Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Üzmeyin kendinizi Özgür Bey

Sabancı Üniversitesi İşletme Fakültesi Finans Kürsü Başkanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş, Twitter’da ekonomiye dair öngörülerini paylaştı. İşte Demirtaş’ın “bol maalesefli” tahminleri:

[caption id="attachment_425870" align="alignnone" width="600"] Prof. Dr. Özgür Demirtaş[/caption]



-Maalesef, Enflasyon rekor hızda devam edecek.

-Maalesef, Merkez Bankası Enflasyon ile mücadele etmiyor.

-Maalesef, Alım gücümüz düştü, daha da düşecek.

-Maalesef, Orta gelir grubu iyice silinecek.

-Maalesef, Dolaylı vergiler, orta gelir ve alt gelir grubunu daha da baskılayacak.

- Maalesef, Fiyat Pahalılığı Çıldırtıcı seviyelere çıkacak.

- Çok ama çok üzgünüm... Türkiye’yi çok seviyorum. Bu kötü günleri atlatabilmemizi dilerim...



Enflasyon:

Rekor hızda devam edebilir de...

Etmeyebilir de...

Ama...

Enflasyonla:

Radikal mücadele:

Ekonomiyi tepe sersemi yapar...

Bundan en çok:

Alt gelir gurupları zarar görür...



Merkez bankalarının görevi enflasyonla mücadele etmek değil...

Fiyat istikrarını sağlamaktır...

Stagflasyon, enflasyondan daha tehlikelidir...

Merkez Bankası:

Ehemini (Ekonominin durmamasını) mühimine tercih etmiştir...



Alım gücümüzün düştüğü doğrudur...

Çözümü “eşelmobil” sistemdir...

Ancak...

Maaş ve ücretlere yapılacak zam:

Zamlı maaş ve ücret ödemelerinden sadece 3 gün önce açıklanmalıdır...



Orta gelir gurubu kaldı mı ki Hoca?..



Dolaylı vergiler, doğrudan vergilerden çok daha adil çok daha verimlidir.

Maaş ve ücretlerden gelir vergisi alınmamalı...

Sonraki mali yılda...

Toplam gelirle harcamalar arasında:

Gelir lehine fark varsa:

O gelir fazlasının en az %60’ı vergilendirilmelidir...



“Fiyat pahalılığı” olmaz...

“Hayat pahalılığı” olur...

Ve...

Demirtaş eğer “hayat pahalılığı” demek istemişse...

Bu şartlarda haklıdır...



Ülkemizin içinde bulunduğu durumdan (Erdoğan ve bakanları dahil) üzgün olmayan yoktur...

T.C. vatandaşlarının hepsinin (İktidardakiler dahil) ülkemizi çok sevdiğinden (En az Özgür Hoca kadar) eminim...



Felâket tellallığı yapmak yerine...

Yol göstericilik tercih edilirse...

Yakın gelecekte sorunlarımızı aşarız...

Yani: Enseyi karartmayın...

Günün sözü


“Kendine lüzumlu olmayan şeyleri satın alırsan, çok geçmeden muhtaç olduğun lüzumlu şeyleri satarsın...”.

Benjamin Franklin

Yemeyin bizi be...




Bir akademisyen, Fatih Altaylı’ya telefon edip, Kemal Kılıçdaroğlu’nu şikâyet etmiş...

Ve...

Mealen demiş ki:

“Adamdan iyice soğudum, yıllardır eleştirdiğim Erdoğan’a sempati duymaya başladım...”.



Neden?..

Kemal Bey, Ümit Özdağ ile “gizli” protokol imzalamış...

Cumhurbaşkanı seçilirse...

Ümit Bey’i İçişleri Bakanlığına atayacakmış...



Ve canlarım...

Rakibini:

Sahte/kurgu videoyla:

“Terör örgütü şefleriyle dağda kol kola gösteren” cumhurbaşkanı adayına tek kelime lâf edemeyen bu akademisyen ve gazeteci türleri...

Siyaset gereği gizli protokol imzalayan Kılıçdaroğlu’na:

“Haysiyetsiz” diyor.

“Şerefsiz” diyor...

“Onursuz” diyor...

Hatta...

İçlerinde:

“Hain” diyen bile var...



Seviye ya rabbi!..

Akademik ahlâk Tanrım!..



“Erdoğan’ın önünde beş sene var, en iyisi ona yanaşmak” diyemeyen bu karakter yoksulları:

“Kemal Bey’den soğudum, Tayyip Bey’e sempati duyuyorum” samimiyetsizlik kalkanına sığınıyorlar...



Yemeyin bizi be...

Adam olamamış...




Ankara Melike Hatun Camii İmamı Halil Konakçı “ortamı germe” görevini sürdürüyor...

Bu defa da bakın ne dedi:

“Hilafet makamını geri istiyoruz, bunun için çalışacağız...”.



Anayasamızın ve ceza kanunlarımızın hiçbir yerinde:

Cumhurbaşkanı’nın dondurmayı yalayarak yediğinin haberleştirilmesi suç değildir...

Ama...

Bu adamın...

Bu lâfı etmesi...

Anayasa’yı ihlâl suçudur...



Bakalım...

Gerçekten hukukun üstünlüğü ilkesine...

Ve Anayasa’ya bağlı bir savcımız çıkacak...

Gereğini yerine getirecek mi?..



Adamın biri kalabalık bir gurup içinde...

Nasrettin Hoca’ya sordu:

“Hocam, adam olmanın yöntemi nedir?..”.

“Kulaktır” dedi Hoca...

Herkes şaşırdı...

Hoca açıklama yapmak ihtiyacı duydu:

“Bir kişi konuşuyorsa onu can kulağı ile dinlemek ancak bu arada kendi ağzından çıkanı da duymak adamlıktır...”.



Bu adam:

“Konak” sahibi olmuş...

Ama...

Adam olamamış...

Zira...

Ağzından çıkanı kulağı duymamış...

Bu iş bitti


Kemal Bey’in CHP Genel Başkanlığından istifa etmesi şart oldu...

Zaten:

İstenen de buydu...

Kumpasla...

Ve el ele:

İşi bu noktaya getirdiler...

Ancak...



Kemal Bey’in de...

Başarının anasının ve babasının çok...

Başarısızlığın ise p.ç olduğunu:

Çoktan öğrenmesi gerekirdi...

Kendimi inkâr mı edeyim?


[caption id="attachment_425873" align="alignnone" width="600"] MB Başkan Gaye Erkan[/caption]

Saygın reyting kurumu Fitch:

TCMB’nın geçen hafta art arda ikinci defa yaptığı faiz artırımının yeni ekonomi ekibinin izlediği akılcı para ve maliye politikasına dönüş hedefiyle uyumlu olduğunu...

Ancak...

Kademeli olmasına karar verilen bu yaklaşım nedeniyle politika yapıcıların yatırımcı güvenini tekrar sağlama ve belirsizliği azaltmada zorlanabileceğine dikkat çekmiş...



Ben...

Fitch uzmanları gibi düşünmüyorum...

Merkez Bankası’nın tedrici faiz yükseltmesini:

Destekliyorum...

Çünkü...



MB Başkan Erkan:

Ehemini (Ekonominin durmaması) mühime (Enflasyon) tercih ediyor...

Eğer...

Buna rağmen Erkan’ın politikalarını eleştirirsem:

Kendimi inkâr etmiş olurum...

İkisi de lâzım


Ey bana politikacıları eleştirdiğim için öfke kusanlar!..

“Demokrasi politikacısız olmaz” diyorsunuz...

İyi de...

Demokrasi olmazsa...

Politikacı olur mu?..



Alın Kemal’inizden...

Vurun Recep’inize...

Alın Meral’inizden...

Çarpın Devlet’inize...