Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlanışının 83. Yıl dönümü...
★
Sizlerle...
19 Mayıs 1919’un 100. yılı münasebetiyle yapacağı konuşmayı...
Sağlık sorunları nedeniyle gerçekleştiremeyen (19 Mayıs 1919’da 96 yaşındaydı) Prof.Dr. İlhan Başgöz’ün:
Indiana Bloomington Başkonsolosu Umut Acar tarafından okunan metninden bazı bölümleri paylaşacağım...
[caption id="attachment_303385" align="alignnone" width="600"]

★
Savaş yılları, Türk aydınlarının en yiğit, en idealist, en eğitimlilerini ölüme sürmüş, onlar geri gelmemiştir.
Birinci Dünya Savaşı’nın felaket tablolarından birini unutamıyorum.
Bu tabloda Tarsus tren istasyonunda bir kadın görünür.
Ordu, Kanal bozgunundan dönmektedir.
Çul çaput içinde, hasta perişan, vagonlarda çuvallar gibi istif edilmiş, bir asker döküntüsü.
Ak saçlı bir ana, yazması omuzuna düşmüş, saçları darmadağınık, bir vagondan ötekine koşarak feryat ediyor:
“Mehmedimi gördünüz mü? Mehmedim nerede? Mehmedimi gördünüz mü?”
Falih Rıfkı Atay diyor ki:
“Ana biz senin Mehmedini kumarda kaybettik.”
★
Türkiye Cumhuriyeti’nin talihsizliği çökmüş bir ekonomi ve harabeye dönmüş bir memleket üzerine kurulmasıdır.
Büyüklüğü de bundandır.
CUMHURBAŞKANI MI DEDİNİZ?.. O HALDE BUYURUN?..
Cumhuriyet savaşlardan çıkıp da ekonomik gelişmesine odaklanınca 1930 Dünya Ekonomik Buhranı patlak verir.
Buhranın Türkiye’ye etkisi, tarım ürünleri ve meyveyle sınırlı olan dışsatımı vurması olur.
Buğdayın kilosu 15 kuruştan 3 kuruşa düşer.
Köylü gelirinin bu kadar düştüğünü gören Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne şöyle bir teklifte bulunur:
“Bizim maaşlarımızla halkın geliri arasında büyük bir fark ortaya çıktı. Bu Cumhuriyet idaremize yakışmaz. Benim maaşım dâhil milletvekili maaşlarını yüzde elli azaltalım.”
Teklif kabul edilir.
★
Halkçılık O’nun (Mustafa Kemal Atatürk) inanışında kuru bir slogan değildi.
Halkın arasına karışmaktan çok hoşlanırdı. Bir gece Atatürk kayıp, polis ve jandarma seferber olmuş her tarafı aramış taramışlar.
Atatürk yok.
Sabaha yakın O’nu Samanpazarı’nda bir kahvede, halka karışmış Zeybek oynarken bulmuşlar.
★
NOT:
Atatürk, hiçbir şeyi propaganda ya da reklâm amaçlı yapmadığı için (meselâ cami kapısında falan)...
Bu yazıya O’nun zeybek oynarken çekilmiş bir fotoğrafını koyamadım.
Sosyal medyada yayınlananlar ise...
Atatürk rolünde oynayan bir yurttaşın görüntüleridir...
MÜSTERİH OL BÜYÜK ATATÜRK...
10 Kasım 1938...
İstanbul Üniversitesi öğrencilerine ders veren Alman Profesör derse girer...
Öğrencilerin hemen hepsi ağlamakta...
Birbirlerine sarılıp gözyaşı dökmekte...
Bu duruma çok üzülür Alman Profesör...
Rektörü arar:
“Bugün ders vermeyeceğim ne yapayım?..”.
“Sizin memleketinizde büyük bir adam ölünce ne yapılıyorsa onu yapın” der rektör...
Alman Profesör şaşırır...
“Bizim ülkemizde” dedikten sonra devam eder: “Hiç, bu kadar büyük bir insan ölmedi ki...”.

★
O’nun naçiz vücudu elbette bir gün toprak olacaktı...
Ve oldu da...
Ama...
★
Yine O’nun dediği gibi:
Türkiye Cumhuriyeti Devleti...
Sonsuza kadar özgür ve tam bağımsız bir ülke olarak varlığını sürdürecek...
Müsterih ol Büyük Atatürk...
O HEDEFE HEP BİRLİKTE GİDELİM...
Atatürk Türkiye’sini itibarsızlaştırmak için sürekli:
Yalan söyleyen...
Mucizevi iktisadî gelişmeleri:
Hiç yaşanmamış gibi gösteren...

★
Ama son 20 yıldır:
Atatürk’ün cumhurbaşkanı olduğu yıllarda inşa edilen:
Milli ve yerli tüm fabrikaları...
Ve...
Tüm ticari kamu kurumlarını satan...
★
Tahsil edilen milyarlarca doların dörtte üçünü:
İşgalci mülteciler için harcayanlara...
Sesleniyorum?..
★
En doğru yol...
En mukaddes hedef:
Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler hedefidir...
★
Geri gitmekten vazgeçin...
Gelin...
Onun gösterdiği hedefe...
Hep birlikte gidelim...
57 GÜN NE YAPACAKLARMIŞ?..
Prof. Dr. İlhan Başgöz’ün anlattığı bir fıkrayı paylaşayım sizlerle:
Fıkra...
Her seçimde AKP’ye %60’ın üzerinde oy veren Erzurumlularla ilgili...
★
Atatürk Türkiye’sinin ilk treni Erzurum’a varınca Belediye Başkanı nutuk atıyor;
“Vatandaşlar, Cumhuriyet fabrikalar yaptı. Sanmam ki kâr edîrler vallahi de zarar edîrler, billahi de zarar edîrler. Otobüsler aldı, yollar düzenledi, sanmam ki kâr edîrler. Bunlar hep sizin içindir. Cumhuriyet ayağıza kadar tren getirdi bundan sonra, iki ayda gittiğimiz İstanbul’a üç günde varacağız.”
Bir vatandaş sorar:
“Peki biz 57 gün ne yapacağız?”
★
İçlerinden birisi çıkıp da:
“İmamdan masallar dinlersiniz” dedi mi acaba?..
Deseydi...
Tarihe geçerdi...
KİŞİ DEĞİL EYLEM YARGILANMALI...
Erdoğan’ın öldüğünü iddia edip yalan haber yapmak suç mu?..
Bilmiyorum...
Ama...
Çok ayıp...
★
Bu haberi yapan kişi gazeteci olamaz...
Profesyonel gazeteci değil ise...
Zaten:
İnsan da olamaz...
★
Peki...
Gelir garantili köprü, otoban, alt/üst geçitler için:
“Cebimizden tek kuruş çıkmayacak” diyen kişinin verdiği haber yalan değil mi?..
Külliyen yalan...
★
Peki...
Bir ülkenin cumhurbaşkanının yaşamıyla ilgili yalan haber vermek suç ise...
Bir halkın:
Yalan haberle kandırılması...
Bir halkın:
Aldatılması...
Bir halkın:
Beyninin iğfal edilmesi:
Suç değil mi?..