Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

AKP neden kaybediyor, neden kaybedecek...

Seküler tarzda yaşayan ama...

Laiklik konusunda pek de “hassas” olmayan bazı çevreler:

AKP’yi ekonomi yönetiminde “başarılı” bulduğu için tercih ediyorlardı...



Ve bir de...

AKP’yi ekonomi yönetiminde “başarılı” bulduğu halde...

“Şeriat devleti heveslisi” olduğundan şüphe ettiği için...

Oy vermeyen yurttaşlar vardı...



Erdoğan’ın ekonomi yönetimi son 6 yıldır bilhassa...

O kadar başarısız ki...

Seküler yaşadıkları halde...

Laiklik konusunda pek de hassas olmayan ve...

AKP’yi ekonomi yönetiminde “başarılı” olduğu için tercih eden çevreler artık:

“Elimi keserim ama Erdoğan’ın yönettiği partiye oy vermem” kararlığında...





Erdoğan da bunun farkında sanırım...

Ve bu defa umudunu:

AKP’yi ekonomi yönetiminde “başarılı” bulan...

Ama...

“Şeriat devleti heveslisi” olduğundan şüphe ettiği için oy vermeyen yurttaşlara yöneldi...



“Din kisvesi altında siyaset yapanlara izin vermeyeceğiz” derken elbette.

“Ben ve arkadaşlarım din kisvesi altında siyaset yapmıyoruz” demek istedi...



Peki...

“Şeriat devleti heveslisi” olduğundan şüphe ettiği için Erdoğan’ın yönettiği partiye oy vermemekte kararlı yurttaşları olumlu etkiledi mi?..



Aksine...

Daha çok öfkelendirdi...

“Olur ama bu kadar şey olmaz yani” diye söylenenlerin sayısı milyonlarca...



NOT:

“Seküler yaşayan ama laiklik konusunda pek de hassas olmayan” demek (Bana göre):

Yaşantısını, giyim ve kuşamını dinin tanımladığı (Ya da emrettiği) şekilde tayin etmemek (Genelde eski DSP, ANAP ve DYP’li seçmenler)...

Ama...

Laikliği de:

“Dinsizlik ya da din karşıtlığı” olarak görmemektir...

Ben buna “Balkan Müslümanlığı” diyorum...

HEPSİNİ BİRDEN ANLATMAM


Optimar’ın son araştırma sonuçlarını sizlerle paylaşayım da biraz gülün:

AKP + MHP = %51...

CHP + İYİ Parti = %34...

HDP = 8.6...



Valla...

Aynen böyle...



Nasıl...

Eğlendiniz mi?..



Ohhooo...

Bende daha ne komik fıkralar var...

Var ama...

Hepsini birden anlatırsam olmaz...

HİÇ GÜVENMEDİĞİM ŞİRKET...


Birisi bana gelse...

“En çok güvendiğiniz kamuoyu araştırma şirketi hangisi?” diye sorsa...



Düşünmeden:

“Hiçbiri” der ve...

Devam ederim:

“Ama...

En güvenmediğim araştırma şirketinin adını sorarsanız söyleyeyim:

Hilmi Daşdemir’in başında olduğu şirket...”.

HANGİ TAHMİNİMDE YANILACAĞIM


Erdoğan dün Cuma namazı çıkışı...

“Türk Milleti gerektiğinde düşmanı affetmesini ve yeni ittifaklar kurmasını bilir...”.



Erdoğan ya:

“PKK ile yeni bir barış süreci” başlatma konusunda Bahçeli’yi de ikna etti...



Ya da:

Bahçeli’yi sırtından atma zamanı geldiğine karar verdi...

HDP kozunu oynayacak...



Bakalım hangi tahminimde yanılacağım?..

İLERİ ADIM MI? GERİ ADIM MI?..


Melih Bulu’yu görevden alan Erdoğan için:

“Geri adım attı” denilmesini doğru bulmuyorum...



Ya arkadaş...

Erdoğan asıl geri adımı:

Melih Bulu’yu Boğaziçi Üniversitesi rektörlüğüne getirirken atmıştı...

[caption id="attachment_6543417" align="alignnone" width="600"] Melih Bulu[/caption]



Görevden alırken attığı adım ise:

İleri adımdır...

Tabii ki:

“Bana göre...

PERVİN BULDAN NE DEMEK İSTEDİ?..


HDP eş başkanlarından Pervin Buldan da iki gün önce şöyle dedi:

“Kürt sorunu çözülmeden ülkeye demokrasi gelmez. Hiç kimse Kürtlerin oyunu çantada keklik görmesin. Kürtler kimseye mecbur ve mahkûm değildir...”.



Mesaj kime?..

Erdoğan’a:

“Elini uzatırsan biz hazırız...”.



Kılıçdaroğlu ve Akşener’e:

“Yetti ama artık... Ne o yahu?.. Babasından korkan kız gibi hep gizli gizli mi görüşeceğiz?.. Ya gelin isteyin beni ailemden ya da bırakın eski sevgilime döneyim...”.

BAHÇELİ DE OLUR MU?..


Erdoğan’ın yeni siyasi dönüşüm sürecinde:

Bahçeli de olur mu?..

[caption id="attachment_6543418" align="alignnone" width="600"] Devlet Bahçeli[/caption]



Emin değilim...

Olabilir de...

Olmayabilir de...



Orası...

Erdoğan’ın oylarını aşağı çekmesi için görev verenlere bağlı...

HAZIR OLUN CANLARIM...


Ekim 2021 ile birlikte...

Ülkemizde:

Çok büyük değişikliklere tanık olacağız...



Erdoğan hem HDP ile...

Ve hem de...

“FETÖ elemanı” olmakla suçlayıp:

KHK ile cezaevine attığı...

Ya da işlerine son verdiği:

Yurttaşlarla barış yapabilir...