Korkusuz

Yemeği Putin yedi!..

Yemeği Putin yedi!..
Madrid’in ardından Tahran’dan da bir fatih çıkarabilecekler mi?..

Aslında İran’daki zirveden bir şey çıkmadı... Ortak açıklamada eski açıklamalardan farkı yok. Aynı ifadeler evirilip çevrilip özü aynı olacak şekilde yazılmış. Önceki Astana zirve açıklamalarında olduğu gibi sadece YPG/ PYD’nin adı değil PKK’nın adı bile geçmiyor. Madrid’deki NATO  zirvesinde ise en azından liderler, genel sekreter PKK’nın adını anmışlardı!..

Tayyip Erdoğan’ın Putin ve Reisi ile gerçekleştirdiği zirve, bu haliyle Astana ve NATO zirvelerinden daha da geride. Çünkü alelacele planlandı ve Putin’in bastırmasıyla oldu. Putin, uluslararası alanda medyada yer almak istiyordu. Bu zirveyi fırsat bildi. Süreç çok ani gelişti. Putin-Erdoğan telefon görüşmesinden hemen sonra Kremlin duyurdu. Belli ki, Putin, Ukrayna nedeniyle uluslararası arenada maruz kaldığı yaptırımı aşmak NATO üyesi Türkiye’nin de olduğu bir zirve ile Batı’da haber olmak istiyordu. Hedefine ulaştı da...

★★★

Bu tür zirveler son dönemde fotoğraf veya kısa videolar ile verilen mesajlar üzerinden okunmaya çalışılıyor. İran dini lideri Hamaney’in Erdoğan’ı kabulünden paylaşılan fotoğraf bunlardan biri... Stratejist, emekli Deniz Kurmay Albay Cahit Armağan Dilek’e hem zirveden yansıyan fotoğrafları sordum hem de zirveyi değerlendirmesini istedim. Dilek, “Dini lider, her gelen yabancı lideri kabul etmiyormuş. Önem ve değer verdikleri ülkelerin liderleriyle görüşüyormuş. Yani ukalaca haydi yine iyisiniz de diyorlar” dedi. Cahit Armağan Dilek, Putin-Reisi-Erdoğan’ın el ele, ellerini havaya kaldırdığı pozu da şöyle yorumladı;

“Bu fotoğraf, Putin ve kısmen Reisi için önemli bir kazanım iken Erdoğan için Batı nezdinde prestij ve güven kaybına işaret ediyordu. Evet, bizim nasıl gördüğümüz önemli değil. Biz, haklı, doğru görebiliriz ama karşımızdaki ya da Batı’daki nasıl görüyor, ne anlıyor o önemli. Çünkü, senin istediğini anlamıyorsa, doğru görmüyorsa onu ikna etmen istediğin bir çözüme getirmen zor.

Batılı uzmanlar, internet haber siteleri, medya, zirveyi bu poz üzerinden gördü. İşgalci Rusya, terörü destekçisi İran ve NATO üyesi Türkiye el ele. Kimler kimlerle birlikte diyorlar. Batı’nın ne olduğunu biz biliyoruz onlar geçmişine baksın diyenleri duyar gibiyim.

Unutmayın, sizin ne dediğiniz ne yaptığınız, karşınızdakinin sizin söyleyip yaptıklarınızdan ne anladığı kadardır. Ben şunu demiştim bunu yapmıştım. Hepsi boş”.

★★★

Cahit Armağan Dilek, Tahran’da gerçekleşen üçlü zirveden çıkan sonuçları şöyle değerlendirdi;

-Batı da Türkiye’nin terörden çok çektiğini söyleyebiliyorlar. Rusya ve İran tarafından bunları bile duyamıyoruz. PKK’ya bile terör örgütü demiyorlar.

Sadece sınır güvenliği vs. kaygılarını anlıyoruz diyorlar.

Ortak açıklamada Suriye’deki sınır ötesi operasyona karşı çıkış var. İsim vermeden kasıt Türkiye.

-İran-Türkiye görüşmeleri yapıldığı esnada Reisi’nin Suriye kuzeyinde yapılacak operasyonun Türkiye’ye, Suriye’ye faydası olmayacağı, zarar vereceği söylemi medyaya düşüyor. Ne kadar iki yüzlü bir davranış. Rusya zaten günler önceden söylemişti.

-Rusya PKK/PYD/YPG’yi terör örgütü olarak görmediği gibi Şam ile görüşmesini belli konularda özerklik verilmesini teşvik ediyor. YPG ile ortak devriyeler yapıyor. Son dönemde, Menbic, Kobani, Tel Rıfat bölgelerinde Rusya gözetiminde Suriye ordusu ve YPG’nin ortak hareket etmesini konuşlanmalarını organize ediyor. İran ise ta Süleymaniye’den M-4 yolu üzerinden Lazkiye ve Şam’a kadar hat üzerinde civarında İranlı milislerle PKK/YPG’nin ortaklığını teşvik ediyor. İranlı milisler Başika’da, Sincar’da Tel Rıfat bölgesinde Türk unsurlara saldırılar yapıyor. Ve bunu göstere göstere yapıyorlar.

-NATO zirvesinde Türkiye veto çıkışıyla biraz dışlanmış gibi bir algıya sokuldu. Astana zirvesinde ve öncesinde yapılan ikili görüşmelerden çıkan sonuçlara bakılırsa, Rusya-İran ilişkilerini geliştirirken, doğal gaz, savunma sanayi konularında önemli işbirliği anlaşmaları imzalayarak adı konulmamış bir ittifaka adım atıyorlar. İran, Ukrayna olayında Rusya’yı hem haklı görüyor hem de destek vadediyor. Rusya-İran ittifakının önümüzdeki dönemde güney Kafkasya’da Türkiye karşıtı hamlelere dönme olasılığı da artıyor. Türkiye, Astana zirvesinde dolayısıyla Suriye-Irak cephesinde de yalnız.

★★★

Uzman görüşü böyle... Şimdi sorayım;

Sizce, kimler daha çok terör örgütü PKK/YPG/PYD’nin yanında ve destek veriyor? ABD dahil NATO/AB üyeleri mi, yoksa Astana üyeleri ve bölgedeki Arap devletleri mi? Bence, taraf tutmaya, seçim yapmaya gerek yok.
Al birini vur ötekine!.. Ama şunu da düşünelim; Herkes yanlış politika izliyor da sadece biz mi doğru politika izliyoruz? Uluslararası ilişkilerde, dış politikada bir şeylerin hatta hepsinin birden yeniden düzenlenmesi gerekiyor olabilir mi?

Terör konusunu acaba diğer ülkeler başka bir düzleme taşımış orada yeni senaryolar hazırlarken biz tek başımıza alt düzlemde mi kaldık? Burası çok önemli. Atı alanlar bir yerlere çıkmış olabilir.

Bu kadar mı kötüydü, hiçbir olumlu şey yok mu? Var elbet. Görüşmeler yapmak, bazı anlaşmalar yapmak hemen olmasa da ileri dönemlerde sonuçlar verecektir. Gaz anlaşmaları, ticaret anlaşmaları önemli tabi.

Bu arada Rus medyasındaki haberlere göre üçlü zirveden sonra Türk heyeti Tahran’dan hemen ayrılmış, Rus ve İran heyetleri yemeğe geçmiş. Demek ki, zirve ağzımızın tadını bozmuş ki yemeğe kalmamışız!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.