Korkusuz
Ümit Zileli

10 milyon köle daha!..

Tam anlamıyla “köleleşecek” olanları birazdan anlatacağım...

Ancak, önceki gün iktidarın her fırsatta “milletin mabedi” olarak nitelendirdiği TBMM önünde yaşanan “orantısız güç” manzaralarını dikkatinize sunmak istiyorum. Şu sıralarda Meclis’te görüşülmekte olan “Torba yasa” içine sokuşturulan, “25 yaş altı 50 yaş üstü işçilerin esnek çalıştırılma” maddesi  üç işçi konfederasyonu, DİSK, Türk-İş ve Hak-İş tarafından büyük tepki görmüş, reddedilmişti...

Önceki gün de DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu ve yönetim kurulu üyeleri, basın açıklaması yapmak ve milletvekilleri ile görüşmek üzere yürüyerek Meclis’in önüne geldiler. İki elin parmakları kadar bile değildi sayıları. Etraflarını bir anda, bir “polis ordusu” çeviriverdi. Sivil polisler DİSK yöneticileriyle uğraşırken, büyük, şeffaf kalkanlı “robokop” polisler de o kalkanları havaya kaldırarak medya mensuplarının görüntü almasını engellemeye çalışıyorlardı...

-Gerçekten hazin bir manzaraydı!

Tartaklananlar yalnızca DİSK mensupları da değildi, CHP’li milletvekilleri de nasibini aldı bu karmaşadan; mesela Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, Çerkezoğlu’nu korumaya çalışırken, epey hırpalandı!..

Sonuçta, uzun süreli bir çekişmenin ardından DİSK heyeti konuk olarak geldikleri “milletin mabedine”  milletvekillerinin de yardımıyla girebildiler, dışarıda basın açıklaması yapamadan tabii! Disk Genel Başkanı dışarıda ancak haykırarak şu sözleri söyleyebildi:

-Meclis kapısında açıklama yapmamız Ankara Emniyeti tarafından zor kullanılarak engellendi. Anayasal hak olan basın açıklamasına yönelik bu tahammülsüzlüğü kınıyoruz...

Ortaçağa dönüş yasası!


Şimdi gelelim Meclis’te görüşülmesine devam edilen ve kamuoyuna “Esnek Çalışma Yasa Tasarısı” olarak sunulan, işçi kesimi tarafından ise “gasp yasası” olarak görülen yasa teklifine... Neler getirdiğini kısaca yazayım:

-25 yaş altı ve 50 yaş üzeri işçiler için kıdem tazminatı hakkı net biçimde kalkacak!

-Geçici sayılan işçi, iş güvencesinden yararlanamayacak ve işe iade davası açamayacak!

-25 yaşına kadar fiilen emeklilik, ölüm ve maluliyet primi yatmayacak!

-Emekli aylıkları düşük olacak!

Bu dört maddeyi topladığınızda ortaya çıkan sonuç ne olacak peki? Çok basit:

-10 milyon civarında köle!

Anayasaya açıkça aykırı olduğu uzmanlarca ısrarla belirtilen, insan haklarına, yaşam hakkına doğrudan müdahale olarak belirtilen, “açlık ve yoksulluğun dibi yasası” olarak tanımlanan bu tasarı ile ilgili benim de bir fikrim var tabii:

-Ortaçağ düzenine dönüş!

İşçi kesimi, aralarındaki farklılıkları bir kenara bırakıp, bu yasa tasarısına karşı birlikte ayağa kalkıyor. İzmir’de enkaz kaldırma çalışmaları sürerken, fırsattan istifade alelacele Meclis gündemine getirilen bu tasarıya karşı sesini yükseltiyor... İşçinin alınteri ve yaşam hakkının hiçbir şekilde pazarlığa açık olmadığını kararlı şekilde haykırıyor ve şu çağrıyı yapıyor:

-İktidar ve sermaye cephesinden gelen bu büyük saldırıya karşı, emek cephesinde birlik ve dayanışmayı yükseltelim. Onlar bölmek ve sendikasızlaştırmak istiyorsa, hakkımıza sahip çıkmak ve sömürüye dur demek için örgütlenelim, sendikalı olalım...

Başarının, kazanmanın biricik yolu da bu!..

Ata’nın mirası da Hazine’ye!


Öğrendiğimde aynen şöyle düşündüm:

-Ata’nın mirasını bile gasp eden bu iktidar işçiye, köylüye, emekliye ne yapmaz?!.

Açıklama Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’dan geldi; Atatürk’ün Türkiye İş Bankası hisseleri üzerinden elde edilen kardan Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’na

Verilmesi gereken 3.5 milyon liralık payın 20 Mart itibarıyla hazineye devredildiğini açıkladı. Bu paylar daha önce doğrudan bu iki kuruma devrediliyordu...

Anayasa, kişi hakları, mülkiyet hakkı, miras hakkı... Anlaşıldığı kadarıyla bunların “Yeni Türkiye’de” hiçbir ehemmiyeti yok artık...

-Hadi geçmiş olsun!