Üşüyorum!..
Öyle bir hava çöktü ki memleketime; faşizm iliklerimize kadar işledi... Hatta deldi geçiyor!..
Yargıtay’ın Canan Kaftancıoğlu kararı... Bizlere sürpriz mi oldu?. Hayır!.. “Sırada Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener var” diyenlerde pek haksız sayılmazlar.
“Bu karar CHP’nin işine yarar” diyenlere de gülüp geçiyorum. Çünkü; şu anda, muktedirler, kontrollü kaos stratejisi uyguluyorlar. O yüzden, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yargıtay kararının hemen ardından partisinin milletvekillerini İstanbul’a topladıktan sonra “kaosa ortak olmayacağız” uyarısı çok ama çok büyük önem taşıyor. Ekonomik kriz ve sığınmacılar sorunu yüzünden iyiden iyiye gerginleşen toplum hayatında kalleş provokasyonların önünü kesmek için bu hassas uyarı çok yerinde oldu.
CHP’nin Bursa mitingini İstanbul’da yapma kararı hakkında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “21 Mayıs mitingi Adalet Yürüyüşü’nün devamı olacak” dedi.
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a Adalet Yürüyüşü’nün bir bölümünü –bir güzergahta– bizzat izlemiştim. Kılıçdaroğlu’nun samimiyetini, kararlılığını mola verdiği duraklarda şişmiş ayaklarını leğen içinde tuzlu suda dinlendirirken, kendisi ile röportaj yaparken şahitlik etmiştim. Bu yüzden, Ekrem İmamoğlu’nun değerlendirmesini de çok önemsedim. Ve buradan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na bir çağrı yapmak istiyorum;
-21 Mayıs mitingini herkes için adalet adına Büyük Adalet Mitingi’ne dönüştürün. CHP’li olan olmayan herkes oraya gönül rahatlığı ile gelebilsin. Altılı masanın liderlerini de oraya davet edin. Meral Akşener, Temel Karamollaoğlu, Gültekin Uysal, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’da orada konuşma yapsınlar. Meydanda partilerin bayrakları asla olmasın. Hep beraber ortak bir metinle, Türkiye’de hukukun üstünlüğünün nasıl yeniden tesis edileceğini sadece ülkeme değil tüm dünyaya haykırın... Öyle bir haykırın ki; kaostan medet umanlar, avuçlarını yalasınlar!..
★ ★ ★
Sayın Canan Kaftancıoğlu;
Sizinle yan yana gelsek, büyük bir olasılıkla –siyasi düşüncelerimizin tezatlığı yüzünden- hararetli bir tartışma ile birbirimize gireriz. Araya girmek isteyenler bile bizi ayırmakta zorlanabilir.
Söz konusu vatan ise gerisi teferruattır...
Size yapılan bu muameleye aynı Gezi davası kararında olduğu gibi şiddetle tepki gösteriyorum. Bilmenizi isterim ki; adalet için mücadelenizde nefesimin yettiği yere kadar destekçiniz olacağım. Ülkeme, demokrasi ve adalet yeniden gelsin, siyasi görüşleriniz hakkında tartışmalarımıza ondan sonra devam ederiz.
★ ★ ★
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun “Üşüyorum” şiiri bende çok etki bırakmıştır. Bugünlerde, o muhteşem mısraları, Yazıcıoğlu’nun kendi sesinden tekrar tekrar dinlemek ihtiyacı hissediyorum.
-Bir coşku var içimde bugün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Gözlerim parke parke taş duvarlarda
Açılıyor hayal pencerelerim
Hafif bir rüzgar gibi, süzülüyorum
Kekik kokulu koyaklardan aşarak
Güvercinler ülkesinde dolaşıyor
Bir çeşme başı arıyorum
Yarpuzlar arasında kendimi bırakıp
Mis gibi nane kokuları arasında
Ruhumu dinlemek istiyorum
Zikre dalmış her şey
Güne gülümserken papatyalar
Dualar gibi yükselir ümitlerim
Güneşle kol kola kırlarda koşarak
Siz peygamber çiçekleri toplarken
Ben çeşme başında uzanmak istiyorum
Huzur dolu içimde
Ben sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi, sana ulaşmak istiyorum
Durun kapanmayın pencerelerim
Güneşimi kapatmayın
Beton çok soğuk, üşüyorum..
★ ★ ★
Başka söze gerek var mı?
NOKTA...
★ ★ ★
Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.