İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ve yanındaki heyet Karadeniz gezisinin bu durağında halkla sohbet ediyor... O sırada kalabalıktan bir kişi Akşener’in yanına yaklaşarak şöyle hitap etti:
-PKK’yla işbirliği yapan, burada ne işiniz
var sizin? PKK ile işbirliği yapmıyor mu bu, CHP’yle iş birliği yapmıyor mu bu?
Bu tahrik edici, seviyesi yerlerde sürünen suçlama karşısında Akşener, soğukkanlılığını bozmadan şu yanıtı verdi:
- Bak ezan okunuyor. Nasıl bir iftira bu. Sizi Allah’a havale ediyorum. Ayıp. Megri megri’yi (Şivan Perver’in şarkısı. Ağlama, ağlama demek) ben mi söyledim? Osman Öcalan’ın mektubunu ben mi okuttum?
Tarih 26 mayıs... AKP’li Cumhurbaşkanı Grup Toplantısı’nda konuştu:
-Gelin hanım beni Netanyahu’nun yanına koyuyor, onun ardından memleketim Rize’ye gidiyor. Gelin hanıma görüldüğü gibi gayet güzel bir ders veriliyor. Ve nerede, nasıl adım atılacağını çok iyi bilmek lazım... Bu daha bir. Daha neler olacak neler. Daha dur bakalım bunlar iyi günler!
Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerinden yaklaşık 2.5 ay sonra, 10 Ağustos 2021’de Akşener’e bu kez Sivas’ta bir grup tarafından
“FETÖ’cü” şeklinde sözlü saldırıda bulunuldu!
Tek yumurta ikizi gibi!
Tarih 23 Kasım 2022... Yer Gaziantep, Karkamış...
Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, teröristlerin roketatar ve havanlarla saldırı düzenlediği, bir çocuk ve bir öğretmenin yaşamını yitirdiği Karkamış İlçesi’ni ziyaret etti. Gazetecilere açıklama yapan ve iktidarın Suriye politikasını eleştiren Özdağ, bir grup tarafından “acımız taze, siyaset istemiyoruz” şeklinde tepki gösterildi. Zafer Partililerin “provokasyon yapmayın” diye karşılık yaptığı kişilerle partililer arasındaki gerginliğe polis müdahale etti.
Tarih 25 Kasım 2022... Yer Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü Toplantısı. AKP’li Cumhurbaşkanı konuşmasında bu Kez Ümit Özdağ’ı hedef aldı:
-Particiklerden bir tanesi dün Gaziantep, oradan Karkamış’a geçmiş. Kalkmış orada mülteci kardeşlerimizle ilgili birkaç laf etmeye kalkınca, ferasetiyle konuşur benim halkım, bugün bunun yeri değil, belediye başkanı dün buraya geldi, siz de siyaset yapmayın deyip kovdular. O da dükkana sığındı. Daha dur bu iyi günleriniz!
İki olay olay da adeta tek yumurta ikizi! Kişiler farklı, olay tamamen aynı!
Meral Hanım’ı da, Ümit Özdağ’ı da tanırım. Bildiğim kadarıyla hiçbir saldırıya, hiçbir tehdide pabuç bırakmazlar. İkisi de suikast tehditlerine maruz kalmış, tehlikeli badireler atlatmış siyasetçilerdir. Ancak yukarıdaki tehdit dozu yüksek sözleri söyleyen kişi sıradan biri değil; bu ülkenin Cumhurbaşkanı, aynı zamanda iktidar partisinin de başkanı!
“Daha dur bakalım bunlar iyi günleriniz” ne demek? “Gelin hanıma gayet güzel bir ders veriliyor” nasıl bir söylem? “Daha neler olacak neler” ne anlam ifade ediyor?
Bu sözleri, Cumhurbaşkanı için herhangi bir söyleseydi akıbeti ne olurdu dersiniz? Hemen söyleyeyim:
-Bugüne kadar sorgulanmış, yargılanmış, sayısını bilemediğim kadarı mahkum edilmiş, hapse atılmış 200 bini aşkın yurttaşın arasına katılırdı!
“Kaplama iş” iddiası!
Partisinin yakaladığı oy oranıyla iktidarın korkulu rüyası haline gelen, Cumhurbaşkanı’nın, “Altılı Masayı terket, Yerli ve Milli duruş sergile” diyerek üstü “epey açık” şekilde Cumhur İttifakı’na davet ettiği Meral Akşener, bu daveti elinin tersiyle itmiş ve şu yanıtı vermişti:
-Bizden dahil olmamızı istedikleri masa dün de bir kumar masasıydı bugün de bir kumar masasıdır. Bizim bu masaya oturma niyetimiz yoktur. Biz o kumar masasını dağıtmaya, saray görünümlü kumarhanenizi de başınıza yıkmaya geliyoruz!
Bu net açıklama ve kararlı duruş sonrası ipler gerildi doğal olarak... Değerli gazeteci Barış Pehlivan önceki gece canlı yayında, Meral Akşener’e bir kumpas hazırlığı yapıldığını dile getirdi ve altı yıl önce başlatılan bir ‘FETÖ soruşturması”nedeniyle gözaltına alınmak istendiğini bu soruşturmayı yargıda yakından bilen bazı isimlerle konuştuğunu söyledi.
Bu tüyler ürperten iddia ile ilgili olarak bakın neler söyledi Pehlivan:
- Deniyor ki Meral Akşener’i o süreçte susturmak isteyenler vardı. Acaba ihbar mektupları mı yazıldı? Ayrıca cezaevindeki bazı FETÖ’cüler, belki bazı vaatler karşılığında Akşener aleyhinde ifadeler mi verdi? Acaba bazı yargı mensuplarının önüne bunların hepsi yığıldı ve ‘Akşener’i gözaltına alın’ talimatı mı verildi?
Pehlivan, bu dosyanın hala açık olduğunu ve 6 yıl sonra hala Akşener’in ifadeye çağrılmadığının altını çizdikten sonra, bu iddiaları İYİ Parti Genel Sekreteri ve Akşener’in avukatı Uğur Poyraz’a sorduğunu da açıkladı. Bakın ne demiş Poyraz:
-Sizin duyduklarınızdan çok daha büyük bir kumpas ve oyun var. Nasıl bir kumpas olduğunu biz biliyoruz. Uğur Poyraz olarak ben bunda rol oynayan imza atan herkesin başına bu kumpası geçirmeye yemin ettim!
Bir yargı mensubu da Pehlivan’a bu soruşturmayı “Kaplama İş” olarak tanımlamış. Ne demekmiş peki bu? Yargı mensubunun yanıtı her şeyi özetliyor:
-Kaplama iş, uydurulmuş operasyonlara koyduğumuz isimdir...