ÖSO yabancı asker midir?

Evet, ÖSO(SMO)yabancı askerdir!

“Eğit-donat” projesi ile biz yarattık!

Sadece ÖSO değil Suriye’yi parçalayan tüm güçlerle temas ettik…

ABD ve NATO askerleri, yabancı asker midir?

Yabancı askerdir!

Birinci Dünya Savaşı’ndan beri milletimiz, yabancı askerleri işgalci olarak görmüştür.

Doğrusu da budur!

En son örneği 1 Mart Tezkeresidir.

Tezkereye, 103 AKP milletvekili de hayır demişti.

Erdoğan bir daha bu 103 kişiyi aday göstermedi…

17 Ekim’de TBMM’de Irak ve Suriye tezkereleri oy çokluğu ile 2 yıl uzatıldı.

CHP, TİP ve YSP dışında tüm partiler tezkereye evet dedi.

CHP’nin ve TİP’in gerekçesi yabancı askere hayır oldu.

YSP’nin gerekçesi ise aslında şaşırtıcı idi.

Özgürlük istedikleri Öcalan’ın KCK’nın başkanı olduğu ve BOP eşbaşkanına seçimlerde mektuplarla nasıl destek verdiği ortadayken bu duruşu yine de manidar geldi.

Irak’ın ve Fırat’ın doğusundaki yapılanmada; ABD ve AKP’nin, Barzani ile yola devam edeceği kesinleştiği için bu tutum alınmış gibi gözüküyor.

Ortadoğu’yu BOP çerçevesinde son şekillendirme görevi ise İsrail’e verildi.

Ne de olsa BOP eşbaşkanı deşifre olmuştu!

Lübnan Meclis Başkanı Berri, İsrail’in saldırısı için  "Bugün uygulanan İsrail projesi, Filistin meselesinin ortadan kaldırılması değil, daha ziyade Arap ulusal güvenliğinin çöküşü ve tüm bölgenin savaşan mezhepçi mini devletlere bölünmesi projesidir" diyor.

Kafkaslarda ise yeni BOP eşbaşkan yardımcısı Aliyev göreve hazır görünüyor.

Artık İsrail’in kurduğu demir kubbe sistemi ile İran’ı karıştırmaya hazır bir Azerbaycan var..

Üstelik 2024 yerel seçim aşamasında her türlü iç kargaşa ile her türlü yabancı askerin Türkiye’ye konuşlanması, Irak’ta olduğu gibi olmasa da İran’ın iç savaş ile parçalanması için devreye girebilir.

İşte bu aşamada yeni anayasa denilen ve Atatürk’ün kurduğu milli devletin yıkılıp federatif bir devlete geçişin yolu açılmış olur.

Üstelik 2002’den beri BOP’u başarı ile yürüten AKP yerine yepyeni yüzler bile gelebilir…

CHP içerdeki kargaşaya rağmen bu süreci göğüslemeye çalışıyor.

Bu durumun sorumluluğunu ise Kılıçdaroğlu’na yüklemek tarihi doğru okuyamamaktır.

CHP içindeki tartışmalara kapılmadan, CHP’ye sahip çıkmak ise Atatürk’e sahip çıkmaktır.

Tarih bizi kırk katır mı kırk satır mı noktasına mahkûm etmiş olsa da umutsuzluğa yer yoktur.

Ne yaşanacaksa yaşayıp göreceğiz.

Ancak bağımsızlıkçı, Atatürkçü, millici güçlerin bir arada olmak zorunda kalacağı bir döneme giriyoruz.

Akşener gibi siyasetçilere rağmen…