Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Turizmimizin geleceği nasıl olacak?

Erdoğan’ın 2. Dönem cumhurbaşkanlığında takdir ettiğim tek Bakan var:

Mehmet Ersoy...





Kimileri:

“Yahu turizm patronundan turizm bakanı olur mu?” diyerek Ersoy’un çok üstüne gittiler...

İyi de:

Vahit Kiler’i mi Turizm Bakanı yapmalıydı Erdoğan?..

Mustafa Varank’ı mı?..

Süleyman Soylu’yu mu?..

Hulusi Akar’ı mı?..

Ya da meselâ:

Benim gibi çok uzun soy ismi olan Adil Bey’i mi?..



Neyse...

Birkaç gündür sevgilimle Antalya’dayız...

Atatürk’ün dediği gibi:

“Hiç şüphe yok ki Antalya dünyanın en güzel şehri...”.



Şehir içi trafik hariç:

Halen...

Dünyada eşi benzeri olmayan bir turizm bölgesi...

Hele o eskilerin çok iyi hatırlayacakları...

O dönemin Antalya sosyetesi için “lüks” sayılan Konyaaltı obalarının yerine kurulan mükemmel tesisler...



Ne Nice’de var...

Ne Cannes’da var...

Ne Majorca’da var?..

Ne Miami’de var...



Onlardan birinde oturduk bir süre...

Can’ı tanıdık...

Harika bir bistroda servis görevlisi...

İşini bu kadar seven...

İşini bu kadar yürekten yapan çok az kişi tanıdım...



Kıyafeti...

Reveransları...

Servisi...

Her şeyiyle çok iyiydi...



Yani canlarım...

Mektepten değil de alaydan geldiği halde...

İşini bu kadar güzel yapan bir arkadaş...

Turizmimizin geleceği için:

Umutlarımı arttırdı...





“Abartma ya bir tek kişiyle mi arttı umutların?..” diyebilirsiniz...

Tabii ki sadece bir tek kişiyle değil...

Ama be canlarım...

Çorba servisini, başparmağı kâsenin içine batırılmış olarak yapan garsonlardan...

Can ve Can’lara gelmek...

Harika bir şey...

Akıl galip gelir mi?


Son 30 yıldır ekonomi konusundaki yazılarımı ve konuşmalarımı takip edenler bilirler ki:

En başından beri...

TCMB’nın faizlere müdahale etmesine karşıyım...



Son 4 yıldır da:

KORKUSUZ’da ve Youtube kanalımda:

Bu görüşlerimi:

Yazıyor...

Söylüyorum...



Benim iktisadî görüşüme göre:

Faiz, kur, fiyat üçlüsü piyasada:

Arz talebe göre oluşmalı...



Neyse...

Geleyim Merkez Bankası Para Piyasası Kurulu’nun dünkü faiz kararına...

Tahmin edildiği gibi:

Politika faizini yüzde 8,5’te sabit tuttu...

,



“Helâl olsun Başkan’a” diyenler oldu mu?..

Tahminim o ki:

Erdoğan:

“Güneş bu sabah batıdan doğdu” dese alkışlayanlar:

“Aynen öyle oldu valla” demiştir...



Hoş; onlar...

Faiz oranları artsaydı da:

“Helâl olsun Başkan’a” diyeceklerdi...

Faiz oranları düşseydi de yine:

“Helâl olsun Başkan’a” diyeceklerdi...

Çünkü onlar gerçeklerin değil:

Yalanların dalkavukları...



Halbuki...

Ekonominin gerçekleri...

Meselâ enflasyon oranı...

Ve kurlar:

Bu faiz oranlarının çok düşük olduğunu gösteriyor...



Paraya olan talep de keza oranın:

Çok düşük olduğunu söylüyor...

Ancak...

Erdoğan piyasanın doğrularını değil...

Hesabına gelen doğruları uygulatıyor...





Az kaldı be canlarım...

Göreceksiniz ki:

Akıl galip gelecek...

Muhalifim ama...


Canlarım...

Sevgilimle bir şeyler atıştırdığımız Bistronun adını vermedim.

Amacım bir yerin reklâmını yapmak değil...

Her biri:

Bir diğerinden:

Daha temiz...

Mimari estetik...

Ve iç donanım bakımından daha nezih...



Kabul edelim ki Türkiye son 20 yılda:

Otel, restoran ve akaryakıt istasyonlarıyla...

Dünyanın en kaliteli hizmetini veren bir numaralı ülke oldu...



Siyasal İslâm’ın baskısı kalktığı günden itibaren...

Bir yıllık turizm

gelirimizle...

Enerji ithalâtımızın

tümünü karşılayacağımız gibi...

Kalanıyla da iç talebi dengeleyecek...

Katma değeri düşük ürünleri ithal edebileceğiz...

Enseyi karartmayın...

Çok güzel günler

göreceğiz canlarım...

Bugüne gelin


Erdoğan dedi ki:

“İlkokullarda çocuklar kitap bulamıyordu kitap. Biz kitabımızı bulamazdık. Bugünler CHP’nin günleriydi...”.



72 yaşımdayım...

İki evlâdım var...

Üçümüz de üniversite mezunuyuz...

Ben ve evlatlarım...

Kitap bulamadığımız tek bir yıl bile yaşamadık...



Kaldı ki...

Erdoğan hangi CHP iktidarında öğrenciydi ki?..

Ya da...

Erdoğan’ın ömrü hayatında CHP kaç kez iktidar oldu?..





Zaten birinde CHP’nin iktidar otağı MSP idi...

Yani Erdoğan’ın içinde yetiştiği Siyasal İslâm ocağı...





Bir başkasında ise...

Halen ortağı olan Bahçeli, Başbakan Ecevit’in yardımcısıydı...

Aynı dönemde CHP ise:

Meclis dışındaydı...



Sayın Erdoğan bırakın bu muhabbetleri artık...

Bırakın ve bugüne gelin...

Neden yazmamış?


Sabah yazarlarından biri diyor ki:

“Adaylardan evrak eksikliği yapanlar varmış, kimisinin yükseköğrenim diplomasında onay yok!”



Şaka yaptığımı zannedebilirsiniz ama hayır...

Şaka değil...

Aynıyla vaki...



Diyeceksiniz ki:

“Kimmiş o diplomasında onay olmayan ya da olmayanlar?..”

İsim yazmamış...



Yine kimileriniz:

“Neden yazmamış?..” diye sorabilirsiniz...

Soruyu soruyla cevaplayayım:

Kovulmamak için yazmamış olabilir mi?..

Bi git be...




Sadece Meral Hanım’ın değil...

Hem İYİ Parti’nin...

Hem demokrasimizin karın ağrılarından biri olan Ağıralioğlu:

“HDP, Türk demokrasisinin şantajcısına dönüşmüştür” dedi...



Amma da komik değil mi?..

“Kürt sorunu mecliste çözülsün” diyen HDP şantajcı...

  1. yüzyılda halen kafatasçılık yapmaktan vazgeçmeyen...


Korku üreterek siyaset yapan arkadaş demokrat:

He mi?..



Bi git be arkadaş...

Bi git be...

Pes yani


Erdoğan dedi ki:

“HDP eşittir PKK’dır”.



Sayın Erdoğan size işte bu söylemleriniz kaybettirdi...

Siz yapınca ayva kokusu...

Başkası yapınca...

Neyse...



Siz:

PKK ile görüşmesi için Kandil’e ekip gönderir...

Öcalan’ın destek mektubunu devletin televizyonunda okuturken...

PKK:

Barış Derneği miydi?..

Çantada keklik


Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu belli ki seçimi kazanacak...

Ama...

Her ihtimale karşı her gün şunları söylemeli:



“Halkın söylediği şu; ‘Açız, açız, açız. Hükümet istifa, hükümet istifa, hükümet istifa.’

Fakat hükümet bunları duyuyor mu?

Duymuyor.

Ben hep şunu söylüyorum:

Kulağı var, duymuyor.

Gözü var, görmüyor.

Dili var, gerçekleri konuşmuyor.

Çünkü bunların millete saygısı yok.

Demokrasi millete en yakın olunan sistemdir.

Özelliği buradan geliyor.

Millete rağmen o koltukta oturulmaz. Milletle o koltukta oturulur.

Eğer millet sizin yanınızda değilse toplumsal desteğini millet çekmişse, o zaman siz her an gidicisiniz.

Ve halkın karşısına çıkacak yüzünüz kalmaz.

Bakın şu anda hükümet, halkın karşısına çıkamıyor. Halkın arasına karışamıyor.”



Kemal Bey her gün bu konuşmayı yapsın:

%15 oy farkıyla cumhurbaşkanlığı garanti...



Neden bu kadar eminim?..

Çünkü...

Az önce okuduklarınızı...

2002 seçimleri öncesi her çıktığı kürsüde:

Erdoğan söylüyordu...



En yakın rakibine (CHP) %15 fark attı...

Bugün durum...

21 sene öncesine göre çok daha berbat olduğuna göre...

Cumhurbaşkanlığı:

Çantada keklik...