14 Mayıs’ta yapılma olasılığı olan 2023 seçimlerinde, 11 cumhurbaşkanı adayı var.
İktidarın adayı Erdoğan’ı ve ana muhalefetin adayı Kılıçdaroğlu’nu saymazsak TBMM dışından 9 tane aday seçime girecek.
Muarrem İnce’den “Ne Cumhur ne Millet tek yol memleket” sloganı ile yola çıktı.
Sormak lazım iktidara aday olduğunu iddia eden bir parti neden muhalefeti de hedefe koyar?
Bu akıl tutulmasını neden yaşar ya da bu duruş kime yarar?
Elbette AKP’ye yarar!
Ne var canım her ikisinin de alternatifi olamaz mı diyebilirsiniz.
Hem Atatürkçü hem de demokrat ve milli değerleri savunduğunu iddia ediyorsan her şeyden önce parlementer rejimden yana olmalısın.
İnce’de bu duruş yok.
İkinci turda gelirim söylemi de doğru değildir.
Atatürkçüler, demokratlar, milliciler somut şartların somut tahlilini yapar ve yola çıkar.
Bugün İnce’de bu durum yoktur.
Her ne kadar Memleket Partisi’nin tabanı iste de İnce’nin parlementer rejime dönme niyeti de olmadığı ortadadır.
Yeniden Refah partisi’ne gelince, 2018’de kuruldu.
Saadet Partisi 2019 yerel seçimlerinde % 3 civarı oy alınca, AKP kendinden kaçan seçmenin Saadet’e akışını engellemenin yollarını aradı.
İşte Yeniden Refah partisi bu aşamada kuruldu.
Üstelik pandemi döneminde AKP, tabandaki aşı karşıtlerının kendinden Saadet’e kaydığını görünce Fatih Erbakan’ın aşı karşıtlığı üzerinden öne çıkması hatta Dilipak tarafından öne çıkarılması manidardı.
Karamollaoğlu aşı olmamıştı ve hastalanıncaya kadar da partisine seçmen akışı sürdü.
Ne hikmetse hastalandı ve aşı olmak zorunda bırakıldı.
O gün bugündür yeniden Refah Partisi, oy oranını artırdı.
Cumhur İttifakı’na dahil olmamasına gelince bu duruşu ile yine Milli Görüşün merkezi olan Saadet Partisi’ne oy akışını engellemek amacındadır.
Seçimin ikinci tura kalması durumunda YRP tabanın Erdoğan Kılıçdaroğlu arasında tercihte bulunmasını isteyecektir.
Tabi ki Cumhur İttifakı’ndan yana tavır alınacağı kesindir.
Vatan Partisi adayı Doğu Parinçek’in 13 Mart’taki AKP ve MHP ile “Biz aynı cephedeyiz” açıklaması ile tarafını ortaya net koyduğu görülüyor.
Diğer bağımsız cumhurbaşkanı adaylarına girmeye gerek duymuyorum.
Ancak TBMM dışındaki kendini muhalefet diye adlandıran bu adayların bugün durduğu yer itibariyle Millet İttifakı’na karşı oldukları ve AKP’nin yanında durdukları anlaşılıyor.
AKP kendi muhalefetini yaratıyor diye iki yıl önce yazmıştım.
AKP kendinden kaçan seçmeni Millet İttifakı bileşenlerine kaçmasın diye aradığı yollardan birisi de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde çoklu aday yarışıdır.
Kılıçdaroğlu dışındaki adaylar şunu cevabını seçmene vermelidir.
Türkiye’yi kim yönetiyor?
Türkiye’yi AKP’nin yönettiğini hele hele de BOP’taki görevini göremiyorsan ya çok unutkansın ya da halkı yanıltıyorsun!