Korkusuz

AKP’nin yaptığı büyük kötülük!

AKP’nin yaptığı büyük kötülük!
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16 Nisan referandumu öncesi “Verin yetkiyi, görün etkiyi’’ diyor, adına Başkanlık denilen sistem için halktan destek istiyordu. Erdoğan, tartışmalı bir referandum sonrası istediği tüm yetkiyi aldı. 2018 seçimlerini de kazanınca aslında MHP’nin projesi olan Başkanlık sistemine geçildi. 2. kez Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan, “Türkiye artık uçacak’’ derken, bunun tam tersi oldu. Bırakın uçmayı, halkımız adeta yere çakıldı! AKP ve MHP’nin ekonomi politikaları, halkı yoksulluk cenderesinin dişlileri arasında ezdirdi. Ezdirmeye de devam ediyor... 24 milyon insan, en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor.

NEREDEN NEREYE...

Hatırlarsanız; Erdoğan, 2. kez cumhurbaşkanı seçildiğinde dolar 4.5 TL seviyesindeydi. Dolar bugün 15 TL bandında... Bunun anlamı, dar gelirlilerin yoksullaşması, yoksulların ise açlık sınırının altında yaşamasıdır.

Bu tablo kuşkusuz ki; en çok çocuklarımızı etkiliyor. Sendikalar, partiler, sivil toplum kuruluşları ya da demokratik kitle örgütleri “açlık-yoksulluk’’ endekslerini açıklarken, çocukları hep ihmal ediyor. Oysa ki; çocukların ayrı bir dünyası var...

İÇ KARARTICI TABLO

Kemalyeri Dergisi’nin 23 Nisan sayısı için bir yazı hazırlarken, AKP iktidarının yaratığı ekonomik krizin çocuklarımızı nasıl etkilediğini inceledim. Ortaya çıkan tablo ülkemiz açısından korkunç... İlgili kurumların hazırladığı kapsamlı raporlar, çocuklarımızın nasıl bir felakete sürüklendiğini ayrıntılı olarak gösteriyor. AKP iktidarının ekonomi politikaları çocuklarımızın geleceğini karartıyor.

Çocuklarımızın nasıl bir karanlık içinde yaşamaya mahkum edildiğini inceleyen yazının bir bölümünü, daha geniş kesimlere ulaşması için bu köşede de paylaşmak istedim.

Bu konuyu, katıldığım tüm
TV programlarında “tekrara düşme pahasına’’ olsa bile sık sık gündeme getiriyor ve yönetenleri uyarmaya çalışıyorum. Önceki yazılarımda da bahsettiğim üzere, bu tehlikenin adı “yetersiz beslenme ve buna bağlı olarak gelişen bodurluk riski’’dir...


Annelerin çığlığı: “Mama istiyorum...’’


Bu konuda ciddi çalışmalar yürüten Derin Yoksulluk Ağı’nın emekçileri Hacer Foggo ile Şeyma Duman, Türkiye’deki yoksulluğun haritasını çıkararak içinde bulunduğumuz cenderenin boyutlarını gösteriyorlar.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da çalışmalarını yakından takip ettiği ve faydalandığı Derin Yoksulluk Ağı’nın verilerine göre, yoksulluk git gide yayılıyor. Şeyma Duman, acı gerçeği şöyle özetliyor: “Ailelerin yardım ve destek talepleri her geçen gün artıyor. Evlerde okula giden çocuk varsa öncelik gıda ve kırtasiye malzemesi olurken, bebek varsa anne ‘Hiçbir şey istemiyorum, yeter ki mama ve bebek bezi gönderin’ diyor.”

“ÖĞRETMENLER PARA VERİYOR AMA...’’

Şeyma Duman, evlerde yaşanan dramı anlatırken, beslenme çantasına hiçbir şey koyamayan bir annenin feryadına ses oluyor. Bir annenin kendisine anlattığı yoksulluğun öyküsünü paylaşan Duman, “Çocukların birçoğu kahvaltı bile yapamıyor ve okula aç olarak gidiyor. Bazen öğretmenleri para veriyor ama çoğu zaman da yokluktan okula gönderemiyorlar’’ diyor.

Bu ve benzeri öyküler o kadar çok ki...

İnanın; Türkiye’nin her yerinden benzer sesler geliyor...

Aslında bu tablo, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin de ihlali...

Çünkü; bu sözleşme her çocuğun güvenli bir aile ortamında büyüme hakkının olduğunu güvence altına alıyor. Bu hak da ihlal ediliyor. Derin Yoksulluk Ağı ise bu sözleşmeyi hatırlatıyor ve iktidarın üzerine düşen görevlere dikkat çekiyor.

Devam edelim...

Çocuklarımız büyüyemiyor!


Yine aynı grubun yaptığı çalışmaya göre, pandemi döneminde çocukların yüzde 57.8’i uzaktan eğitime katılma hakkını kullanamadı. Yüzde 12’ye yakını ise yeni öğretim yılında okula devam edemeyeceğini belirtti.

Bu tablonun sebebi tabii ki AKP-MHP-BBP iktidarının sebep olduğu yoksulluktan başka bir şey değil...

ÇOCUKLARIMIZ TEHLİKEDE

Yoksulluk arttıkça, çocuklarımızın zihinsel ve bedensel gelişimi için gerekli olan gıda ve hijyen malzemelerine erişmeleri de mümkün olmuyor.

Bu konularda çalışma yapan Anne Çocuk ve Eğitim Vakfı da yoksulluğun yol açtığı olumsuzlukları tek tek ortaya koyuyor. AÇEV’e göre, yetersiz beslenme çocuklarımızı vuruyor!

AÇEV’in düzenlediği ayrıntılı rapora göre, ülkemizde 5 yaşından küçük çocukların yüzde 9.5’inde, en yoksul yüzde 20’lik kesimdeki 5 yaş altı çocukların ise yüzde 18.3’ünde BODURLUK görülüyor. Rapordan da anlaşılacağı üzere, “çocuklarımız büyümüyor, büyüyemiyor.’’

AÇEV, dolaştıkları yoksul mahallelerde yaşayan birçok çocuğa, “gelişim bozukluğu” ve “öğrenim güçlüğü’’ tanısı koyuyor.

BİR ÖNERİ...

Eğitim-Sen Genel Başkanı Nejla Kurul soruna geçici de olsa bir çözüm öneriyor. Kurul, “Beslenme yetersizliği ile karşı karşıya kalan öğrencilerimiz için okul yemeği programı başlatılmalıdır” diyerek bakanlığa çağrı yapıyor.

Şu tabloya bakar mısınız!

Türkiye, açlığın, yoksulluğun ve yetersiz beslenmenin girdabına kapılmış durumda...

Ülkemizi yönetenlerin bu durum karşısında söyleyebilecekleri bir çift sözü var mıdır acaba?