Ukrayna tarihinde, 21 Kasım önemli bir tarihtir!
Her şey; 21 Kasım 2004’te Ukrayna cumhurbaşkanlığı seçimleri döneminde, Kasım’da başlayıp Ocak 2005’e kadar süren ABD’nin “Turuncu devrimi” ile patlak vermiştir.
21 Kasım 2013’te ise dönemin Ukrayna Hükümeti’nin, AB Ortaklık Anlaşması’nı reddetmesi üzerine “Avromeydan” olarak adlandırılan, Kiev’deki Bağımsız Meydanı’nda başlayan olaylar ve gelişmeler bugüne kadar gelmiştir.
Devamında sözde turuncu devrim diye adlandırılan olayların 18 Mart 2014’te, Kırım’daki gerginlik dolayısıyla dönemin devlet başkanı Yanukoviç’in, Bağımsız Devletler Topluluğu hukukuna dayanarak Rusya’dan destek istemesi önemli bir tarihtir.
ABD’nin istediği aday Yuşçenko’nun kazandığı iddia edilerek; Ukrayna’nın Rusya’dan ayrılması, parçalanması süreci ise bugün hala devam etmektedir.
Tabi ki eski SSCB’nin bakiyesi olan Bağımsız Devletler Topluluğu’nun parçalanması için ABD tarafından görevlendirilen Soros’ların rollerini anlatmaya gerek yok…
2014’te, ABD yanlısı iktidarın başa gelmesi ile Ukrayna’nın Bağımsız Devletler Topluluğu’ndan ayrılması, ABD lehine işlemiştir.
Günümüze gelince Rusya’nın başındaki Putin’in, SSCB ile alakası olmadığı su götürmez bir gerçektir.
Putin’in, ülkesi ve bölgemizdeki politikalara bakılırsa iktidarda kalabilmek için ABD’nin BOP’ta görev alan eşbaşkanlığının/İhvan-ı Müslimin’nin politikalarına evet demesi herkesi şaşırtmaktadır.
Oysaki şaşırmamak gerekir çünkü Putin, SSCB’yi yıkan Yeltsin’in veliahdıdır!
Gerek Suriye’de gerek İran’daki kargaşada gerekse Kafkaslardaki Azerbaycan’ın ABD’ye hizmetine bakılırsa Rusya, dolaylı olarak ABD’ye hizmet etmektedir.
Üstüne üstlük Rusya’nın, yaşadığı tüm ambargoları da göz önünde bulundurursak, en çok görüştüğü(!) lider Erdoğan olunca, Türkiye’nin yaklaşan 2023 genel seçimleri daha da önem arz etmektedir.
ABD, AB, NATO başta olmak üzere ABD emperyalizmi güdümünde olan tüm kurumlar, Rusya’ya ambargo uygulamaktadır.
Çaresiz Rusya ise denize düşen yılan misali AKP iktidarına sarılmaktadır!
Yaklaşan 2023 seçimlerini kaybetme olasılığı yüksek olan AKP, seçimleri kazansın diye ABD tarafından özgürce hareket etmesine izin verilmiş görülüyor…
Peki, ambargo altındaki Rusya kimseye petrol satamazken, en pahalı petrol satan Türkiye’ye yok pahasına petrol satarsa ne olur?
Ya da AKP Rusya’ya, ben seçimi kaybedersem bölgede sen de kaybedersin derse ve bu zokayı Rusya yutarsa ne olur!
Rusya üç kuruş kazanmış, AKP, Avrupa’da en ucuz petrolü satan iktidar olur ve kararsız seçmenden kendi saflarına da %1-2 çekmiş olur.
Elbette ABD emperyalizminin Türkiye’yi sıfırlama projesi ilerlemiş olur…
Eğer muhalefet seçimi kazanmak istiyorsa dış politikada iktidar gibi ABD’nin değil Atatürk’ün çizgisine sahip çıkmalıdır.