Korkusuz

Tayyip Erdoğan’ın yapamadığı hesap...

Tayyip Erdoğan’ın yapamadığı hesap...


AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, muhalefette olduğu yıllarda sık sık “çay-simit’’ hesabı yapar ve emekçilerin enflasyon karşısında uğradığı hak kayıplarını basit anlatımlarla ortaya koyardı. Erdoğan’ın bu anlatımı halkta karşılık da bulurdu.

Erdoğan artık “çay-simit hesabı’’ yapmıyor, yapamıyor... Çünkü hesap yapmak işine gelmiyor... Zira; boşa koysa dolmuyor, doluya koysa almıyor...

Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘çok sevdiği’ çay-simit hesabı üzerinden örnek verebilmesi artık mümkün değil. Çünkü; bırakın yıllar öncesini, emekçiler 6 ay öncesine göre bile daha da fakirleştiler. Hatta bırakın 6 ay öncesini; DİSK’in yaptığı araştırmaya göre, asgari ücretliler Haziran ayında 1515 TL net kayba uğradılar. Milyonlarca emekçinin geliri, enflasyon karşısında yenik düştü.

Bu gelir kaybını daha net görebilmek için, Erdoğan’ın artık ‘örnek veremediği’ çay-simide bakalım...

ÇAY-SİMİT KEYFİ TARİHE KARIŞTI...

İstanbul’da 5 TL’ye satılmaya başlanan simit bile lüks haline geliyor! “Çay-simit keyfi’’ Türk filmlerinin nostaljisi artık...

Bir emekçi, yılbaşında eline geçen ücretle 1215 simit alabilirken, bugün 1100 simit alabiliyor. Bu da her emekçinin enflasyon yüzünden yaklaşık 115 simit daha az alabileceğini gösteriyor.

YOKSULLUĞUN FOTOĞRAFI

Bu basit hesaplar, AKP-MHP iktidarının halkı nasıl yoksullaştırdığının en net göstergesidir. Emekçiler, bırakın insanca yaşayacak ücret almayı,  ‘açlık sınırının altındaki’ ücretlere mahkum ediliyor.

TÜRK-İŞ açlık sınırını 6 bin 391 TL olarak belirlemişken, AKP iktidarı asgari ücreti 5500 TL yapmakla övünüyor. Emekçileri açlık sınırının 900 TL  altındaki bir ücrete mahkum etmekle övünmek; AKP ve MHP iktidarına yakışıyor...


Asgari ücret kimseyi memnun etmedi


AKP-MHP iktidarının emekçilere verdiği sefalet ücreti 5500 TL oldu. AKP sözcülerinin çok övünerek duyurduğu 5500 TL’lik asgari ücret ise hiçbir yaraya merhem olmadı.

Asgari ücretin açıklanmasının ardından konuştuğum çok sayıda emekçi, “Keşke ne asgari ücret artsa ne de fiyatlar... Aldığımız para 10 bin TL olsa ne olacak ki? Her gün her şeye zam geliyor” diye dert yanıyor.

AKP-MHP iktidarı, “üretim maliyeti’’ni sabit tutacak ya da düşürecek formülleri hayata geçiremediği sürece, asgari ücreti artırmak hiçbir sorunu çözmeyecek.

AKP’NİN NİYETİ VAR MI?

Ancak belli ki; AKP iktidarının bu sorunu çözme niyeti de yok böyle bir politikası da... Çünkü; AKP-MHP iktidarı, üretim maliyetini düşürmek yerine, aksine maliyetleri daha da artıracak olan “dolarizasyon’’a teslim olmuş durumda.

Kur Korumalı Mevduat (KKM) adını verdikleri uygulama, Türk lirasının değerini neredeyse sıfırladı. Artık tüm hesaplar, dolar ya da euro üzerinden yapılıyor. Bu da doların ve euorunun biraz yükselmesi halinde bile peynirden yumurtaya, mazottan elektriğe kadar her şeye zam gelmesine sebep oluyor. AKP Türkiye’yi bu sarmalın içine soktuğu için, asgari ücreti 10 bin TL yapsalar bile emekçiler rahat bir nefes alamıyor.

Hoş; AKP’nin böyle bir derdi de yok zaten...

AKP iktidarı için, patronların ve bankaların para kazanması önemli... Gerisi onları ilgilendirmiyor...