Korkusuz
Ümit Zileli

Yüksekten uçarak çakılan ekonomi!

Asrın liderimiz, 17 Mayıs 2013’te ABD Ticaret Odası’nda katıldığı yuvarlak masa toplantısında şöyle diyordu:

-Bugün gayet iyi denetlenen ve yönetilen bir mali sektöre sahibiz. Mali disiplinden asla taviz vermek yok, 26’dan nasıl 17’ye geldiysek, şimdi de 17’den hedefimiz 2023’te ilk 10 büyük ekonomi içine girmektir, bunun adımlarını atıyoruz, bunun kararlılığı içerisindeyiz...

Çok hoşuna gitmiş olmalı ki, sonraki yıllarda sürekli kullanmaya başladı bu söylemi; her yıl, yılbaşına birkaç kez “ilk 10 büyük ekonomi” hedefini açıkladı.

Açıklamak ne kelime, vites bile büyüttü! Mesela 2019’da MÜSİAD’ın Ankara Vefa Gecesi’nde yaptığı konuşmada ilan etti:

-Bugün dünyanın ilk büyük 13. ekonomisi haline gelmiş durumdayız. İnşallah yıl sonunda bir üst sıraya çıkmış olacağız!

Başta ekonomistler olmak üzere herkes “Nasıl oldu bu mucize?” diye eline kağıt kalem alıp hesap yapmaya başladı! Kaçırdıkları bir nokta vardı oysa; AKP’li Cumhurbaşkanı nasıl olduğunu açıklıyordu zaten:

-Satın alma paritesine göre!

Gerçi, dünya üzerinde ekonomilerin büyüklüğü böyle hesaplanmıyordu ama olsundu, onlar Asrın Liderimizden daha mı iyi bileceklerdi yani?..

2020 yılının Şubat ve Kasım aylarında “ilk 10 ekonomi” içine dahil olmamıza ramak kaldığını açıkladığında, Türkiye Covid aşısı konusunda henüz “nal toplama” aşamasındaydı!

2021’deki büyüme nutukları ay bazında devam etti ve hedefler de haliyle büyüdü tabii; mesela 6 Şubat’ta “daha büyük yatırımlarla 10 büyük ekonomi yolunda 2023 hedefine yürüdüklerini” anlatan Cumhurbaşkanı, 12 Şubat tarihinde memleketi Rize’de bir büyük müjde daha verdi:

-İnşallah Türkiye ilk 10 büyük ekonomi arasına da girecek, uzaya da gidecek!

Hayaller ve gerçekler!


Ancak, bu işte bir terslik vardı!

Her nedense Cumhurbaşkanı “İlk 10’a girmeye hiç olmadığı kadar yakınız” dedikçe dolar coşuyor, “Yüzde şu kadar büyüdük” dedikçe de insanlar biraz daha yoksullaşıyordu! Söylenenler yaşamın gerçeklerine hiç mi hiç uymuyordu!..

Son günlerde en etkili yetkililer ne söyleseler, hangi müjdeyi verseler, “ilk 10” masalına göndermede bulunsalar, insanlar endişeyle kıvranıyordu! Şaka yapmıyorum; bu yazı yazıldığı sırada dolar 9 TL 15 kuruşu görmüş durumdaydı! Her bir kuruşluk artışın faturası da bu halkın ekmeğinden gidiyordu!

Bu gerçekler üzerine bir de uluslararası kuruluşların dün açıkladığı 2021 Dünyanın En Büyük 20 Ekonomisi listesi tahmini tuz biber oldu; Türkiye, bırakın “ilk10 büyük ekonomi” arasına girmeyi, ilk 20 listesinin de dışına düşmüştü!

CHP Sözcüsü Faik Öztrak, sosyal medya hesabından paylaştığı verilere göre Türkiye 1990 yılında en büyük 20 ekonomi listesine 19’uncu sıradan girmişti. O tarihte Rusya, Endonezya ve Suudi Arabistan listede yoktu! Çin 11’inci sırada yer alıyordu.

-O sıralarda AKP diye bir parti yoktu!

Türkiye 2018 yılında ise, henüz “tek adam” rejimine geçmeden önce 17’nci sıraya kadar ilerlemişti. Bugünün listesinde ise Türkiye yer almıyordu:

-21’inci sıraya kadar gerilemişti!

Bu durumda, ya dünya “satın alma paritesi” masalını yutmuyordu ya da bu masal yalnızca Türk milletinin yemesi için servis edilmişti!

-Bakalım en büyük Türk büyükleri bu duruma nasıl bir kulp takacaklar, merakla bekliyorum!,

Düştükleri duruma bakın!


10 büyük ekonomi masalını anlatan iktidarın durumuna küçük bir örnek vereyim:

-Öğrencilere ücretsiz ders kitabı uygulaması da sizlere ömür!

Yıllardır pek övündükleri, “büyük hizmet” dedikleri ücretsiz kitap artık yok! Milli Eğitim Bakanlığı, “Ders Kitapları ve Araçları Yönetmeliği’ni” değiştirdi!.

Yürürlükten kaldırılan yönetmeliğin 24. maddesinin 1. fıkrasında bulunan “Genel Müdürlük, Başkanlıkça kabul edilen ve okutulmak üzere her yıl Genel Müdürlüğe liste halinde bildirilen ilköğretim ve ortaöğretim ders kitapları ve uygun bulunan eğitim araçları ile elektronik ortamdaki eğitim materyalini satın alır ve ücretsiz olarak dağıtılır” hükmü, yeni yönetmelikte yer almadı.

Zaten, yoksulluktan bunalmış, ne yapacağını şaşırmış dargelirli ailelerin bütçesine şimdi kitap parası da eklenecek! Biri çıkıp da “yok canım, nereden çıkardınız bunları” derse büyük bir sevinçle özür dilemeye hazırım...

-Ne yazık ki hiç umudum yok!