Sizi:
Adnan Menderes...
Süleyman Demirel...
Ve...
Ahmet Davutoğlu’dan sonra...
Ülkenin en yüksek oy oranıyla seçilen 4. Başbakanı yapan haslet:
Kitlelerin size olan:
Sevgisi...
Saygısı...
Ve...
Güveniydi...

★
Siz o siyasi başarıları kazanırken:
Fiili şiddet...
Ve...
Her türlü devlet baskısını:
Reddediyordunuz...
★
Kitlelerin:
Sevgisini...
Saygısını...
Ve...
Güvenini kazanabilmek için...
Onlarla:
★
İletişim kurabilmek...
Şefkatli davranmak...
İtiraz ve isyanlarını:
Anlayabilmek gerektiğini:
Öğrenmiştiniz...
★
Siyasi başarılar kazandığınız dönemde:
Devlet, halkın devletiydi...
Çünkü:
“Millet Devlet’in değil Devlet milletin hizmetkârıdır” diyordunuz...
Ve...
Söylediklerinizi de:
Yapıyordunuz...
★
Son 6 yıldır ise:
Milleti, Devlet’in hizmetkârından öte:
Kölesi yaptınız...
★
Seçkinci, kökten lâikçi milliyetçilerin iktidarını yendiniz...
Ama...
O baskıcı sistemin çok daha kötüsü olan:
Halk dalkavuğu, kökten dinci ve tutucu (Muhafazakâr değil) siyasal İslâm’ı iktidar yaptınız...
★
Seçkinci, kökten lâikçi milliyetçilerin iktidarında demokrasi:
Az sakatlıydı...
Yargı ve emniyet kısmen iktidara bağımlıydı...
Ordu ise...
İktidarın da...
Yargının da...
Üzerindeydi...
★
Halk dalkavuğu, kökten dinci ve tutucu siyasal İslâm’ın iktidarındaysa:
Demokrasi rafa kalktı...
Yargı neredeyse bütünüyle:
Tek kişinin emrine girdi...
★
Sayın Erdoğan...
Kendi kaygılarınızdan...
Kendi korkularınızdan...
Kendi endişelerinizden ördüğünüz kabuğunuzu kırın...
Ve...
Dışarı çıkın...
★
Tarih...
Emniyetini korkularına saklayan tüm:
Kralların...
Şahların...
Padişahların...
Sultanların...
Ve:
Devlet başkanlarının:
Sonlarının çok ötü geldiğini yazıyor...
★
Tarih onlar için ne yazdıysa...
Bu tavrınızla...
Sizin için de:
Aynısını yazacaktır...
İlâhî bir intikam

Babil’in lânetli hükümdarı Nebukadnezar:
Yaptırdığı:
Tapınaklar...
Yollar...
Ve...
Sulama kanallarıyla halkının sevgisini kazanmış...
Babil’in ünlü Asma Bahçelerini inşa ettirinceyse...
Düşmanlarının da kışkırtmalarıyla:
Halkın kendisinden nefret etmesinin önüne geçememişti...
★
Bir gece...
Nebukadnezar ve saraydakiler...
Babilli askerlerin Kudüs’ten yağmalayıp getirdikleri...
Yahudilerin kutsal kaplarından şarap içiyorlardı...
Şölen devam ederken bir el belirdi...
Ve...
Duvara ateşle şunları yazdı:
“Mene, tekel, ufarsin...”.
★
Bu kelimelerin manâsını hiç kimse anlayamadı...
Bunun üzerine...
Kendisine karşı geldiği...
Zulümden vazgeçmesini tavsiye ettiği için hapse attırdığı Yahudi peygamberi Danyal’ı getirtti hapishaneden...
Danyal Peygamber bu kelimeleri şöyle yorumladı:
“Bu ateşten yazılar, müthiş bir şeyin meydana geleceğini haber veriyor...
Bunların anlamı şudur ki:
Artık devlet yaşama gücünü yitirmiştir...
Kaçınılması imkânsız bir musibetle yıkılmaya mahkûmdur...”.
★
Ve...
Bu olaydan bir süre sonra Babil şehri...
Pers Hükümdarı Kyrus’un orduları tarafından:
İşgal edildi...
★
Nebukadnezar, Kyrus’un askerleri tarafından değil...
İsyan eden kendi adamları tarafından... Ve...
Şehrin işgal edildiği günün sabahı öldürüldü...
★
İlk yıllarında Nebukadnezar’ı taparcasına seven halk...
Pers hükümdarı Kyrus’u...
Ayaklarının altına yeşil ağaç dalları sererek karşıladı...
★
Danyal Peygamber şehrin Perslerin eline geçmesini şöyle tanımladı:
“İlâhî bir intikamın ifadesi...”.
Günün sözü
1984’te Nobel Barış Ödülü alan Desmond Tutu...
Güney Afrikalı bir:
Din adamıdır...

★
Eşitlik...
Temel hak ve özgürlükler...
Hukukun üstünlüğü...
Barış gibi değerleri savundu...
★
Tutu’ya göre bu değerler:
Bir toplumu sağlıklı yönetebilmenin:
Temel taşlarıydı...
★
1. Ümit Kardaş; Desmond Tutu’nun çok değerli sözlerinden birini paylaştı dün:
“Eğer ben senin insanlığını zayıflatırsam, kendi kendimi insanlıktan çıkartırım...”.
Mahkûmuz
Canlarım...
Kitleleri “insan yığını” olmaktan çıkarıp...
“Kamuoyu” haline getirmemiz için önceliği:
Dine değil...
Bilime veren iktidarlar gerekli...
Bunu başarmalıyız...
★
Peki...
Başarabilecek miyiz?..
Hiç endişeniz olmasın...
Başaracağız...
Çünkü...
Başarmaya:
Mahkûmuz...
Acı gerçek
Tüm ülkeler için geçerli bir kural:
Az gelişmiş...
Ya da...
Gelişmemekte ısrar eden ülkeler...
Kaynak kıtlığından değil:
Hırsız politikacı bolluğundan dolayı:
Fakirdir...
Patinajın sebebi
Az gelişmiş...
Ya da...
Gelişmemekte ısrar eden ülkelerde...
Demokratik, laik, sosyal, hukuk Devleti’ne en çok ihtiyacı olan:
Cahil...
Eğitimsiz...
Ve...
Yoksul kitleler...
Demokratik, laik, sosyal, hukuk Devleti’ni koruyanların değil...
Yıkanların yanında yer aldığı içindir ki:
Bu ülkeler:
Az gelişmiş...
Ya da:
Gelişmekte olan ülke patikasında:
Patinaj çekiyor...
Kastı neydi?
Sadece birinin zulmünden...
Tüm insanlığı koruman gerekirken:
Ahmet Hakan...
Nedim Şener...
Ve...
Abdülkadir Selvi’yi...
Aynı gazetede buluşturan Allah’ım...
Bunu neden yaptın?..
Kastın neydi?..
Kimlereydi?..
Sınav sorusu

Prof. Doğu Ergil sordu:
“Neden insanlar düşünmekten çok itham etmeyi...
Yumuşak olmaktan çok sertliği...
Kibar olmaktan çok kabalığı tercih ediyor?..”
Ve...
Kendi sorusuna cevap verdi:
“Oysa, öfkenin ve nefretin sahibi olmaz:
Kölesi olur...”.
★
Sınav sorusu:
Öfkesinin ve nefretinin sahibi olduğunu zanneden...
Ama...
Öfkesinin ve nefretinin kölesi olduğunu fark edemeyen...
Ünlü bir politikacı ismi:
Söyleyin...
Dünün tweeti
Sadık Usta
@Sadik0707
Kant, ahlak felsefesinin temelini tek bir cümleyle ifade eder:
“Öyle bir tavır sergile ki, o evrensel bir yasa haline gelsin.”
Onlarca insan, enkazda çocuk sesini duymuyor musunuz dedikleri halde AFAD, “Vali başka bir enkaza çağırıyor” diyerek alanı terk ediyor.
Hani ahlak nerede?