Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Temelimiz sağlam, kurulamaz dikta rejimi; çünkü Atatürk attı bu ülkenin temelini...

İnsanların geneli dünyayı...

Ucu bucağı olmayan bir kara delik sanıyordu...

Bırakın diğer uçta olan biteni...

Bilinemiyordu...

Komşu şehirde neler olup bittiği dahi...

Ama...

O dönemler...

Çok gerilerde kaldı şimdi...



Günümüzde herkes tanıyor herkesi...

Görüyor...

Neler yiyip...

Neler içtiğini...

Biliyor...

Neleri sahiplendiğini...

Dijital dünyadan izliyor çünkü...



Dijital teknolojiden önce...

Tıpkı kutsal kitaplarda olduğu gibiydi...

Nasıl ki Tanrı kutsal kitaplarında “bilme” diyor...

Ve bilmiyordu insanlar...

Ve hatta...

Merak bile edemiyorlardı...



Dijital teknolojiden önce de...

Egemenler diyorlardı:

“Bilme...”.

Ve...

Milyonlarca fukara bilmiyordu...

Zira...

İnanmıyorlardı bilime...



Bugün artık hiç kimse hiç kimseye “bilme” diyemiyor...

Zira...

Öğrenmek isteyen...

Sorgulamak isteyen...

Öğreniyor...

Öğrenince de...

Bilmiş oluyor...



Despot iktidarların sosyal medya ile kavga etmelerinin sebebi de “bilgiye kolayca ulaşmak” değil mi?..

Sosyal medya yokken...

Siyasetçi ettiğinde ülkeyi talan...

Cahil halk bilemiyordu ki...

Her söylenen yalan...



Bugün ise yalan söylediğinde siyasetçi...

Sosyal medya hemen giriyor devreye...

Ve...

Halk öğreniyor gerçeği...



Siyasetçinin eski konuşmaları yayınlanıyor...

Sosyal medya kanallarında...

Ve görülüyor ki...

Siyasetçinin...

Yalanmış her söylediği...



Yani canlarım...

Despot ülkelerde...

İktidarların sosyal medyayı yasaklama girişimlerinin sebebi...

“Bilme” denilmesine rağmen halkların:

“Bileceğim işte” diye direnmeleri değil mi?..



Oysa evvelden ne güzeldi...

Medyayı satın alan egemenler...

Uyutuyorlardı halkları...

Diledikleri gibi...



Bunu neyle mi yapıyorlardı?..

Dinle uyutuyor...

Medyayla avutuyorlardı...

Korkutuyorlardı anlatarak...

Görmedikleri cehennemi....



Bugün ise sosyal medya...

Hem de...

Somut kanıtlarıyla yayınlıyor, bütün hırsızlıkları...



Günümüz dünyasının egemenleri:

Siyasetçiler ve patronlar:

“Halinize şükredin ve biraz sabredin, refahınızı sağlayacağız” diye avutabilseler de bazı halkları...

Avutamıyorlar...

Sorgulamayı bilen uyanıkları...



Bu böyle sürüp gitmez be canlarım...

Kurulamaz dikta rejimi...

Temelimiz sağlam...

Çünkü...

Mustafa Kemal Atatürk attı...

Bu güzel ülkenin temelini...

HEPSİ KAPKAÇ PARASI... KAPACAKLAR KAÇACAKLAR...


Dilimde tüy bitti ama...

Ya anlatamıyorum...

Ya da...

Anlamak işlerine gelmiyor...

O halde...

Yıllardır anlatıp da sesimi duyuramadığım gerçeği bir kez daha kısaca hatırlatayım...



Canlarım...

Günümüz ekonomisinde “sıkı para politikası” uygulamak...

Yoksula, dar gelirliye ve orta direk olarak kalmak için mücadele eden milyonlarca insana...

“Ölün o zaman” demektir...



Ne var ki...

Dünyaya ve ekonomiye halen soğuk savaş dönemi gözlüğüyle bakan MB Başkanı ile Hazine ve Maliye Bakanı...

Söyleyip duruyorlar:

“Sıkı para politikası” uygulayacaklarını...



Nedir sıkı para politikası?..

Azaltmak ve pahalandırmak piyasalarda Türk lirasını...

Bollaştırmak yabancının parasını...



Peki...

Bu nasıl olacak?..

Nasıl olduysa daha önceki yıllarda ...

Ve...

Nasıl yaşadıysak o yakıcı ekonomik krizleri...

Yine öyle olacak bu defa da...



Önce TL devalüe edilecek...

Sonra TL faizleri arttırılacak...

Eş zamanlı olarak döviz kurları baskılanacak...

Sıcak para girişi sağlanacak...



Ve aynen de öyle oldu...

Eski MB Başkanı ile Maliye ve Hazine Bakanı’na yaptırdılar devalüasyonu...

8.57’ye çıkardılar 1 doları...

O ikisini kovup yerlerine atadılar yenilerini...

Onların ilk yaptıkları da tabii ki...

Yükseltmek oldu faizleri...



Sonra...

İkinci ayak uygulandı...

Kısa vadede ve...

Arbitraj yaparak çok para kazanmak isteyen küresel yamyamlar...

Ellerindeki dolarları 8.50 – 8.57 arasında fiyattan bozdurdular...

Kimisi düşük fiyattan hisse senedi piyasasına girdi...

Kimisi yüksek faizle bankalara yatırdı...



Peki...

Bozdurulan dövizlerin ekonomiye katkısı oldu veya olacak mı?..

Hayır...

Olmayacak çünkü...

Hepsi kapkaç parası...

Kapacaklar...

Kaçacaklar...

BİZİM HASPALARA YAKIŞIR YANİ...


Hüsmen Hoca camii cemaatine “Gürürüm ki karılarnız çok süslenir” diye başlar vaazına ve devam eder: “Süleyesiniz oncaazlara da yapmasınlar üle şeyler, çok günaadır... Deeceksiniz ki... Te be ocam senin karı da çok süslenir ona günaa olmaz mı?.. Duuru dersiniz... Benim karı da süslenir; süslenir ama yakışır benim aspaya be yaa...”.



Bizim dışişleri Amerika’ya demokrasi ve hukuk dersi vermiş...

Diyeceksiniz ki...

“A be önce siz demokrat olun... Siz hukuk devleti olun... Tamam... Haklısınız ama... Despotluk çok yakışır bizimkilere be yaaa...”.

ATATÜRK YILLAR ÖNCE UYARMIŞTI VE KORKULAN OLDU NİHAYET...


Adamın biri Tokat’ın Erbaa İlçesinde cami imamı...

Adı: Ayhan Keskin...



Sosyal medya hesabı bile var...

Ve işte o hesabından bir mesaj paylaşıyor...

“Aşıyı önce CHP’lilere yapalım işe yararsa millet kurtulur, işe yaramazsa vatan kurtulur...”.



İmam bu paylaşımı yapınca, CHP İlçe Başkanı Hayri Kocaoğlu, imam hakkında suç duyurusunda bulunmuş...



Atatürk, “Camiye, kışlaya, mektebe siyaset sokmayın” derken, dinin siyasete alet edilmesinin nasıl felâketlere yol açacağını tahmin etmişti...



AKP ise...

Atatürk’ün uyardığı ve dikkat çektiği tüm tehlikeli sulara yelken açarak gidiyor.



Kışlaya soktular siyaseti...

Orduyu işgal ettiler...

Camiye soktular siyaseti...

Dini işgal ettiler...

Mektebe soktular siyaseti...

Eğitimi işgal ettiler...

Yargıya soktular siyaseti...

Adaleti işgal ettiler...

UYGULAMAK İÇİN BİRBİRLERİYLE YARIŞIRLAR...


Yargı Reformu paketi bu ay sonunda TBMM’ye getirilecekmiş...

Öngörülen reform paketinde...

Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmaması, hakimler açısından disiplin cezası sebebi olacakmış...



İyi de...

Cumhurbaşkanı’nın yeniden yapılandırdığı AYM’nin bundan sonra vereceği kararlara mahkemeler direnmezler ki...

Aksine...

Uygulamak için birbirleriyle yarışırlar...