Korkusuz
Memduh Bayraktaroğlu

Siyaset, sağlam karakterli siyasetçilerle yükselecek...

2018 seçimleri cumhurbaşkanlığı adaylarından Muharrem İnce bir TV kanalına davet edildi...

Kabul etti, kanala gidip ekrana çıktı...

Bir süre sonra...

Kanal yönetimi AKP Genel Başkanı’nın konuşmasını yayımlamaya başladı...

İnce haklı olarak bu hakareti kabul edemedi...

[caption id="attachment_184933" align="alignnone" width="211"] Muharrem İnce[/caption]

Her sağlam karakterli kişi gibi; “Ev sahibi konuğunu bırakıp karşı komşuya misafirliğe gitmez” diyerek stüdyoyu terk etti...

Alkışladım...



Şimdi bir kere daha alkışlayacağım...

Neden mi?..

“Herkese yapıyorlarmış” denilerek bu çirkinliğin üstünü örtmeye çalışanlara verdiği harika cevap nedeniyle:

“.... Herkese yapıyorlarmış, bana yapamazlar kardeşim...”...



Canlarım...

Bu tür ekranlara davet edilenler, İnce’ye yapılan ve hiç ahlaki olmayan istiskale İnce gibi: “.... Herkese yapıyorlarmış, bana yapamazlar kardeşim...” diyebildiği gün; iktidar-medya ortaklığının bittiği gündür...

KOCASAKAL, AVŞAR VE HAKAN


Ömer Lütfü Avşar ve Ümit Kocasakal, iktidara “muhalif görünen” iki hukukçu...

Ahmet Hakan’ın konuğu oldular...

Karşılarında iki keskin ve müzmin Erdoğancı...

[caption id="attachment_184929" align="alignnone" width="278"] Ümit Kocasakal[/caption]



Avşar genelde zaten sakindir...

Etliye sütlüye karışmadan, çağrıldığı ekranlarda ankormanları üzmeyen tiplerden...

Kötü mü?..

[caption id="attachment_184931" align="alignnone" width="278"] Ömer Lütfü Avşar[/caption]

Yoo...

Neden kötü olsun?..

Kendisini ezdirmemek şartıyla iyi bile...

Kocasakal ise karşısındakini genelde dinlemeyen, sazı eline aldığında telleri koparıncaya kadar çalan çılgın ama sevimli bir genç adam...

[caption id="attachment_184932" align="alignnone" width="279"] Ahmet Hakan[/caption]



Geçtiğimiz gece Ahmet Hakan’ın karşısında süt dökmüş kedi gibiydiler...

Neden?..

Her zaman davet gelsin ve ekranda görünsünler diye...



O ikili bana Muharrem İnce’yi bir kez daha alkışlamam gerektiğini hatırlattı...

Ve tabii ki Kocasakal ile Avşar’ın da kaybettiklerini yazmalıyım...

Çünkü...

“Hayır” demeyi bilmeyenler, bazı şeyleri bilseler de yapabilemezler...

HER MESLEĞİN AHLÂKI OLMALI...


Savunma dokunulmazlığı, hukukun temel ilkelerinden biri ancak...

Ahlâklı olmak insan olmanın temeli...

İlle de hukuk ahlâkı...

[caption id="attachment_184936" align="alignnone" width="251"] Ceren Damar[/caption]



Hiçbir savunma dokunulmazlığı, savunma ahlâkından daha değerli olamaz...

Savunma ahlâkı, savunmanın mağduru ya da şüpheliyi aşağılamasına, iftira atmasına, kamuoyu nezdinde küçük düşürmesine izin ve imkân vermez...

[caption id="attachment_184937" align="alignnone" width="192"] Vahit Bıçak[/caption]



Nereden mi çıktı?..

Söyleyeyim...

Vahşi bir cinayete kurban giden akademisyen Ceren Damar’ın katil sanığını ahlâk kurallarını yerle bir ederek savunan avukatı Vahit Bıçak meslekten menedilebilirmiş...

Çok iyi olur ve böylece...

Savunma kurumunun itibarını yükselir...

YAZIK OLDU...


İlk gençliğimin akaryakıt istasyonlarıyla bugünküleri kıyaslıyorum da...

Türkiye’de en büyük gelişimi gerçekleştiren sektör akaryakıt istasyonları...

AB ülkeleri ve Amerika’daki akaryakıt istasyonları Türkiye’dekilerin yanında mezbelelik...

Bizdekiler ise mükemmel bir estetik ve hijyene sahipler...

Nasıl oldu bu?..

Dağıtım şirketlerinin disiplin ve destekleriyle...



Ve dün gece olan oldu...

Hükümet, ülkenin en başarılı ve fakat verdikleri hizmete göre en az kazanan akaryakıt istasyonlarına olağanüstü destek veren dağıtıcı firmaları “iyi hizmet verdikleri için” olsa gerek cezalandırdı...

Ve kâr marjlarında 9 kuruş ile 17 kuruş arasında kısıntı yaptı...

Yazık oldu yani...

CEM, DOĞRU YAPIYOR...


Cem Yılmaz, Serenay Sarıkaya ile evinin bahçesinde...

Magazin muhabirlerinden biri o sırada izinsiz görüntü alıyor...

Ve tabii ki yayımlanıyor...

[caption id="attachment_184934" align="alignnone" width="314"] Cem Yılmaz[/caption]



Canlarım...

Sanatçı, siyasetçi, sporcu ve benzeri ünlü kişiler tabii ki halka mal olmuştur ama...

Unutmayalım ki...

Onların da özel hayatları var...

Meslek mekanlarında çekilecek görüntülere zaten bir şey dedikleri yok ancak...

Evleri, bahçe kapısından itibaren mahremleri...

[caption id="attachment_184935" align="alignnone" width="313"] Serenay Sarıkaya[/caption]



Cem bu meslektaşımız hakkında şikâyetçi olacağını açıkladı...

Olmasın mı?..

Bence çağdaşlık, bireylerin haklarını yargıda aramalarıdır...

Kabadayılık (İhkak-ı hak) çağdışı olduğuna göre...

Cem, doğru yapıyor...