Ekonomik krizler hastalık gibidir. Eğer doğru teşhis edilirse çözüm zor değildir. Fakat... Teşhis doğru değilse tedavisi de mümkün olmaz!

Ülkemizde tüm işaretler teşhisin yanlış olduğunu ve sıkıntıların derinleştiğini gösteriyor.

Önce, asgari ücretliler yüzde 30 zamla açlığa terk edildi! Fiyatların canavarlaştığı bir dönemde 22 bin lira ile nasıl geçinecekler?

Daha sonra sıra emeklilere geldi. Onlar da yüzde 15 zamla açlığın kucağına itildi! Zam fırtınasında 14 bin lira emekli maaşıyla yaşamaya çalışmak tam bir işkence! İktidar bu devri “Türkiye Yüzyılı” ilan etmişti...

Nasıl “Türkiye Yüzyılı” bu böyle? Milyonlarca yurttaşımızın açlıkla mücadele ettiği bir yüzyıl yaşıyoruz! Peki, insanlarımızın ekmeğiyle oynayan kim?

Türkiye nüfusunun yarısından fazlasını boynu bükük bırakan, Türkiye İstatistik Kurumu’nun anlaşılmaz enflasyon hesaplarıdır... Aldıkları talimatla verileri “genellikle düşük gösterdiği” belirtilen TÜİK, bu yıl da insanların hakkını yiyerek son derece yetersiz bir zamma sebep oldu.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel bu duruma şu kısa ve sert ifadeyle tepki gösterdi: “Emeklinin cebinden yine para çaldılar!”