Arabalara doluşmuş halde geldiler... Ne yapacaklarını, nasıl yapacaklarını gayet iyi biliyorlardı... E, ne de olsa Sivas katliamından, Çorum, Kahramanmaraş katliamlarından engin tecrübeye sahiptiler...
Ellerindeki koca taşları meydandaki yurttaşların üzerine, Ekrem İmamoğlu’nun miting otobüsüne adeta yağmur misali yağdırdılar... Ancak yeterli değildi onlar için, gözleri dönmüş, aldığı emri yerine getirmek için yanıp tutuşan güruhun içinden bir herif avaz avaz bağırıyordu:
-Yakın lan bunları, yakın, çakmak yok mu?
Ellerinden gelse, bunu bile yapacaklarına kuşku yoktu. Peki, bu mitingin güvenliğini sağlamakla görevli olan polis ne yapıyordu bu provokasyon ağır biçimde yaşanırken? Tek sözcükle yanıt vereyim:
-Seyrediyorlardı!
Abartmıyorum; gerçekten de meydanın bir köşesinde mitingin başından itibaren sıralanmış olan güvenlik güçleri, tek bir harekette bile bulunmadı. Bu ne demekti peki? İşte CHP’lilerin iddiası:
-Yukarılardan bir yerden “kıpırdamayın, Vali’nin emri bile olsa hareket etmeyin!” Emri aldıkları görülüyor!
İmamoğlu ise daha net bir şekilde Erzurum Emniyet Müdürü’nü işaret etti... CHP milletvekili Murat Bakan da Erzurum’da görev yapan bir polisten aldığı şu mesajı paylaştı:
-Sayın vekilim, bugün Erzurum’da yaşananlardan bir polis olarak çok utandım ama bizler emir kuluyuz, başımızdaki vasıfsız yöneticilerin yüzünden biz memurlar da zan altında kalıyoruz
Saldırıdan kurtulan, elinde Türk bayrağı olan bir yurttaş ise, provokatörlerin ardından aynen şöyle diyecek ve bu açıklama Erzurum saldırısının simgesi olarak tarihe geçecekti:
-İkinci Madımak’ı yaşadık!
“Şeytan taşlamak isteyen meydana!”
Burada bitti mi peki?
Tabii ki hayır! Önceki gün MHP lideri Devlet Bahçeli’nin şu sözlerinden sonra muhalefet sürekli provokasyonları işaret etmeye başlamıştı zaten. Ne demişti Bahçeli muhalefeti göstererek:
-Bu hainler alsalar alsalar ya ağırlaştırılmış müebbet ya da vücutlarına mermi alırlar!
Bu ağır, adeta açıkça hedef gösteren sözler sonrası önce Erzurum’da son derece ucuz atlatılan saldırı gerçekleşti... Ardından Şanlıurfa’da CHP’nin seçim ofisine mermi bırakıldı! BBP Genel Başkanı Mustafa Destici adeta yangına körükle giderek şöyle konuştu:
-Dadaşlar size meydanı boş bırakır mı? PKK ve işbirlikçilerine meydanı boş bırakmaz!
Eh, parti liderleri böyle konuşunca, provokatör artıkları fütursuzca ortaya çıkıverdi haliyle; İmamoğlu’nun dünkü Konya mitingi öncesi AKP Konya Milletvekili Selman Özboyacı’nın danışmanı Sami Kayalar, sosyal medya hesabı üzerinden Müslümanların Hac ibadeti içinde yer alan şeytan taşlama anına ilişkin fotoğraf paylaşıp altına da şu notu ekledi:
-Öyle aklıma geldi, paylaşayım dedim!
Bazı herif-i naşerifler iyice cesaret aldı tabii; mesela Konya Genç Kızılay Başkan Yardımcısı Abdullah Halit Üzülmez, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na Erzurum’da yapılan taşlı saldırı için “Memlekette Hac dönemi erken başlamış” mesajını döşendi!
Kızılay Selçuklu Yönetim Kurulu üyesi Ahmet Dağlı geri kalır mı, o da İmamoğlu’nun bugün yapacağı Konya mitingi için şu mesajı paylaştı:
-Şeytan taşlamak isteyen yarın Anıt Meydanı’na gidebilir!
İt ürür kervan yürür!
Yapılanlar, söylenenler, tehditler ve saldırılar tek bir şeye işaret ediyor:
-Milleti korkutmak, sindirmek, sandığa gitmekten caydırmak!
Eğer öyle ise bu milleti hiç tanımıyorlar demektir; Cumhuriyetin kazanımlarının sonuna dek farkında olan, 21yıllık karanlıktan kurtulmak için gün sayan, çocuklarının geleceği için ateşin üzerine dahi yürümekten çekinmeyecek bu millet mi üç beş serserinin attığı taştan, savurduğu adi tehditlerden korkacak?
-Bunu düşünen varsa aklına şaşarım!
Kaybetme korkusu bacayı iyice sarmış belli ki, söyleyecek sözleri de kalmadığı için en eski, en ilkel araca sarılmış durumdalar.
-Taşla, sopayla saldırmak!
Beceremezlerse kaçma garantisi olan uzaklıktan parti binalarını kurşunlamak! Ama olmuyor, yaptıkları her provokasyon dönüp kendilerini vuruyor, üstüne bir de rezil kepaze oluyorlar...
Ayrıca ünlü atasözümüzü unutmayalım:
-Havlayan köpek ısırmaz!
Sandıkta milletin atacağı tokat giderek ağırlaşıyor...