Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Soygun düzeni, kazıklama modeli

İktisatta piyasa ekonomisinin bir diğer adı da Risk Ekonomisidir...

O nedenle spekülasyon yasal, manipülasyon yasaktır...

Çünkü spekülasyonda “risk”, manipülasyonda ise “garanti” vardır...



Piyasa ekonomisinde “Yap İşlet Devret” modeli doğrudur...

Ama

Türkiye’de uygulanan “AKP modeli” yanlıştır...



Piyasa ekonomilerinde devlet hiçbir işverene, girişimciye “Kâr garantisi” vermez...

T.C. Anayasası ise bu konuda sadece yoksullara ve kırsal kesim üreticilerine ayrıcalık tanınmasını emreder...

Mesela…

Devlet tarım üreticilerine, hayvancılıkla geçinen yurttaşlara destek vermelidir...

Çünkü Anayasamız Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin “Demokratik, laik, SOSYAL” hukuk devleti olduğunu anlatır...





Buna rağmen piyasa ekonomisine geçiş yapan Türkiye uzun yıllardır “Taban fiyat/Kâr garantisi” uygulamasını terk etti...

Tarım ve hayvancılık öldü...

Ama…

AKP iktidarıyla birlikte çok daha kötü, çok daha adaletsiz ve hatta acımasız bir model uygulanıyor...

“Yap, İşlet, Müşteri Çıkmazsa Aradaki Farkı Bütçeden Karşılarız Dostum” diye bir soygun modeli...



Ve canlarım...

İşte bu soygun modelinde…

Emekli ve işçiye yüzde 6 zam verilirken...

Avrasya Tüneli’ni inşa eden firmaya yüzde 56 zam veriliyor...



Dikkat edin...

Bu zam, doğrudan tüneli inşa eden firmanın kasasına giriyor...

Yani…

Bizler tünelden geçmesek de eksik müşteri adına tünelin sahibi olan firmaya bu zammı da ayrıca ödeyeceğiz...



Eğer bu model ve düzen “Soygun Modeli” değilse...

Bana bilen birileri lütfen “Soygun Modeli” konusunda tatmin edici bir bilgi versin...

Lütfen…

İstirham ediyorum...

YOKSA HER İKİSİ BİRDEN Mİ?


Akılcılık, hakikate ve eşyanın bilgisine sadece akıl ile erişilebileceğini savunan ve fakat pek çok filozofa göre deneycilik karşıtı bir felsefedir...

Peki...



Adam Smith’in, “Akşam yemeğimizi soframızda bulmamızın sebebi kasabın, biracının veya fırıncının cömertliğinden değil, onların kendi çıkarlarına olan düşkünlüğündendir” sözü sadece akılcılık mıdır?..

Sadece deneyim midir?..

Yoksa her ikisi birden midir?.. Ne dersiniz?..


UMARIM ÖYLE OLUR...


Suriye ordusu İdlib’de 8 askerimizi şehit etti...

Rus yetkililer Türkiye’nin İdlib’de operasyon yaptığını ve…

Yapılan operasyonlar konusunda kendilerinin bilgilendirmediğini duyurdular...



8 canımız gitti…

Türk Hava Kuvvetleri bir Rus jetini düşürünce Rusya’nın bize neler yaptığını hatırlıyor musunuz?..

Peki…

8 Mehmetçiğimiz şehit edildikten sonra, bu güzel ülkeyi yönettiğini zanneden siyaset esnafı ne yapıyor?..

Hiç, hiçbir şey…

Sadece laf üretiyor

Demek ki…

8 Mehmetçiğimizin bir Rus jeti kadar değeri yok...



Allah şehitlerimizin yattıkları yeri mutlaka nur, mekanlarını cennet edecektir...

Bize düşen ise önce ailesine ve sevenlerine sonra da ulusumuza baş sağlığı dilemektir...

Peki…

8 Mehmetçiğimizin şehit edilmelerine sebep olanlara bir şey demeyecek miyiz?..

Umarım halkın aklı başına gelir de bunun cevabını sandıkta verir...

Umarım öyle olur...

SULTAN UÇAR’I ALKIŞLIYORUM...


“Aklını kullan, sorgula…”

Bu, üç kelimelik kısa cümle bir öğretmenin, eğitmenin öğrencilerine mutlaka hatırlatması gereken temel derslerden biridir...



Ama…

Bu harika cümleyle öğrencilerini uyaran İzmir Bornova Cem Bakioğlu Anadolu Lisesi Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmeni Sultan Neval Şimşek’in başına gelmedik kalmadı...



Neler mi yaşadı?..

Mesela memur olarak bir başka yere sürüldü

Mesela görevinden alındı...

Gerekçe şuydu:

“Geleneğe aykırı, dini değerlere zıt bilgilerle öğrencilerin aklını karıştırıyor.”…



Şimşek öğretmen MEB aleyhine dava açtı...

İzmir 3. İdare Mahkemesi, Şimşek’in öğretmenlik mesleğinden çıkarılarak, memur yapılmasını hukuka aykırı buldu.

Öğretmenin görevine iadesine karar verdi.



Bu haberi yaparak okurların Yargıya güven tazelemelerine katkıda bulunan Sultan Uçar’ı alkışlıyorum...

İzmir 3. İdare Mahkemesi Yargıcı’nı da “Türkiye’de her şeye rağmen yargı bağımsızlığını koruyacağız” mesajı verdiği için tebrik ediyorum...

EN KISA ZAMANDA GİDECEĞİM...


Adı Baturay Kartal’mış…

Üsküdar Metrosu’nda piyano çalıyormuş...Veeeee...

Topladığı paralar ile ihtiyaç sahibi çocuklara kışlık giyecekler alıyormuş...



“Muş” diyorum çünkü…

Adını ilk kez SÖZCÜ’de okuduğum bir haberde gördüm…

Daha önce de hiç duymamıştım…

İlk ve öncelikli yapacağım ev dışı yolculuk Üsküdar Metrosu

Baturay’ı dinleyeceğim...

İKTİDAR GÜCÜ SİYASETİN FİNANSMANINDA MI KULLANILIYOR?..


Doç. Dr. Murat Arı’ya göre TÜRKVEN Vakfı’na Kızılay’ın dolaylı yoldan yaptığı bağış iptal edilebilir...

Kim iptal edecek?..

Maliye Bakanlığı?..

Yani…

Ensar, TÜRGEV ve TÜRKVEN vakıflarının 2 numaralı koruyucusu Berat Albayrak’a bağlı olan bakanlık...



Üzülecek biliyorum ama…

Sevgili Doç. Dr. Murat Arı tatlı, iyi niyetli ve temiz bir hayal kuruyor...

Bakanlık bu işlemi asla iptal etmez...



O halde ve…

Devlet bütçeleri son kuruşuna kadar milletin/ulusun/halkın olduğuna göre...

Doç. Dr. Murat Arı’nın hesabıyla ulusça parasal kaybımızı da yazayım...



5 milyon 706 bin TL vergi…

5 milyon 706 bin TL vergi ziyaı (Kaybı) cezası...

1  milyon 854 bin TL de gecikme faizi (Mart 2020’de ödeneceğini varsayarak)

Toplam 13 milyon 266 bin TL...



En iyisi bu 13 milyonun üzerine milletçe su içmek...

Ve aynı anda…

Güftesi İhsan Raif Hanım’a…

Bestesi ise Kemanî Serkis Efendi’ye ait olan Nihavent eseri söylemek...

Kimseye etmem şikayet,

Ağlarım ben halime…

Titrerim mücrim gibi,

Baktıkça istikbalime...

YAZIK OLUYOR...


Saygı (Öztürk) yazıyor...

Doğalgaz özelleştirmelerinde, şirketin yüzde 20’lik hissesinin belediyeye bırakılması ve yönetim kurulunda belediye temsilcisinin bulunması zorunluluğu varmış...

Ancak…

Başkentgaz için çıkarılan özel yasayla bu “zorunluluk” kaldırılmış…

Mansur Yavaş işte bu ayrımcılığı (Bence Anayasaya aykırılığı) mahkemeye taşıdı...



Lütfen ya lütfen cevap verin...

Hem Kızılay – Başkentgaz – Ensar Vakfı arasındaki ilişki…

Hem Avrasya Tüneli’ne yüzde 56 zam

“İktidar gücünün siyasetin finansmanında kullanılması” değilse…

Bunlar nedir?..



Yazık ediliyor bu güzel ülkeye ve milyonlarca zavallı yurttaşa...


BEKLENTİLER HAYAL OLDU...


Enflasyon 2020 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 1.35…

Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 12.15 artış gösterdi. On iki aylık ortalamalara göre ise fiyat artış oranı yüzde 14.52…



Yani…

Beklentiler hayal oldu…

Ki, halkın yüzde seksenini doğrudan ve canını yakarak etkileyen gıda enflasyonu bir önceki aya göre yüzde 4.65 yükseldi...



Oysa MB Başkanı faiz indirimini açıklarken fiyatların düşmeye devam edeceğini ve bu nedenle faizlerin düşürüldüğünü açıklamıştı...

Bu oranlar, faiz indirmekte ne kadar acele edildiğini gösteriyor tabi ki ama...

Sanırım bugün ve sonraki birkaç gün yine dolar baskılanacak ve TL karşısında değer kaybetmesi için cendere kurulacak...

Yani...

Yine yazık olacak...