Korkusuz
Ümit Zileli

Ali Baba’nın bir çiftliği var!..

Önce bir durum tespiti yapalım...

Türkiye’nin “medar-ı iftiharı” olduğu biz aciz kullara sürekli anımsatılan Türk Hava Yolları’nın (THY) yüzde 49.12 hissesi 2017 yılında Cumhurbaşkanlığı’nın uhdesindeki “Varlık Fonu” na devredildi. “Daha başka neler devredilmedi ki” diyeceksiniz biliyorum, ama bugün konumuz THY!..

28 Ekim 2019’da sevgili kardeşim Murat Muratoğlu, SÖZCÜ gazetesindeki köşesinde THY’nin durumunu şöyle açıkladı:

-THY, son bir yılda borsada yüzde 23 değer kaybetti ve değeri 2 milyar 850 milyon dolara geriledi; ayrıca 11 milyar dolar da borcu var!..

Yani, bu güzide şirketimiz bırakın “büyük” nitelemesini, “orta” adlandırmasına bile giremeyecek  bir konuma gerilemişti. Murat, bu durumu da şöyle bir karşılaştırmayla adeta gözümüze sokuyordu:

-BİM şirketler grubunun piyasa değeri 5 milyar 20 milyon dolar. THY’nin ederi neredeyse onun bile yarısı kadar! Halbuki yönetiminde dünya havacılığının duayen isimlerinden Ensar Vakfı, TÜRGEV Vakfı, İBB’nin AKP döneminden kalma yöneticileri var! Havayolu taşımacılığı ile ilgisi, biniş kartına bakıp koltuğu sormadan bulabilecek bu kişiler şirketi hakkıyla yönetememişler demek!..

Anlı şanlı, filosunda 360 civarında uçak bulunan THY’nin içine girdiği sarmal böyleydi ne yazık ki... Peki bu durumdan ders çıkarılıp, yeni bir sayfa açıldı mı, zararları azaltmak, yönetime liyakatli insanları almak gibi bir yola gidildi mi?..

-Ne gezer, koca kuruluş iyice “çiftlik” haline getirildi!

Havayolu mu parti yan kuruluşu mu?!


Gelelim günümüze...

THY, koronavirüs salgını nedeniyle çok zor günler geçiriyor... 2020 yılının ilk çeyreğinde 4.5 milyar TL gibi rekor bir zarara imza atttı. 50 bin civarındaki çalışanına maaş ödeyemediği için İşkur Kısa Çalışma Ödeneği’nden faydalandı!

-Ama, ballı kadrolara torpilli atamalardan asla vazgeçmedi!..

Çok eskiye gitmeye gerek yok; medyaya düşen habere göre, yeni oluşturulan iki müdür koltuğuna bakın hangi isimler atandı:

-Özel Kalem Operasyon Müdürlüğü’ne, AKP İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak’ın kardeşi Ümmet Şenocak, Yolcu Hizmetleri Müdürlüğü’ne ise BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben’in oğlu Feyyaz Akben atandı...

Hayırlı uğurlu olsun; böylesine önemli koltuklara atandıklarına göre, belirli bir birikimleri, geçmiş başarıları da mutlaka olmalı zannımca... THY yönetimi lütfedip açıklarsa, sütunumda anlatmaktan büyük gurur ve mutluluk duyarım...

Ancak anlamakta epey zorluk çektiğim bir ufak ayrıntı var; ulaştığım bilgilere göre, filosunda 360 uçağı bulunan THY’de yaklaşık 700 müdür görev yapıyor. Böylece ne olmuş oluyor?

-Her uçağa neredeyse iki müdür düşmüş oluyor!..

Üstelik THY’nin, salgın dolayısıyla, çalışanların maaşlarında kesinti yapmaya hazırlandığı, işten çıkarma dahil bir çok tasarruf tedbiri düşündüğü hatta sipariş ettiği bazı uçakların teslimat tarihlerini ertelemek için üretici firmalarla görüştüğü yazılıp çiziliyor!..

Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın bir süre önce, bir TV programında nakit ihtiyacını karşılamak için ellerindeki bazı uçak motorlarını satacaklarını açıklaması da arşivlerde kuzu kuzu yatıyor!..

-Bunları görünce insanın “Yuh artık, bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” diyesi gelmez mi eyy okuyucu!..

Her şeyin üstüne tüy diken skandal!


Maalesef bitmedi!..

Skandal ötesi durumları sizlerle paylaşmaya çalışırken bir başka “ballı skandal” daha ortaya saçılıverdi... Türk Hava Yolları’nın Medikal Sağlık Hizmetleri’nin enteresan bir firmaya verildiği ortaya çıktı; adı Aycı Medikal Ürünler Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi. Sermayesi 100 bin TL. Ne zaman kurulmuş biliyor musunuz peki?

-20 Mart 2020’de!..

Yani yalnızca 3 ay kadar önce! Ve bu şirkete THY’nin tüm medikal işleri verilivermiş; ne ballısı, vallahi kaymaklı ekmek kadayıfı!

Airport Haber’in bildirdiğine göre, şirket sahibinin adı Serkan Aycı... THY Yönetim Kurulu Başkanı’nın adı da İlker Aycı! Yakınlık derecesi tam olarak öğrenilememiş ancak iddiaya göre Başkan İlker Bey, Serkan Aycı’nın amcasının oğlu oluyormuş!..

THY’nin bu kısa süreçte bu yepyeni, gıcır gıcır şirketten ne kadarlık alım yaptığı ve bu alım işinin ihale ile mi yoksa ihalesiz mi yapılıp yapılmadığı da öğrenilemedi... Ben kendi adıma merak ettim doğrusu...

-Yoksa bu konu da mı “ticaret sırrı” oluyor!..