Korkusuz

TÜİK, ‘Eski Türkiye’de rakamları saklayamazdı!

TÜİK, ‘Eski Türkiye’de rakamları saklayamazdı!
AKP iktidarının eski ortağı ve akıl hocası FETÖ’nün ideologları, yıkmak istedikleri ne varsa “Eski Türkiye’nin kalıntısı’’ diyerek önce hedefe koyar, ardından da saldırıya geçerlerdi. Bu taktik kendileri açısından hayli başarılı sonuçlar verdi. İktidarın desteği ile ele geçirdikleri cumhuriyetin kurumlarını ve değerlerini yerle bir ettiler. Tüm kurumları işlevsiz hale getirdiler. AKP’nin tek başına 100 yılda yapamayacağı yıkım operasyonunu 15 yıl gibi kısa bir zaman dilimi içinde gerçekleştirdiler. “Eski Türkiye...’’ diye diye kurumlarda ne gelenek bıraktılar ne misyon ne vizyon ne de denetim...

[caption id="attachment_358877" align="alignnone" width="600"] 1933’ten beri yayımlanan belgelerin bir örneği.[/caption]

KEYFİLİĞİN İKTİDARI!

Kendileri için açtıkları yol, bir süre sonra AKP iktidarının keyfi yönetiminin kurumsallaşmasına ve Türkiye’nin en az 100 yıl geriye gitmesine yol açtı. AKP şimdi o yolu yeni ortağı MHP ile kullanıyor: Önlerine çıkan ne varsa ezerek ve yok ederek...

Türkiye, artık kurumların geleneklerinin ve kurallarının değil, keyfiliğin ve “Ben yaptım oldu’’ mantığının hakim kılındığı bir ülkedir!

Ve ne yazık ki böyledir...

Bunu içimiz acıyarak yazıyoruz...

ŞEFFAFLIK YOK...

Bu girizgahı yapmamın sebebi, TÜİK’in ‘Tüketici Enflasyonu’nu açıklarken kullandığı “madde sepeti listesi’’ni artık yayımlamama kararı almış olması...

Yaklaşık 400 maddeden oluşan ‘madde sepeti’ tüketici enflasyonu saptanırken baz alınıyor ve rakamlar da buna göre belirleniyordu. TÜİK artık bu sepetin nasıl oluşturulduğunu açıklamayacak. Böylece halkın rakamları denetlemesi de mümkün olmayacak.

BİR O GÜNLERE BAKIN, BİR DE BUGÜNE...

Oysa ki; BİRGÜN Gazetesi Yazarı-Sendikacı Aziz Çelik’in belgesini de gösterdiği üzere, bu sepetin listesi 1933 yılından beri düzenli olarak yayımlanıyordu. Yani; AKP ve FETÖ’cülerin “eski Türkiye’’ diye beğenmeyip burun kıvırdıkları cumhuriyetin ilk yıllarından beri...

Cumhuriyet’in nahifliğine bakar mısınız!

Yurttaşına saygı duyduğu ve hesap verme zorunluluğu hissettiği için henüz 10 yaşındayken ve tüm dünyada “otokrasi’’ rüzgarları eserken, gerçekleri halkıyla paylaşıyor. Tüm rakamları devletin arşivlerinde sansürsüz bir şekilde tutuyor. İsteyen ekonomist ya da siyasetçi bu rakamları inceleme fırsatı buluyor. Fotoğrafta da göreceğiniz üzere, bu belgelere bugün bile ulaşılabiliyor.

Peki ya bugün?

Devam edelim...

TÜİK’te neler oluyor?


AKP ve MHP’nin icadı “Patronlu Başkanlık’’ sistemi ise halka hem gerçeği söylemiyor hem de gerçeğin üstünü örtebilmek için tüm kurumlara baskı yapıyor. Öyle ki; TÜİK’in Tüketici Fiyatları Grup Başkanı Mustafa Teke’nin görevini bıraktığı iddia edilmesine rağmen, bu konuda açıklama bile yapılmıyor. Ve yine bir gecede TÜİK’teki 20 daireye yeni başkanlar atanıyor. TÜİK’te ne olup bittiğini artık kimse bilmiyor...


[caption id="attachment_358878" align="alignnone" width="600"] Fiyatlar adeta uçuyor.[/caption]

Oysa ki; TÜİK’in yayımlayacağı her rakam, işçinin, emekçinin alacağı maaşı ve yaşam standardını belirliyor. TÜİK’te saklanan her rakam, işçinin emekçinin cebinden para çalınması anlamına geliyor.

ENFLASYONU MASA BAŞINDA YENİYORLAR!

Belli ki; iktidar artık baş edemediği enflasyonu TÜİK’in rakamlarıyla oynayarak saklamaya ve halkı ikna etmeye çalışıyor. Ancak ne yaparlarsa yapsınlar, mızrak çuvala sığmıyor. Halk, TÜİK’in makyajlı rakamları yerine cebindeki ve mutfağındaki yangına bakıyor. TÜİK iktidar baskısı yüzünden gerçek enflasyonu saklasa bile, işçi, memur ve emekliler, alım güçlerinin her geçen gün daha da düştüğünü yaşayarak görüyor. İktidar ise halkı seçime kadar yalanlarla oyalamayı düşünüyor.

‘Zam yapmaktan bıktık’ diyen esnaf...


TÜİK’in enflasyon rakamlarını ‘açıkladığı’ gün bir dostumun Kadıköy’deki pastanesine uğradım. İçeri girdiğimi gören pastane emekçileri çay-kahve ikram ettikten sonra “Barış Bey, ne olacak bizim bu halimiz?” diye sordular. Kimi maaşının artık hiçbir şekilde yetmediğini, kimi ise emekli olması ve ayrıca çalışmasına rağmen geçinemediğinden dert yandı.

[caption id="attachment_358879" align="alignnone" width="600"] 29 TL’ye satılan sandviç.[/caption]

ESNAF DA ŞİKAYETÇİ

Bir başka emekçi ise vitrindeki ürünleri göstererek, “Vallahi zam yapmaktan bıktık’’ dedi. Şekere, una, suya ve elektriğe neredeyse her gün gelen zamların tüm ürünlerin fiyatını artırdığını belirten emekçi, ‘‘Şu sandviçe bakın. 29 TL... Vallahi etiketi yazarken utanıyoruz’’ ifadesini kullandı.

Tatlı ve tuzlu kurabiyelerin tanesini 5 TL’den sattıklarını belirten emekçi, “Bir kurabiye 5 TL olur mu? Bir sandviç 29 TL olur mu?” tepkisini gösterdi.

AÇLIK ARTIK GİZLENEMİYOR

AKP ve MHP’nin ekonomi politikaları, Türkiye’yi yaşanamaz bir ülke haline getirdi. İktidar sözcüleri ise sorunlara çözüm bulmak yerine hala bahanelerin arkasına sığınıyor ve çaresizliklerinin üstünü örtmeye çalışıyor. Oysa ki halk, AKP ve MHP’nin yarattığı yıkım yüzünden artık karnını bile doyuramaz hale geliyor. Türkiye, AKP ve MHP’nin sebebi olduğu büyük bir açlığın pençesinde kıvranıyor.