Zam oğlu zam!

Zamlar dur-durak bilmiyor!

Milletçe “Zemzem suyu” değil “Zam zam suyu” içiyoruz!

Hangi birini sayalım?

Tepeden tırnağa her şey zamlanıyor!

Zam bataklığında bir toplum olarak yaşamaya çalışıyoruz...

“Yetti artık” diyeceğiz ama diyemiyoruz!

Çünkü, tüm zamlara rağmen devlet bütçesi hâlâ büyük açık veriyor!

Kamu giderlerinde, lüks ve şatafatta, makam araçlarında, uçaklar dolusu kafilelerle çıkılan yurt dışı gezilerinde tasarrufa gidilmezse, halkın üzerine yağmur yerine zam yağdırsalar yine de bu yama dikiş tutmaz!

Önce savurgan zihniyetin değişmesi lâzım!

Türk-İş’e göre 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 27 bin 111 lira, yoksulluk sınırı ise 88 bin 310 lira...

Buna göre, toplam nüfusumuzun büyük bir kesimi yoksulluk sınırında bile değil, çok daha aşağılarda, açlık sınırında yaşıyor.

Hiçbir mengene, hiçbir kıskaç, bir toplumu bundan daha fazla sıkamaz!

AKP’nin iktidara geldiği günden bugüne kadar tam 23 yıl kaybetmiş durumdayız!

Bir 23 yıl daha kayba dayanamayız!

Artık bol keseden harcanacak yıllarımız kalmadı!

Tek çözüm, tek çare, tek yol derhal seçime gitmektir!