Çağdaş Türkiye’nin hedefi hep ileri olmalı, değil mi?

Oysa bizimkilerin hedefi hep geri, hep geri!

Suudi Arabistan bile Batı’ya açılma çabaları içindeyken, Türkiye’nin bilinçli olarak Batı’dan uzaklaşması hazindir!

Ülkemizdeki son “Cuma hutbesi”nin açtığı tartışmalar devam ediyor.

Diyanet İşleri Başkanı’nın 89 bin 817 camide okuttuğu Cuma hutbesinde, kadınların giyim-kuşamı hedef gösterilmiş, kısa giyinmeyle Allah’ın emrinin ihlal edildiği öne sürülerek “Ahlâk ve edep ölçülerinin çiğnenmesine sessiz kalan herkes büyük vebal altındandır!” denilmişti.

Günümüzün önde gelen ilahiyatçılarından olan Cemil Kılıç “Diyanet İşleri’nin hutbesinde giyim-kuşamla ahlâk arasında ilişki kurulması son derece bilgisizce bir tutumdur ve İslâm tarihinden habersiz bir yorumdur. O hutbe belli bir dinsel anlayışın dayatmasıdır!” dedi ve ekledi:

“Bu aynı zamanda, temel hak ve özgürlüklere aykırıdır. Çağdaş bir toplum bağlamında insan haklarına aykırı bir tutumdur.”

Üstat Cemil Kılıç böyle dedi...

Ülkemiz ne yazık ki bu halde!

Hani, kimsenin inancına,  kıyafetine, giyim-kuşamına karışılmayacaktı?

Laiklik ilkesi, Diyanet marifetiyle rafa kaldırılmak isteniyor!