Seçimlerde...
Hangi cumhurbaşkanı adayına oy vereceğinizi gösterecektir...
★
Meselâ...
Hangi CB adayı:
Gerçekten çok dürüst...
★
Hangi CB adayı:
En yüksek:
Meslekî ve devlet insanlığı kariyerine sahip?..
★
Hangi CB adayı:
Vizyoner olma konusunda diğer üç adaya fark atıyor?..
★
Hangi CB adayı:
Halkın her kesimiyle iletişim kurabilme konusunda...
Diğerlerinden:
Çok daha başarılı?..
★
Dört aday içinde hangisi:
“Hak, hukuk, adalet” için 430 km yol yürüdü?..
★
Hangi aday her konuşmasında:
Adaletten...
Eşitlikten...
Özgürlük...
İnsan haklarından...
Ve...
Demokratik değerler gibi evrensel ilkelerden söz ediyor?..
★
Cumhurbaşkanı seçildiğinde:
Hiç çekinmeden hesap vereceğine inandığınız aday hangisi?..
Hangi CB adayı:
Toplumu birbirine düşman etmez...
Kalıcı barışı tesis edebilmek için...
Terörü meclis aracılığıyla bitirir...
★
Hangi CB adayı:
Ekonomik büyüme kadar...
Sosyal adalet...
Ve liyakat gibi değerlere...
Diğerlerinden çok daha fazla sahip çıkıyor?..
★
Hangi CB adayı:
Milli egemenliğimize verdiği kadar...
Diğer milletlerin de ulusal değerlerine saygı duyuyor?..
★
Sorular benden...
Cevaplar sizden...
Kovboylar
Haberi okuyunca baştan inanamadım...
Ama sonra...
Anayasanın 101. Maddesini göz göre göre ihlal edenlerin yönettiği bu ülkede...
Şaşırmamam lâzım geldiğini hatırladım...
Neden mi?..
Söyleyeyim...
★
Anayasasında:
“Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti yazan” ülkede...
Bir tek imza ile...
Yani:
Kanun Hükmünde Kararname ile...
Ve...
Yargılama bile yapılmadan el konulan...
Kayyum atanan kurumların mal varlıkları:
Hazineye devredilebilecekmiş...
★
Yahu:
Devlet hırsızlık yapar mı?..
Yapsa bile...
En azından kılıfına uydurur...
Yani:
Önce yargılar...
Hüküm kurar...
Sonra uygular...
★
Bunlar önce idam edip...
Sonra yargılayan ABD kovboyları gibi...
Veda hutbesi
Bazı meslektaşlarımızın:
“Gitmez kardeşim, kaybetse de gitmez” dedikleri Erdoğan:
Kesin gidici...
Hatta o kadar gidici ki...
Dün bakın ne dedi:
★
“Peygamber efendimizin validesi Amine annemizin Ebva’daki son sözleriyle ifade edecek olursak, ‘Her başlayan biter, her gelen gider, her yeni eskir, her taze bayatlar, her güzel çirkinleşir, her yaşayan ölür, ezeli ve ebedi olan sadece Allah’tır.’ Başladıktan sonra ramazan da bitiyor. Unutmayın, insan hayatı da bitiyor...”.
★
Yaaa...
İşte böyle...
“Veda Hutbesi” gibi...
★
“Erdoğan muhalifi” gibi görünen...
Ama...
Lâkin...
Ve fakat:
Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı olacağı ihtimalinden bile nefret eden bazı meslektaşlarımız...
Kesin gideceğine bu kadar inanmış bir politikacı için ısrarla:
“Gitmez kardeşim, kaybetse de gitmez” diyorlar...
★
Bu konuda bir fıkra geldi aklıma...
Ama neyse...
Basın İlân Kurumu’nu kızdırmak istemiyorum...
Hesap sorar
Yıllık enflasyon TÜİK’e göre:
%50,51...
ENAG’a göre: %112,51...
★
Halka:
“Hangi kurumun enflasyon oranı doğru?” diye sorsanız...
En az %70’i:
“ENAG’ın enflasyon açıklaması doğru” diye cevap verecektir...
★
%30 ise:
“TÜİK haklı” demeyecek ama...
ENAG’ın bulduğu oranın doğru olduğunu da söylemeyecektir?..
Neden?..
★
Erdoğan’ın kulağına gider de...
Hesap sorar diye...
Kafa karışık
Erdoğan’dan, rakibi (Yoksa “düşmanı” mı demeliydim?) Kılıçdaroğlu’nu ziyaret eden ABD Büyükelçisi’ne tepki:
“Ayıptır, biraz kafanı çalıştır, senin muhatabın Cumhurbaşkanı’dır...”.
★
Adresi karıştırdı sanırım...
Çünkü... Kendisine:
“Aptal olma...”.
Yani:
“Kafanı çalıştır” diyen kişi ABD Büyükelçisi değil...
ABD eski Başkanı Trump idi...
★
Erdoğan, Trump’a o zaman söyleyemediğini...
Aradan beş yıl kadar geçtikten sonra:
ABD Büyükelçisine söylüyor...
Seçmen yığınları
Bir cumhurbaşkanı düşünün...
Halkını yıllardır:
Pahalılık...
Yoksulluk...
Yolsuzluk...
Ve:
Yasaklar altında inim inim inletiyor...
Yani sırtlarına basıyor...
Ama...
★
Aynı cumhurbaşkanı...
Yere serili bir kilim üzerine basan rakip aday için:
“Son 40 gün seccadelere basabilirler” diyerek...
Bir kilimi...
Milyonlarca fukaradan...
Ezilmiş yurttaştan:
Daha değerli görüyor...
★
Ve canlarım...
Beni kahreden ise...
Bu tartışma değil...
Seccadeden daha değersiz olduklarını kabul eden:
Seçmen yığınları...
Ar damarları çatladı
Duayen gazeteci Uğur Dündar, ayak altında bırakılmış kilimin seccade olduğunu iddia edenlere şöyle dedi:
★
Bazıları çok şaşıracak!
Anneannem ve dedem hacıydılar. (Fotoğrafta görülenler) Büyükbabam ise müftü-öğretmen...
El yazması “Remil ilmi” kitabı vardı.
Bana henüz 6-7 yaşlarındayken, namaz kıldıktan sonra ilk yapmamız gereken şeyin, seccadeyi toplayıp kaldırmak olduğunu öğrettiler.
★
Yani...
İktidar sözcüleri ve onlara eklemlenmiş:
“Gazeteci müsveddeleri...”.
Ayak altında bırakılmış...
Ve haliyle...
Kılıçdaroğlu’nun da “kilim” zannederek bastığı örtüyü yerde bırakana saldıracaklarına...
Kilim olduğunu düşünerek ona basan:
Bay Kemal’e saldırıyorlar...
★
Ne utanmaları kaldı...
Ne arlanmaları...
Ar damarları çatladı...
Bu defa alkışlıyorum...
Muharrem İnce, Kılıçdaroğlu’nun bastığı kilimin “seccade” olduğunu iddia ederek...
Din istismarı yapan Erdoğan’a cevap verdi:
“Bir din bilginine danıştım, şöyle dedi: Din-i mübin-i (hak ve hakikati açıkça söyleyen) İslam’a göre seccadeye ayakkabı ile basmak diye bir günah yoktur. Ancak; kul hakkı yemek, yalan söylemek, israf etmek, gururlu ve kibirli olmak, kalp kırmak, işi ehline vermemek haramdır ve günahtır. Necasetten taharet (görünen kirlerden arınmak) kolaydır. Zor olan ruhun taharetidir (temizlenmesi)” dedi.
★
Zaman zaman eleştirdiğim Muharrem İnce’yi bu defa:
Alkışlıyorum...
Dünün tweeti
Atilla Kıyat
@atillakiyat
Ayaklar altına alınmış hukuk, demokrasi, milliyetçilik, laiklik ve özgürlükleri görmeyen gözler, bir anda seccadeyi gördüler...