Başlıkta bir konum veya lokasyon işareti vermiyorum. Bir metafor olarak “kulis koridoru”ndan söz ediyorum.

Biraz açayım...

Meclis pek tatile çıkacak gibi durmuyor... En azından “fiili” olarak komisyon tartışmaları belirleyici olmaya devam edecek. 

Hangi komisyon sorusunu duyar gibiyim. İkisi de...

Hem infaz hem de anayasa çalışmaları için Cumhur İttifakı ve süreç için bu şemada yer alan DEM Parti ısrarını sürdürüyor. 

Böylesi bir atmosferde MHP lideri Bahçeli’nin “Usul ve üslup” uyarısı bir işaret veriyor olmalı...

Adım adım aktarayım.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla kurulan anayasa komisyonu çalışmalara hemen başlıyor. Dünkü toplantıda görev dağılımı yapıldı.

Erdoğan da bayram sonrası hızlanacak çalışmalarla ilgili bir toplantıya dahil olacak. Komisyonun her üyesi, görev dağılımında belirlenen hususlarla ilgili çalışmalarını bizzat Erdoğan’a sunacak. 

Özetle anayasa komisyonu kabine gibi çalışacak. 

Komisyon ile ilgili alınan bir nihai karar da ziyaret takvimi. Bayram sonrası çalışmalar bir miktar vücut bulunca, partilere ziyaretler başlayacak. Bu süreci sıcak tutmak için de değerlendirilen bir strateji. Tıpkı İmralı heyeti gibi, komisyon heyeti partilere gidecek ve taslak çalışmasını sunacak, geri dönüşleri toplayacak. 

Gelelim infaz paketine... Bu aslında sürecin komisyon hali....

DEM Parti’nin ısrarla “hemen” dediği kısmi af çalışması “fazla kısmen” geçti. Kalanı ise takvime takılıyor. Bu yasadan yararlanacak hükümlülerin suç kategorisi için “ince” çalışmalar yapılması gerekiyor. Cumhur İttifakı, düzenlemenin risk oluşturmasını ve FETÖ hükümlülerine kadar uzanması endişesi yaşıyor. Bu yüzden infaz paketinin kalan kısmı aceleye getirilmeden yapılmak isteniyor. 

Diğer yandan başta Hakan Fidan ve İbrahim Kalın olmak üzere güvenlik bürokrasisi, PKK’nın silah bırakma takviminin ilerleyişiyle doğru orantılı Meclis’te adımlar atılmasından yana. Süreci gözetleme aşaması hayati kısım. Önce terör örgütünün fesihe uygun adımlar atıp atmadığı gözlensin, sonra yasal adımlara geçilsin isteniyor.

Meclis Başkanı Kurtulmuş da yeni görev sürecinde, sürecin komisyonuna başkanlık edecek. Her partiden bir grup başkanvekili davet edilecek ve yine her partinin bir görüş raporu bildirmesi istenecek. Bu aslında bir niyet beyanı olacak.

Gelecekte ise hem anayasa hem de süreç komisyonunun birleşmesi nihai sonuç olacak gibi görünüyor. 

Siyasetin “kulis” halleri böyle.... 

Bakalım yeni dönem “başka” neler getirecek...

İzmir grevi uzlaşı ile sonlandı ancak süreç sembolik anlara da sahne oldu. 

Bu kez ekranımızdan bir kare...

İBB soruşturmaları dalga dalga sürerken, yeni CHP’li belediye başkanları tutuklanırken aynı anda grev krizi yaşanıyordu. 

CHP’nin aynı anda ve çok hızlı biçimde neleri yönetmek zorunda olduğuna çarpıcı bir örnek olarak tarihe kazınsın.

“Başkanları tutuklanırken grevin “g”si bile kalmamalı, iş çoktan çözülmüş olmalı sadece tutuklamalar konuşulmalıydı” diyor seçmenleri...

KÖŞENİN SÖZÜ

“En büyük düşmanın, en son bakacağın yere saklanacaktır.” - Jül Sezar.