Bu tedavi sürecinde cinsellik yalnızca üreme amaçlı mekanik bir şekilde takvime bağlı yaşanır. Bu durum da seks sırasında haz almayı engeller…

Bundan sonra cinsel hayatımız düzelir mi?

SORU:

42 yaşında 15 yıldır evli bir erkeğim. Çocuğumuz olmadı, yaklaşık 9 yıldır muhtelif zamanlarda 3 defa tüp bebek denememiz oldu, hiçbiri tutmadı. Bu süreçten çok yorulduk, cinsel hayatımız kalmadı. Bundan sonra yeniden normal bir cinsel hayatımız olur mu? R.D./Bursa

CEVAP:

Tüp bebek süreci oldukça sıkıntılı, insanın doğasına aykırı ve mekanik bir dönemdir. Cinsel yakınlık insanın içinden geldiğinde yaşaması gereken, duygusal yoğunluk içeren bir eylemdir. Yalnızca üreme amaçlı mekanik bir şekilde takvime bağlı yaşandığında doğasından uzaklaşarak haz alarak sevişme özelliğini yitiriyor. Bunun yeniden kazanılması için ilişkinizin başındaki anılarınıza dönmeniz yeniden sevgili olmanız, dokunmaya, hissetmeye ve erotizme daha fazla zaman ayırmanız gerekir. Böyle bir durumda mutlaka bir cinsel terapistten destek alarak cinselliğin yeniden yapılandırılması, çocuk için sevişmenin yerine haz alıp yakınlaşmak için sevişmenin konması gerekir. Çocuk beklentisinden vazgeçip içinizden geldiği gibi doğal cinselliğinize döndüğünüzde sertleşme ve cinsel istek sorunlarınız çözülecektir.

Her zaman orgazm olmak şart mıdır?

SORU:

32 yaşında üç yıldır evli bir kadınım. İyi bir cinsel hayatım var ama eşim sürekli or­gazm olup olmadığımı soruyor. Ben yaşadı­ğımız cinsellikten memnunum, her ilişkide orgazm olmak gerekir mi? K.N./Bursa

CEVAP:

Cinsel yakınlık fiziksel ve duygusal temasın olduğu özel bir yakınlık ve paylaşım türüdür. Bu nedenle orgazm bir amaç değil ancak sonuç olabilir. Erkekler için cinsel hazzın önemli bölümünü boşalma sırasında hissedilen duyumlar oluştururken kadınlar için süreç daha önemlidir. Dokunma ve hissetme, şehvetle arzulanma, uzun süreli sevişme orgazmın yerini tutabilir. Erkekler için eşlerinin orgazm olması, cinsel yeterliliklerin onaylanması ve ilişkinin devamının güvencesi gibidir. Bu nedenle birçok erkek eşlerinin orgazm olmasını kendi orgazmlarından daha fazla değer verir ve bunu bilen kadınlar istemeden de olsa orgazm taklidi yaparlar. Eşinizin bu konuyu yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı fazla önemsediği anlaşılıyor. Ona uygun bir dille orgazmın her zaman zorunlu olmadığını birlikte geçirilen zamanın sizi mutlu etmeye yettiğini söyleyebilir, ısrarcı olması durumunda bir terapistten destek almayı önerebilirsiniz.

Bu hazzı yeniden yaşayabilir miyim?

SORU:

35 yaşındayım, ilk çocuğumun doğumuna kadar herhangi bir orgazm sorunum yoktu. Oldukça zor bir doğum sonrasında ruhen ve bedenen oldukça yıprandım ve bir daha or­gazm olamadım. Yeniden orgazm yaşamak istiyorum. Ne yapmalıyım? A.C./İzmir

CEVAP:

Kadınlarda orgazm sorunu sık görülen bir cinsel işlev bozukluğudur. Orgazm bozuklukları diğer cinsel işlev bozuklukları gibi baştan beri hep var olması ya da önceden olmayan bir sorunun sonradan ortaya çıkması şeklinde iki ayrı grupta değerlendirilir. İlk grup daha çok organik nedenlere bağlıyken ikinci grup hastalık, ameliyat hataları, ilaç kullanımı, ilişki problemleri ya da psikolojik sorunlarla daha fazla ilişkilendirilir. Sizin durumunuzda yaşadığınız orgazm sorununun doğum sonrası ortaya çıkması ilk bakışta akla doğum travmasını getirse de çok farklı nedenlerden kaynaklanabileceği için kadın doğum uzmanı, psikiyatrist ve cinsel terapist tarafından kapsamlı bir değerlendirme gerektirir. Bu nedenle öncelikle bir kadın doğum uzmanına görünmeniz, organik bir problem yoksa bir cinsel sağlık uzmanından profesyonel destek almanız uygun olacaktır. Orgazm sorunları çözülebilir bir cinsel işlev bozukluğudur, biraz sabırlı olmanız gerekebilir.