Amacım; “yaşlılığa övgü” değil...
Ama...
Orson Welles’in ünlü şarkısında dediği gibi:
“Ben gençliğin ne olduğunu biliyorum ama siz gençler henüz yaşlılığı tanımıyorsunuz...”

★
Çok büyük...
Ve çok önemli işler...
Çevik ve güçlü bir bedenle değil...
Bilgi, deneyim, sezgi ve düşünceyle yapılır...
Yaşlılık:
Bu güçleri artırır...
★
Yaşlandıkça hafızamızın zayıfladığı iddiası doğru değil...
Eğer hafızan işliyorsa...
Endişe etme:
Çünkü...
Hafıza da tıpkı:
İşleyen akıl gibidir...
İşletirsen hafızanı:
Hiçbir şeyi unutmazsın...
★
Aklını ve hafızasını sürekli çalıştıran yaşlı:
İhtiyarladığını bile fark etmez...
Birden çökmez...
★
Evet...
Yaşlıların aşırı zevklerden yoksun oldukları doğrudur...
Ama...
Unutmayalım ki...
Bedensel zevk bazen:
Tanrı’nın insanlara verdiği en büyük belâdır...
Zira...
★
Şehvetin göze aldırmadığı hiçbir kötülük yoktur...
Şehvetle erdem...
Şehvetle güzel ahlâk ne yazık ki:
Bir arada bulunamaz...
★
Sevgilim ve ben çok mutluyuz...
İkimiz de her gün:
Bildiklerimize yeni şeyler katıyor...
İhtiyarladığımızı anlamıyoruz...
★
Evet canlarım...
Aslında insan ömrü çok kısa...
Ama...
Yaşamaktan zevk almasını bilenler için...
İhtiyarlamaya yetecek kadar da uzun...
Yeter ki...
Doymayı bilin...
Encamımız hayrolsun
Güzeller güzeli...
İşveli mi işveli...
Cilveli mi cilveli Kalyopi’nin kocası Aleko:
Biraz çapkınca idi...
Oğulları Niko evlilik yaşına gelince babasına gitti...
“Baba ben asik oldum” dedi...
“Kimin kizine asik oldun vre aslanim?” diye sordu Aleko...
Niko kızın annesinin adını verdi...
Aleko şiddetle karşı çıktı...
“Olmaz vre olmaz çünki o senin kiz kardesin...”.
Niko üzüldü ama gençlik...
Bir süre sonra mahallenin bir başka güzel, cici bir kızına âşık oldu...
Babasına gitti:
“Baba” dedi “ben evlenezeğim...”.
“Kimin kiziylen evlenezeksin vre aslanim?” diye sordu Aleko...
Niko, kızın annesinin adını söyledi...
Yine bağırdı Aleko...
“Olmaz, olmaz o kiz da olmaz çünkü o kiz da senin kiz kardesin...”
Niko yine gitti kara kahır...
Bir süre sonra...
Âşık olduğu üçüncü kız için konuştu babasıyla...
Onun da kız kardeşi olduğunu öğrenince...
Annesine gitti:
“Söyle vre aslanim neden bu kadar asiktir suratin?” diye sordu Kalyopi...
Niko olanı biteni anlattı...
“Mahallede kari birakmamis babasi, hangi kizi desem kardesim çikiyor... Ben kiminle evlenezeğim annesi?” diye sordu...
“Üzme kendini vre aslanim” dedi Kalyopi; “istediğin kizla evlen çünkü o p......k de senin baban değil...”.
★
Siyaset dünyasına bakıyorum...
Kim kimin dostu?..
Kim kimin düşmanı?..
Kim kimin ortağı?..
Kim kime destek...
Kim kime köstek:
Belli değil...
★
Allah encamımızı hayreylesin...
Âmin...
Yaşlıları hafife almayın...
Çiftçinin kümesinde yaklaşık 100 adet tavuk 1 adet de horoz vardı...
Çiftçi, yaşlanan horozun yerine geçecek genç bir horoz aldı...
Kümese koydu...

★
Genç horoz, yaşlı horoza:
“Hadi bakalım kart horoz” dedi, “yaylan da bir an önce işime bakayım...”.
Yaşlı horoz:
“Bak evlâdım” diye girdi söze, “şurada birkaç günlük ömrüm kaldı, zaten yaşıtım üç tane tavuk var, onları bari bana bırak, sen ne yaparsan yap...”.
“Olmaz moruk” dedi genç horoz, “genç, yaşlı bütün yavrular benim...”.
“Peki delikanlı” dedi yaşlı horoz ve devam etti: “ama sana bir teklifim var. Yarışalım, kim kümesin diğer ucuna daha çabuk varırsa o bütün malı götürsün...”.
Teklif genç horozun hoşuna gitti...
Çünkü kümese girdiğinde ilk fark ettiği şeylerden biri...
Yaşlı horozun aksayan bacaklarından biri olmuştu...
“Olur be kart horoz” deyip kanat çırptı: “hatta sana beş metre de avans veriyorum...”.
★
Yaşlı horoz aldığı avansla...
5 metre önde başladı yarışa...
Yaşlı horoz önde...
Genç horoz arkada koşarlarken... Ve...
Tam da genç horoz yaşlı horozu yakalamak üzereyken...
Kümesin yanından geçmekte olan çiftçi gördü bunları...
Hemen silahını ateşledi...
Genç horozu havaya uçurdu...
Sonra da...
Sebebini soran arkadaşına cevap verdi:
“Kümese aldığım üçüncü homo horoz!.. Ulan, kümeste bu kadar tavuk varken, bu genç horoz da öncekiler gibi yaşlı horozun peşinden koşuyordu teres...”.
★
Yani canlarım...
Bilhassa siyasette...
Hiçbir şey...
Görüldüğü gibi:
Değildir...
★
Hey gençler!..
Benden size:
“Dede” tavsiyesi...
Yaşlıları hafife almayın...
Kelimeler
Churchil “ben öğrencilerin sadece kelimeleri yanlış kullandıklarında tokatlanmalarına taraftarım” demişti.

★
Kennedy’nin konuşmalarının yazımında yardımcı olan Theodoros Sorenson, Başkan’ın kelimelere bakışını şöyle tanımlamıştı:
“Kelimelere, bir sanatkârın elindeki işi için maharetle kullanacağı en dakik aletler olarak bakıyor...”.

★
Bizim politikacılar için ise kelimeler:
Savaş baltası...
Rakibin:
Başını, gözünü...
Ve ille de:
İtibarını yarmak için:
Kullanılıyor...
Aptal ve sarhoş
Aydın Boysan fıkralarından birini anlatmadan önce şöyle diyor:
“Sarhoşluğu aptallığa tercih ederim çünkü sarhoşluk geçicidir...”

★
Genç kız nişanlısına soruyor:
“Boş mideye kaç dilim ekmek yersin?..”.
“Dört dilim” diye cevaplıyor delikanlı...
“Olmaz” diye itiraz ediyor genç kız, “sadece bir dilim yersin çünkü bir dilimden sonra artık miden boş değildir...”.
Delikanlı espriyi öğrendi ya...
Arkadaşlarından birine soruyor:
“Boş mideye kaç dilim ekmek yersin?..”.
Arkadaşı, “6 dilim” deyince “olmadı” diyor delikanlı ve devam ediyor:
“Dört deseydin sana harika bir espri yapacaktım...”.
★
Delikanlının o anda sarhoş olup olmadığını bilmiyorum...
Ahlâkı bozuldu...
Eski başbakanlarımızdan ve ANAP Genel başkanlarından merhum Mesut Yılmaz; “siyasi ahlâk sahibi” devlet insanı politikacılarımızdandı...
Başbakanlığı döneminde Türkbank’ı satın alan Korkmaz Yiğit’in...
Alaattin Çakıcı’yla ve Türkbank’ın ihalesi üzerine yaptığı telefon konuşması yayınlanınca...
Hakkında soruşturma önergesi verdi...
Mesut Bey, kurulan komisyonda ifadeye çağrıldı...
Gitti...
Ve...
Hem kendisi hem hükümeti için “güvenoyu” istedi...
Yapılan güven oylamasında:
FP (AKP’nin büyük babası), DYP ve CHP’li milletvekillerinin “güvensizlik” oylarıyla istifa etmek zorunda kaldı...

★
O günlerin Başbakanı Mesut Yılmaz: Kamudan ihale alan bir iş adamının...
Alaattin Çakıcı’yla ilişkisi olduğu anlaşıldığı için:
“Güvenoyu” isteyecek...
Meclis komisyonunda ifade verecek kadar: Anayasaya ve demokrasi ahlâkına saygılıydı...
★
Günümüzde ise...
Alaattin Çakıcı’yla el ele kol kola görüntü veren...
Suçüstü yakalanan iktidar siyasetçileri... Ülke yönetmeye devam edebiliyorlar...
★
Neredesin ey:
Ar ve haya?..
Demokrasimizin ahlâkı bozuldu: Yetiş...
Evet ama
Kayserilinin biri, banka soyma suçundan yargılandı...
Hâkim, delil yetersizliğinden:
Beraatine karar verdi...
Kayserili sevinçle ellerini çırptı, bağırdı:
“Hay gozünün çapağını yidiğimin hâkimi, şincik bütün bu paralar benim mi oldu yani?..”
★
Yıllar önce fıkra olarak dinlediğimde çok gülmüştüm...
10 yıl önce benzer olay gerçekleşince anladım ki...
Fıkralar biraz abartılı olsa da:
Gerçek hayattan alınma...
Dünün tweeti
Nusret Güner
@afnguner
1 3 Haziran 2021
AKP, yeni bir AÇILIM yapacak ve bu nedenle MHP ile yollarını ayıracakmış.
Anlayamıyorum; bahse konu MHP, eli kanlı/ bebek katili/ terörist başının KIRMIZI BÜLTEN ile aranan kardeşini, seçimlerde AKP lehine propaganda yapması için TRT’ye çıkarılmasına ses çıkarmayan MHP değil mi?