Suçlu Yusuf mu?
Dönemin Futbol Direktörü Fatih Terim de gurbette yaşayan gençlerin tercihlerinde etkili olacağını düşündüğü bir hamle yaparak, “Türk Milli Takımı’nı seçmeyen futbolcular ülkemizin takımlarında yabancı olarak yer alır” statüsünü ekletmiş. Bu statü ile beraber 14 yabancı serbestliği de getirilmiş. Sonrasında A Milli Takım tercih statüsü aynı şekilde kalırken aynı dönemin kararı olan yabancı sayısı hiçbir altyapı düzenlemesi ve mantığı olmadan şov yapmak için 8 artı 3 şeklinde değişikliğe uğradı.
Peki vatanını, milletini seven, bayrağına bağlı çocuklarımızı neden kaybediyoruz? Bir defa şunu kabul edelim; torpil merkezli liyakattan uzak siyasal futbol bizleri kişilerin vasatlığına esir etti. Bu vasatlık tarihi başarısızlıkları ve çöken sistemi beraberinde getirdi. Milli takım başarı anlamında dibi görmüşken, ligimizin marka değeri yerlerde sürünürken neden yetenekli gençler bizi tercih edecek? Yurtdışındaki gençleri geçtim, elimizdeki gençler bile Avrupa’ya kaçma derdinde.
TFF Başkanı ve yönetimini siyasetin değil futbolun gerçeklerine göre seçmeden, yapılan teknik ve idari atamaları yine siyasetin torpil düzeni yerine liyakata göre gerçekleştirmeden gençleri suçlamak vasatlık hatta saçmalıktır. Yusuf aslında içinde bulunduğumuz vasatlığı gösterdi. Yusuf yerli oynar ya da yabancı olarak devam eder, ülke olarak asıl sorunumuz futbolumuzun siyasete oyuncak edilmesidir. Yeni Yusufların kaçmaması için siyasi talimat düzeninden kurtulup yeniden eğitim merkezli temelle yükselişe geçmek zorundayız.
