Korkusuz
İbrahim Daş

Somut şartların somut tahlili ve milletvekili adayları!

9 Nisan 2023 itibariyle partiler, milletvekili aday listelerini YSK’ye sundu.

8 Nisan akşamı Fulya Kalfa’nın sunduğu CNN Türk Masası konuğu, 23. Dönem CHP milletvekili Mehmet Sevigen’di.

CHP PM’nin toplanma saatlerinde yapılan programda; Sevigen’in yaptığı açıklamalara bakıldığında, daha önceden söylediğinin dışındaki tek şey, yaşasaydı Baykal’ın Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceği idi!

Ayrıca “Erdoğan’a oy versem bile CHP’liyim” dedi!

“Erdoğan'a neden oy verilmesin. Bu kadar övdüğüm birine oy veririm tabi, benim çizgilerim bellidir. Değerlerimize sahip çıkanlar kazanır.” diye de ekledi…

Her şeyden önce Deniz Baykal, CHP’yi ikinci kez kuran ve CHP’nin kurduğu Cumhuriyet için mücadele eden bir siyasetçi idi…

Deniz Baykal Mayıs 2010’da, CHP Genel Başkanlığı’ndan istifa etti.

Hakkında yayınlanan kasetteki görüntüler için AKP Hükümeti’nin komplo kurduğunu söyledi!

Büyük Ortadoğu Projesi’nin ve eşbaşkanlığını yürüten AKP’nin önünde en büyük engel olan CHP’nin parçalanması için düğmeye basılmıştı.

Ardından Kemal Kılıçdaroğlu, Genel Başkanlığa getirildi.

Tabi ki başta Deniz Baykal olmak üzere CHP’nin ileri gelenlerinin onayı ile gerçekleşti.

Programın sunucusu Fulya Kalfa daha programın başında Sevigen’e; Baykal vefat etmeden önce Kılıçdaroğlu’nun Levent Gök ile birlikte yaptığı ziyaretin fotoğrafını ekrana vererek ve Baykal yaşasaydı Kılıçdaroğlu’nu destekler miydi diye başladı!

Programın CHP içinde bir karmaşa yaratmak amaçlı olduğunun en belirgin sorusu buydu.

Kalfa’nın sorusuna Sevigen aramızdan ayrılmış Baykal adına konuşarak Baykal Kemal Bey ile çalışmazdı dedi.

Kılıçdaroğlu başa geleli 13 yıl geçti.

İnsanın aklına eğer Baykal yaşasaydı neden 13 yıl beklerdi sorusu geliyor!

Ben de Baykal’ı tanıyan biri olarak diyorum ki bir komplo ile kendisini, siyasetten uzaklaştıran BOP eşbaşkanı karşısında, somut şartların somut tahlilini yapar ve karşısındaki en güçlü adayı desteklerdi diyorum.

Ayrıca kendisine kurulan komplonun arkasında AKP olduğunu gören ve söyleyecek kadar da cesareti olan bir liderdi.

CHP’nin ilk iki genel başkanı Atatürk ve İnönü ile onlardan sonraki gelen genel başkanlarının arasında elbette ideolojik ayrım vardır.

Ecevit ile başlayan sosyal demokrasi kavramını Baykal da Kılıçdaroğlu da net bir şekilde benimsemiş liderlerdir.

Ancak hiçbir CHP genel başkanı,  emperyalizm ile gerek organik gerekse inorganik bağ kurmamıştır!

Hodri meydan, belgesi olan ortaya koysun…

Muhalefetin gerek aday adayları gerekse kesinleşen adayları, bugünden sonra arkasında ABD’nin kapı durduğu AKP ile içinde her türlü eksiklik olsa da arkasında sadece milletimizin durduğu, Millet İttifakı arasında bir tercih yapmak zorundadır.

Vatanın bütünlüğü milletin birliğinden yanaysanız, Millet İttifakı için çalışınız…