Renkleri “siyah” olduğu için insan olarak bile kabul edilmeyen Afrika kökenli Amerikalılara; özgürlüklerini veren Başkan Abraham Lincoln...
Bakın ne demişti:
“Kardeşi kardeşe vurduran büyük bir iç savaşın açtığı yaraları saran bu millet, Allah’ın koruyucu kanatları altında, yeni bir hürriyetin doğuşuna şahit olacak; halkın, halk için ve halkın devleti olarak kurduğu bu devlet de yeryüzünden silinmeyecektir...”.
[caption id="attachment_394736" align="alignnone" width="600"]

★
Abraham Lincoln’dan çok sonra gelen...
Ve...
Dünyada kalıcı barış için çabaladığı bilinen...
Ve...
Bir suikast sonucu öldürülen Başkan Kennedy ise şöyle demişti:
“Ülkem benim için ne yapacak, diye sorma; ben ülkem için ne yapabilirim, diye sor...”.
[caption id="attachment_394739" align="alignnone" width="600"]

★
Bize gelince...
Cumhuriyetin gelişmesini...
Ülkenin kalkınmasını istemeyen örümcek kafalı...
Saltanat heveslisi hainlerin İzmir’de düzenledikleri suikast girişiminden kurtulan Mustafa Kemal Atatürk şöyle demişti:
“Benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır. Fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır...”.
[caption id="attachment_394744" align="alignnone" width="600"]

★
Elbette yeni bir Atatürk gelmeyecek...
Ama...
Ülkesinden bir şey isteyen (Ya da koparan) değil...
Ülkesine çok şey vermeye hazır...
Onun ilke ve gelişme yolundaki azimli kararlılığını sürdürecek milyonlar:
Demokratik, laik, sosyal hukuk devleti olan bu güzel ülkenin...
Sonsuza kadar aynı şekilde...
Ve...
Çağdaş uygarlık yolunda yürümeye devam edecek...
Enseyi karartmayın...
Bilgi, bilmemiz istenen şeydir...
2007 yılında Arkaplan Yayıncılık tarafından basılıp yayımlanan “Derin Kıyamet” isimli romanımın ön kapağına şunu yazdım:
“Bilgi, bilmemiz istenen şeydir...”.

★
Aynı romanımın arkasınaysa...
Konuyla ilgili şu kısa notu koydum:
★
Yakın geleceğin Türkiye’si...
Dünya kaçınılmaz sona veya yeni bir başlangıca doğru hızla yaklaşıyor...
Ulus devletler ile küresel sermaye arasındaki hakimiyet mücadelesinde, son perdeler oynanıyor...
Kahramanlar ve hainler ve özgürlükler ve darbeler birbirine karıştıkça, yer küre öfkeyle sarsılıyor...
Ve siyasi rekabetler kanlı hesaplaşmalara ve en yapay nefretler, en doğal aşklara ve kuzular kurda ve kurtlar çobana dönüşürken, cumhuriyet tarihimiz yeniden yazılıyor.
Hiçbir şey gizli kalmayacak.
Hiç kimse kaçamayacak...
★
Canlarım...
Şu son 20 yılın tarihi de öyle bir yazılacak ki...
Adı geçenlerden hiçbiri:
Anlatılanları yalanlayamayacak...
Hiç kimse:
Gizlediği gerçeklerin peşine takılıp da:
Kaçamayacak...
★
Çünkü...
Ülkelerin tarihleri...
Çünkü...
Ülkeleri yönetenlerin:
Suçları...
Ve ayıpları...
Ve günahları...
★
Hiçbir dönemde...
Günümüzdeki kadar çok...
Günümüzdeki kadar gerçek...
Günümüzdeki kadar yalın:
Günümüzdeki kadar görüntülü...
Günümüzdeki kadar sesli...
Günümüzdeki kadar “inkâr edilemez” şekliyle:
Arşivlenmedi...
Enseyi karartmayın...
Bi git 2022 bi git...
Bütün belâlarınla...
Bütün felâketlerinle...
Bütün yalanlarınla:
Bi git...

★
Seni de...
Senden önce geçen 19 yılı da:
Çoktan arşivledik...
Şimdilik çıkaramıyoruz...
Çünkü...
★
Şimdilik güçlü olan sensin ey 2022...
Sendeki bilgileri biz yazmadık...
Senin bize:
“Bilgi” diye verdiklerinin doğru olmadığını yazanlarımızın başına ise:
Ne dertler açıldı...
★
Şimdilik senin verdiğin bilgiler...
Bilmemiz istenen bilgiler...
Gerçek bilgileri ise...
Gerçekten hukuk devletine dönüştürüldüğü gün yayımlamaya başlayacağız...
★
Canlarım...
Tarih gösterdi ki...
Her engel aslında...
Gideceğimiz yolun ta kendisidir...
Enseyi karartmayın...
Her şey: Çok güzel olacak...
Neden yaşattınız?..
Hulusi Akar dedi ki:
“Suriye ve bölgedeki durumun bir an önce olumlu yönde gelişmesi, sulhun, sükunun, istikrarın sağlanması için neler yapılabileceğini görüştük...”.
★
Hoca be...
İyi...
Hoş da...

★
10 yıl önce...
Bu adama “Esad” derken...
Zaten dost değil miydiniz?..
Zaten sulh ve sükûn içinde:
Yaşamıyor muydunuz?..
★
Ne oldu da durduk yerde adamın adını birden:
“Esed” yaptınız?..
Dost iken:
Düşman oldunuz...
★
Adamın rejimini devirmek isteyen silahlı terör örgütü ÖSO’ya yardım ettiniz...
Milyonlarca yurttaşını:
“Mülteci” adı altında...
Ama asıl:
“Ucuz emek” olarak ithal ettiniz...
[caption id="attachment_394743" align="alignnone" width="600"]

★
Şimdi yine adam:
“Esad” olacaksa...
Bu son 10 yılı bize:
Neden yaşattınız?..
★
Hele bir cevap ver hoca...
Neden?..
Niçin?..
Niye?..
Kafayı yiyeceğim...
2023 bütçesi bağlandı...
Gelir belli...
Gider belli...
★
Bütçe bağlandıktan sonra bu kez:
EYT’nin uygulamaya konulmasına karar verildi...
★
Henüz kanunu çıkmadı...
Bütçede ödeneği yok...
2023 yılında (Ara maaş zammı yapılmazsa):
EYT’lilere ödenecek para yaklaşık:
150 milyar lira...
★
Ya efendiler...
Bu parayı nereden ödeyeceksiniz?..
Bunu neden açıklamıyorsunuz?..
★
Kafayı yiyeceğim...
Birileri lütfen söylesin:
Ülkemizi gerçekten de:
“Devlet İnsanları” mı yönetiyor?..
Arşivler tanıktır
1950’li yılların başında İngilizlere...
Ve özgür dünyaya...
Kenya’da başlayan Mau-Mau ayaklanmasında...
On binlerce İngiliz’in kellesinin uçurulduğu...
On binlerce İngiliz kadının ırzına geçildiği...
On binlerce İngiliz’in etlerinin kıyma makinelerinden geçirildiği...
Ve...
Düzenlenen Şeytanî törenlerde kanlarının içildiğini bilgi olarak veriliyordu...
[caption id="attachment_394747" align="alignnone" width="600"]

★
Bütün bunların sorumlusunun ise...
İngiltere’de eğitim görmüş bir Kenyalı antropolog olan:
Jomo Kenyatta idi...
Haliyle...
Tutuklanmalı...
İdam edilmeliydi...
★
Tutuklandı Kenyatta...
Ama...
İdam edilmedi...
Yedi yıl hapiste...
Bir yıl sürgünde yaşadı...
1964 yılında:
Kenya Cumhuriyeti’nin ilk Devlet Başkanı oldu...
★
Ve dünya...
İngiliz hükümetlerinin...
İngiliz medyasının tüm dünyayı yıllarca nasıl da aldattığını öğrendi...
Yıllarca:
“Bilgi” diye verilenler...
“Halkların bilmeleri istenen şeylerdi...”.
★
Oysa canlarım...
“Gerçek bilgiler” bambaşkaydı...
★
Kenyalıların verdikleri “Bağımsızlık Savaşı” yıllarında...
Asker ve sivil, ölen bütün İngilizlerin sayısı:
İki yüzden azdı...
Kimse kıyma makinelerinde doğranmamış...
Kimsenin kanı içilmemişti...
★
Asılan...
Kurşuna dizilen...
Ya da...
Toplama kamplarında ölen yerlilerin sayısı ise:
100 binin çok üzerindeydi...
AKP Türkiye’si
Öğretmen Hüsmen’e sordu:
“Söyle bakalım Hüsmen, büyüyünce ne olmak istiyorsun?..”
“Örtmenim” diye başladı Hüsmen... “Politikacı olmak isterim... Devlet Başkanı olmak isterim... Kendime ve karıma ayrı ayrı araba, kendime ayrı karıma ayrı tayyare olsun isterim... Yatım olsun, sarayım olsun isterim...”.
Bunun üzerine Düriye’ye dönmüş Öğretmen...
“Söyle bakalım Düriye, büyüyünce sen ne olmak istersin?..”.
“Üsmen’in karısı olmak isterim örtmenim...”.