Korkusuz
Ümit Zileli

Yakında yakıt alacak yer bile bulamayabilirsiniz!

Demek ki alışkanlık yapıyor!

Diğerlerini boşverin, şu içinde yaşadığımız Mart ayının başından bu yana neredeyse her gün benzine, motorine deyim yerindeyse kallavi zamlar yapıldı! Arada boş kalan gün olduğunda orayı da LPG ile telafi ettiler!

İki gün önce, en baba zam geliyordu; son anda Enerji Piyasası Denetleme Kurumu (EPDK) tarafından iptal edildi. Ancak iş orada bitmedi; EPDK, petrol patronlarının iki sendikası TABGİS ve EPGİS ile papaz oldu hatta aralarındaki karşılıklı suçlamalar mahkemede bitecek gibi görünüyor!

Fiyatlara dönecek olursak, Cumhuriyet gazetesinin şu manşeti her şeyi anlatıyor:

-Sofranın yeni ortağı mazot!

Bence daha bile fazlası! Mazotun fiyatı bugünlerde 22 TL! Yarın ne olacağını Allah bilir! Bu durumda, mesela Antalya’dan İstanbul’a meyve-sebze getiren bir kamyonun deposu gidiş geliş tam 12 bin TL harcıyor. Bu ne demek peki?

-Önümüzdeki hafta, bırakın marketleri bir tarafa, pazarlarda satılan patlıcan, hıyar, domates gibi bilimum ürünler yüzde 25 daha pahalı olacak demek!

Orada da kalmayacak; gelen her zam anında iğneden ipliğe anında yansıyacak! Kısacası bu gidişle motorin tüm sofraların artık ortağı değil, ağası ya da belası olacak!

Ve hala “bu zamları kim yaptı” tadında bir tartışma sürdürülüyor! Enerji Bakanlığına bağlı EPDK, “Biz yapmıyoruz, uluslararası bir formül ile yapılıyor” diye açıklama yaptı. Yani karar Cenova’da alınıyor, biz de uyguluyormuşuz! E, peki, madem öyle zammı son anda nasıl iptal edebiliyorsunuz diye bir soru geliyor akla! Benim daha güzel bir sorum var aslında:

-Madem öyle, sizin varoluş sebebiniz nedir Tanrı aşkına?

Tarımda ve akaryakıtta ağalık dönemi!


Çok geriye gitmeye gerek yok; son birkaç yıl içinde yüzbinlerce küçük ve orta ölçekli şirket iflas etti, kepenklerini kapattı...

Bitmedi; yıllar içinde yarım milyon çiftçi ekim yapmaktan vaz geçti mesela! Şöyle anlatmaya çalışayım; Bulgaristan ya da iki Trakya büyüklüğünde verimli toprak ekilemiyor artık bu canım ülkede! Niçin buğday yok, arpa yok, sebze-meyve neden bu kadar pahalı diye soruyorsunuz ya, yanıtı yukarıda!

Kapanan işyerleri arasında, kimsenin dikkatini çekmiyor ama, şimdilik bin civarında akaryakıt bayi de bulunuyor.

Büyük dağıtıcı ve tedarikçi patronların arasında ezilmiş üzüme dönen Anadolu petrol bayilerinin can havliyle kurduğu bir dernek olan Enerji Petrol İşverenler Derneği EPİDER  yetkililerinin anlattığına göre en az 300-350 milyarlık akaryakıt piyasasında kıyasıya bir çekişme yaşanıyor.Küçük boyuttaki 3 bin civarında bayi de neredeyse kapanmanın eşiğinde!

Mebzul miktarda siyasetçi ve bürokratın da bu işlerin içinde “yol aldığı” herkesin bildiği bir gerçek!

İddialara göre, orta ve küçük petrol bayileri sistemli bir şekilde azaltılacak, aynen dağıtım şirketlerinin de aynı şekilde azaltıldığı gibi! Sonunda ne olacak peki?

-Bu devasa alan “seçilmiş şirketlerin” patronların eline kalacak!

Tıpkı, tarımın çiftçilerin elinden alınıp uluslararası dev şirketlere takdim edilecek olması gibi...

-İşte bir toplum böyle köleleştirilir!

Sedef özgür!


Sedef Kabaş, 49 gündür tutukluydu...

“Cumhurbaşkanına Hakaret” ayrıca “Kamu görevlisine hakaret” suçlamalarından tutuklanmıştı. Dün ilk duruşmasına çıktı ve şunları söyledi:

-Ben, bugün IŞİD üyesi olup emniyetin canlı bomba listesinde olsaydım serbest olacaktım, uyuşturucu ticareti yapsaydım rahat rahat dolaşacaktım... Cumhurbaşkanına hakaret etmedim, etmem, edilmesini de onaylamam. İktidarı gerekirse en ağır şekilde eleştiririm. Takdir edersiniz ki bunlar ifade özgürlüğü kapsamındadır ve bir gazetecinin görevidir.

Sedef, Bu savunmanın ardından “Cumhurbaşkanına hakaret” suçundan 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırılarak, tahliyesine karar verildi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya ve Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’na hakaret suçundan ise beraat etti

Aramıza hoş geldin sevgili arkadaşım...