Meclis’te yapılan Hakim ve Savcılar Kurulu seçimlerini kazananlardan biri de Yargıtay 3. Ceza Dairesi Başkanvekili Hakan Yüksel oldu.

CHP’li Mahmut Tanal, seçimlerin tamamlanmasından sonra Hakan Yüksel’in bozkurt işareti yaptığı bir fotoğrafını paylaşarak altına da şunları yazdı:

★★★

- Bu fotoğraflarda gördüğünüz kişi;

- Ankara İki No’lu Baro Başkanı ile bozkurt işareti yaparak poz veren,

- Kendi kızının düğününde MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’i nikah şahidi yapan,

- Can Atalay hakkında Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararına rağmen, karşı karar veren Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin Başkanvekili olan,

- Ve en önemlisi, dün gece HSK üyeliğine seçilen Hakan Yüksel!

Alın size tam bağımsız ve tarafsız yargı...

★★★

Mahmut Tanal, yüksek yargıda görev yapan bir hakimin, bir siyasi partiyle ilişkisini gündeme getirerek, onun hakim ve savcı atamalarını yapacak, onları gerektiğinde cezalandıracak bir koltuğa oturtulmasını eleştiriyor.

Bu eleştirilere kendisinin yanıt vermesini beklersiniz değil mi?

Ama yanıt ondan değil, adeta bu iddiaları doğrularcasına MHP Genel Başkan Yardımcısı İzzet Ulvi Yönter’den geldi.

Yönter sosyal medya hesabından bir açıklama yaptı... Yazdıkları aynen şöyle:

-Bay Tanal, meşhur bir sözü hatırlatayım sana: Densiz deve girmezmiş eve...

-Zoruna mı gitti? Karın ağrın varsa, uykuların kaçmışsa git dinlen evinde...

-Siyaset vodvilinde meddahlığa özenme...

-Biraz adam ol, tabii seciyen ve seviyen elverirse...

★★★

Tablo ortada... Bir milletvekili, bağımsız olması gereken bir hakimin hem de çok önemli bir makama getirilmesinden sonra onun bir partiyle ilişkilerini kanıtlıyor...

Diğer milletvekili, “Asla böyle bir şey yok” diyemediği için adeta itirafta bulunuyor:

-Zoruna mı gitti?

★★★

Evet; zorumuza gidiyor İzzet Ulvi Bey...

Yargıç bağımsızlığını ve tarafsızlığını bu kadar açık bir şekilde ayaklar altına almanız zorumuza gidiyor.

Yavuz hırsız olmanız zorumuza gidiyor.

Bu ülkede yargının, hatta yargıçları ve savcıları atayacak makamların bu kadar net bir şekilde “taraf”laşması zorumuza gidiyor.

Üyesi olduğunuz partinin tüm mensuplarının ve sizin, en küçük bir eleştiriye dahi katlanamayıp her fırsatta hakaretler yağdırmanız zorumuza gidiyor.

★★★

Mahmut Tanal deneyimli bir milletvekili. Bir iddiada bulunuyor. Hem de belgeleriyle...Doğru değilse çıkar yalanlarsınız. Hatta adı geçen Hakim Bey, tazminat davası açar.

“Biraz adam ol” da ne demek?

Bu öfkeniz ve saldırganlığınız sadece “suçüstü” yakalandığınızı gösteriyor...

Ayrıca...

Densiz devenin nereye girip girmeyeceğini bilmem ama...

Belli ki bazıları her yere giriyor!

Yanlış araştırma!

Asal Araştırma, PKK’nın silah bırakma ve fesih kararından sonra 26 ilde bir anket gerçekleştirmiş... Araştırmada sadece bir soru sorulmuş:

“PKK’nın silah bırakma kararıyla ilgili hükümetin izlediği politikayı ne kadar başarılı buluyorsunuz?”

Katılımcıların yüzde 49.8’i “Başarılı buluyorum”, yüzde 22.1’i ise “Kısmen başarılı buluyorum” yanıtını vermiş...

Yani ankete katılanların yüzde 71.9’u süreci onaylamış...

★★★

Başarısız bulanların oranı ise yüzde 19.7’de kalmış...

Yanıt vermek istemeyenler ya da fikri olmayanlar ise yüzde 8.4’müş.

Daha da ilginci son seçimlerde CHP’ye oy verdiğini söyleyenlerin yüzde 59.77’si süreci başarılı ve kısmen başarılı bulduğunu belirtirken, başarısız bulanların oranı sadece yüzde 30.4 olmuş...

Bu sonuç kimseyi yanıltmasın. Çünkü ankete katılanların onayladığı şey aslında “hükümetin izlediği politika” falan değil. Silahların susma ihtimaline, yani terörün bitmesine verilen destek...

Hükümetin izlediği politikaya destek verilmesi için önce o politikanın toplum tarafından bilinmesi gerekir.

Oysa bırakın toplumu, bunu bilen politikacıların ve bürokratların sayısı bile iki elin on parmağını geçmiyor.

Bu tür araştırmaları yapan ya da yapacak olan araştırma şirketlerini daha özenli olmaya davet ediyorum:

Doğru soruyu sormazsanız, aldığınız ve açıkladığınız yanıtla toplumu manipüle edersiniz.

Bu konuda doğru soru, “Hükümetin PKK ile ilgili izlediği politikanın neleri içerdiğini biliyor musunuz?” olmalıydı.

GÜNÜN SORUSU?

Ankara’daki Gezi eylemlerine katıldıkları ileri sürülen 777 kişi hakkında 12 yıl sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan ek soruşturmada, “zamanaşımı” nedeniyle takipsizlik kararı verildi. İstanbul’da ise Gezi davaları yeni sanıkların eklenmesiyle devam ediyor. Sorum Adalet Bakanı’na:

İstanbul ayrı, Ankara ayrı cumhuriyet mi?