Korkusuz

TÜİK, kendi içinde de alay konusu...

TÜİK, kendi içinde de alay konusu...
Onlara göre; Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), bize göre; saray istatistik kurumu, temmuz ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Enflasyon, temmuz ayında yüzde 2,37 artarken, yıllık bazda yüzde 79,60 oldu.

Bağımsız akademisyenlerin oluşturduğu Enflasyon Araştırma Grubu (ENAGrup) tüketici enflasyonunun temmuzda aylık yüzde 5,03, yıllık yüzde 176,04 olduğunu açıkladı.



Aslında fazla söze gerek yok. Uzun uzadıya derin tahlillere, rakamlarla kafa patlatmaya da hiç ama hiç gerek yok.  Saraydan önceki gün akşam saatlerinde kör göze parmak gibi servis edilen bu fotoğraf her şeyi fazlasıyla anlatıyor!..

Saray istatistik kurumu başkanı Başkanı Erhan Çetinkaya, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile sarayda görüştü.  Enflasyon rakamları açıklamasının hemen öncesinde. Ne kadar zorlandılar acaba?. Açıklanan rakamlara bakılırsa kestirmesi pek zor değil!..

Her ayın 3’ünde enflasyon rakamları açıklandıktan sonra bir zamanlar TÜİK olan kurumun nabzını tutmaya çalışıyorum. Bu ay da aynı oldu; bir dokundum bin ah işittim.  Gerçekten işinin hakkını vermeye çalışanlar “emeğimize yazık” diyor. Çalışanların kuruma  güveni ve inancı kalmamış, “Bizi niye kullanıyorlar? Enflasyon rakamlarını kendi adlarına doğrudan açıklasınlar” diye tepki gösteriyorlar. Alanda çalışanlar, iş yerleri ile karşı karşıya kalmaktan ve aldıkları tepkilerden çok şikayetçiler. Kurumda her şey arap saçına dönmüş. Görevden almalar, yer değiştirmeler... Bir de bunlara, işini hakkı ile yapmaya çalışan deneyimli fiyat takımlarının sahadan merkeze çekilmesi eklenmiş.

Eleştiriler çığ etkisi gösterince, saray istatistik kurumu başkanı, etrafa, “Kuruma, ekmek yediğiniz yere sahip çıkın” diye tehditler yağdırmaya başlamış. Fayda getirmeyince geri vitesine takmış!..

Kurumda gidişattan çok rahatsız olan çalışanlar pasif direnişte... “Başkan”ın toplantılarına katılım düşmüş... Az sayıda katılımcılarla yapılan toplantılar ise sonradan gösterilen bir bahane ile iptal ediliyormuş.

Şimdi, yazıya attığımız başlığın nedenine gelelim:

Kurumdan konuştuğum üst düzey bir kaynak, ”Çalışanlar bize kadar gelip, TÜİK market nerede? Sipariş verelim, alışveriş yapalım diye dalga geçiyorlar” dedi...

Çok merak ettim:

Eski adı TÜİK olan kurumun “başkan”ı ziyaretinde “TÜİK market”in adresini Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay’a vermiş olabilir mi?..

★★★

“Şarkıcı” Demet Akalın, sahne aldığı bir mekanda kendisine getirilen şampanyayı beğenmeyip yanındaki kişinin (garson) başından aşağı dökmüştü. Sosyal medyada büyük olay oldu!.. En baba haber siteleri gelişmeleri an be an takip edip okurlarına duyuruyor...

Tepkiler sonrası açıklama yapan Demet Akalın, “O gecede personel şefinin kendisi ‘dök dök’ diye ısrar ediyor. Gelen gurbetçi müşteriler de şampanyaları zaten garsonların kafasından dökülmesi için gönderiyor. 10 senedir dökülüyor şampanyalar bu şekilde, şimdi mi battı?” ifadelerini kullanmış...

Açıklamasının ardından sosyal medya kullanıcıları Akalın’a daha çok sert tepki göstermiş. Son olarak, başına şampanya dökülen kişi olan olayın baş aktörü isim, sosyal medyadan paylaşımda bulunmuş.

Başından aşağı şampanya dökülen kişinin garson değil, işletme müdürü Murat Yaşar olduğu ortaya çıkmış. Murat Yaşar da, Demet Akalın’ı savunmuş.

Demet Akalın’la çektirdiği fotoğrafı sosyal medya hesabından yayınlayan Murat Yaşar şu ifadeleri kullanmış

“Solistimiz ile 2018 yılından bu yana çalışıp birçok yeni proje ve sahnede de birlikte olmaktan onur ve gurur duyacağımızı belirtmek isterim. Bu durum tamamen espri amaçlıdır. Yıllardır plaj konserlerinde yaptığımız bu şampanya olayı aşağılık bir durum içeren bir şey barındırmamaktadır.”

★★★

Ne diyelim?.. Şampanyayı ağzı ile içemeyen biri bu durumdan sıkıntı duymuyorsa, pek fazla diyecek bir şey kalmıyor. Ne de olsa çalıştığı mekanının iktidarı Demet Akalın.  O nasıl uygun görüyorsa, şampanyayı adamın orasından içtirir!.. Adamcağız iktidara karşı çıksın da ekmeğinden, işinden mi olsun?.. Makul ve geçerli sebebi elbette olacak!..

Hiç ilgi alanım olmadığı halde neden bu olaya daldım?.

Aklıma, büyük doğal felaketler ardından ziyaret edilen yerlerde ahalinin kafasına atılan çay paketleri geldi. Ne mi benzerlik var?.. Çook hem de çok benzerlikler var!..

İmam –cemaat durumunu bilirsiniz!..

Şampanya hadisesinde olduğu gibi... Olup bitenlere kakara kikiri çerçevesinde baktığımız sürece kafamıza bir 22 yıl daha çay paketi yemeye devam ederiz!..

Demet Akalın’ın yaptığı o çirkin hareket sonrasında “İn o sahneden aşağı” diyemeyenleri, küstahlığı protesto edemeyenleri ve mekanda çılgınca onu alkışlayanları görünce hakim olan sosyal doku gerçeğini iliklerime kadar hissettim.

“Mekandakilerin kafası bir milyondu da ondandır“ mı dediniz?..

O zaman ben de,  kafayı bulmak için illa alkol almaya gerek yok, çayla da pekâlâ kafa yapılır derim!..

★★★

Ulu Tanrı, tüm şehitlerimizle birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK ve onun kahraman silah arkadaşlarına rahmet etsin. Nur içinde yatsınlar. Mekanları cennet olsun.