı bir savaşla son buldu.
Yine tam 4 yıl sonra 1949’da yeni Alman anayasası yazıldı.
Adı ‘Grundgesezt’ idi. Yani temel yasa.
Almanya halen bu anayasaya bağlıdır.
Hatta 1990’da iki Almanya birleşti. Ama yeni anayasa yazmayı kimse teklif dahi etmedi. Olduğu gibi mevcut anayasayı kullandılar.

***

Fransa...
1958’de Cezayir sorunu giderek büyüdü ve Fransa’ya sıçradı. Fransız paraşüt birlikleri Cezayir’de yaşanan bunalımı gerekçe göstererek Korsika üzerinden Paris’e inme tehdidini savurdular. Şartları De Göl’ün yeniden işbaşına gelmesiydi. Bir nevi darbe tehdidinde bulunuyorlardı. De Göl çağrılara kulak tıkamadı, yıllar önce bıraktığı koltuğu devraldı.
Eski bir asker olarak ilk iş 5. Fransa Cumhuriyet Anayasasını kaleme aldı.
Fransa halen o darbe anayasasını kullanıyor.

***

Portekiz...
Diktatör Salazar’ın ardından yönetimi elinde bulunduran Devlet Başkanı Tomas’a karşı “Karanfil Devrimi” yapıldı. Sol darbede kan akmadığı ve halk tarafından Lizbon çiçek pazarındaki karanfiller tankların namlusuna sokulduğu için adı ‘karanfil devrimi’ oldu.
Ama aslında bildiğin darbeydi.
1974’te yapıldı, 1976’da Portekiz anayasası yazıldı.
Avrupa Birliği’ne girdiklerinde de anayasalarını değiştirmediler.

***

İspanya...
Kırk yıla varan Franco diktatörlüğü sona erdikten sonra yeni anayasalarını yapabildiler.
Franco 1975’te öldü. İspanyol anayasası 1976’da yapıldı.
Halen o anayasa yürürlüktedir.

***
Dünyadaki örneklere bakarsak...
Yeni anayasalar ya büyük bir savaş ertesi ya da darbe sonrası yazılmış.

***

Peki ya biz?
İlk Anayasamız 1921.
Savaş anayasası. Kurtuluş Savaşı’nın göbeğinde kısacık yazılmış bir metin. (Zaten anayasa hukukçuları 21 anayasasını geçici bir anayasa olarak kabul eder.)
İlk gerçek anayasamız 1924 dür. Savaşın bitiminden 2, Cumhuriyetin ilanından 1 yıl sonra yazılmıştır.
Peki başka..?
1960 darbesinden 1 yıl sonra 61 anayasası.
1980 darbesinden 2 yıl sonra da 82 Anayasası yazıldı.
Yani bizde de durum pek farklı değil...
Biri savaş, ikisi de darbe anayasalarıydı.
Peki katılımcı ve sivil bir anayasa mümkün değil mi?
Mümkün...
Dünyada çok az da olsa örnekleri var.
(Ama bu ülkeler dünyanın en rahat coğrafyaları.
Gelir seviyesi tavan... Etnik ve dinsel bölünme tehdidi yok... Nüfus az...)

***

Ezcümle

***
Anayasa hem bir ortak metin hem de bir egemenlik ilanıdır.
Bu da kurucu bir irade gerektirir.
Meral Hanım hayret etmekte haklı.
Yeniden bir anayasa yazmak istiyorsanız.
Ya yeni bir devlet kuracaksınız. Ya da yeni bir rejim...
Çünkü...
Anayasa yazmak, şarkı sözü yazmaya benzemez.

Sonraki yazım:

İlk Dört Maddeyi
Korursak Tamam mı?
Peki Anadilde eğitim?