Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Yeni iktidar yargılanacak olan Yüce Mahkeme üyeleri için nasıl bir suç üretecek?..

Anayasa Mahkemesi, Osman Kavala ile ilgili siyasi bir karar aldı...

Yani...

Somut hiçbir delil olmadığı halde...

Kavala’nın tutuklu olarak yargılanmasının anayasaya ve insan haklarına uygun olduğuna karar verdi...



Yüce Mahkeme ilk defa mı siyasi karar verdi?..

Yooo...

Ne ilk siyasi kararı Yüce Mahkeme’nin...

Ne de son kararı olacak...



İşin kötüsü...

Bütün bunlar içtihat haline geliyor...

Yarın değilse öbür gün...

Öbür gün değilse gelecekte bir gün...

İktidar değişecek...



Yeni iktidar...

Bugün itiraz ettiği yargı kararlarını...

Bugün isyan ettiği hukuksuzluğu...

“İçtihat haline geldi” diyerek sahiplenecek...



Yüce Mahkeme’nin kimi üyeleri hakkında “suç üreterek” yargılatacak...

Ve...

Hukuk dışı hüküm kurarak...

Cezaevlerine hapsedecek...



Peki...

Yargılanacak olan Yüce Mahkeme üyeleri için nasıl bir suç üretecek yeni iktidar?..

Önceki iktidar...

İşine gelmeyen üyeler için...

Nasıl ve hangi suçları ürettiyse...

Yeni iktidar da aynı suçları...

Öyle üretecek...



Çok kötü bir süreçten geçiyoruz...

Allah encamımızı hayreylesin...

Amin...

SEN BARİ SUSMA BE ABİ...


SÖZCÜ’de okudum haberi...

Dünyaca bilinen tanınan ünlü yoga eğitmeni Hilaria Baldwin, dünyanın en başarılı aktörlerinden biri olarak kabul edilen Alec Baldwin’in eşi...



Hilaria geçtiğimiz eylül ayında beşinci çocuğu Eduardo Pau Lucas’ı doğurdu...

Ne güzel mutlu umutlu yaşarken 5 çocuğu ve kocasıyla...

Gazeteci Tracie Morrissey çıktı ortaya...

Ve bir haber yaptı:

“Hilaria Baldwin kendisini İspanyol kökenli olarak tanıtmıştı ama gerçek bu değil...”.

Hilaria ise bir kez daha İspanyol kökenli olduğunu söyleyerek haberi yalanladı...



Yahuuuu...

El alem neleri tartışıyorlar görüyor musunuz?..

Oysa bir de bize bakın...



Bize, “Tanırım, namuslu, haysiyetli hayırsever bir iş adamıdır” diye tanıtılanların “hırsız” oldukları anlaşılıyor...

“Çaycıydım ve bununla iftihar ederim” diyen eğitimsiz insanlar, hükümdar korumasında servet sahibi oldular...



Gelin görün ki...

Medyanın bilhassa iktidar kanadında “tık” yok...



Yahu Hıncal abi sen bari bir şeyler yaz...

Biz seni “Dürüst, haysiyetli, Korkusuz, sözünü esirgemez” bir gazeteci/yazar ağabeyimiz olarak tanımıştık...

Sen bari susma be abi...

ÇAVUŞOĞLU ACABA NEYİ BEKLİYOR?..


Bizim siyasi iktidar, idamdan kurtulmak için üç ihtimalli bir kumar oynayan ama zaman kazanan mahkûm gibi...

Siyasi iktidarın yaptığı bu...

Sürekli zaman kazanmak...

Çavuşoğlu bu konuda çok ustalaştı...

Baktı gördü Çin aşıları
gecikiyor...

Gelecek olan da sadece 3 milyon doz...

“Cumhurbaşkanımızın talimatları üzerine Rusya ile aşı üretimi konusunda anlaşma imzaladık” dedi...

Bugün ise bir başka oyalama açıklaması geldi Çavuşoğlu’dan:

“S-400 sorunu için ABD ile ortak çalışma grubu kurma konusunda anlaştık...”.



İyi tamam da...

S-400’ler için 2.5 milyar doları peşin peşin ödedik...

Ödedik ama...

Yunanistan’la az daha savaşacağımız sırada bile kendimizi savunmak için kuramadık füze takımını...



Canlarım...

Çavuşoğlu da Arap atın Arapça öğrenemeyeceğini biliyor bilmesine de...

Acaba neyi bekliyor?..

KISSADAN HİSSE OLA VE MUKTEDİRLER DERS ALA...


İki idam mahkûmu aynı hücreyi paylaşıyor, infaz vaktini bekliyorlardı...

Bir sabah erkenden geldiler; padişaha hakaret etmekten mahkûm olanını almaya...

İmam Kuran okudu...

Günahlarının affını istedi...

Hapishanenin avlusuna gidildi...

Kadı, son arzusunu sordu...

Mahkûm bunu bekliyordu çünkü padişahın emriydi...

“Padişahımız efendimizin Arap atına Arapça öğretmek ve bunun için de bir yıl süre istiyorum” dedi...

Şaşırdılar ama Padişah’a bildirmek zorundaydılar...

Mahkûmun son arzusu Padişah’ın dikkatini çekti...

“Kabul, verin Arap atımı” dedi...

Mahkûm hücreye dönünce diğeri merak etti:

“N’oldu ya seni asmaktan mı vazgeçtiler yoksa?” diye sordu...

İdamı ertelenen mahkûm durumu anlattı...

“Sen delirdin mi adam?” diye öfkelendi diğer mahkûm... “Hiç, Arap at Arapça öğrenir mi?..”

İdamdan kurtulan cevap verdi:

“Bunu istemeseydim ölecektim. Şimdi önümde uzun bir yıl var... Ya at ölür.. Ya padişah ölür... Ya da bakarsın Arap at Arapça öğrenir...”.

YENİ YILINIZ KUTLU OLSUN...


Bir gecede hiçbir şeyin değişmeyeceğini artık ilkokul birinci sınıf öğrencileri bile öğrendi...

Ama...

Var ya o umut...

İşte o “umut” adı verilen enerji herkesi ayakta tutuyor...



Yeni yılı eski yıldan ayıran o bir gece değil...

Eskisiyle yitip giden umut isimli enerjinin yenilenmiş olması...

Herkes için huzurlu ve yüksek moralli (enerjili) bir yıl dilerim...