Korkusuz
Ümit Zileli

Siyah kar!..

Siz hiç siyah kar gördünüz mü?!.

Bildiğiniz, lapa lapa yağan, normalde bembeyaz, pamuk gibi yağması gereken kardan söz ediyorum elbette...

-İnanılmaz değil mi?

Evet, inanılmaz ama yağıyor işte! Hem de cennet ülkemizin Kahramanmaraş vilayetinin Elbistan ve Afşin ilçelerine yağıyor! Bir mucizeden, “dünyanın sonu mu geliyor” türünden bir mistik haberden söz etmiyorum, Siyah kar, bu iki ilçede yıllardan beri kükürt dioksit, kül ve diğer kimyasal maddeleri içeren zehirli simsiyah duman kusan ve dünyanın en kirli santralleri arasında yer alan iki termik santral sayesinde yağıyor!

Üstelik bu iki ilçeye yağan ilk siyah kar değil, yıllardır aynı siyahlıkta, aynı kirlilikte zehir kusan  siyahlara bürünmüş kar, bu yörelerde yaşayan yurttaşlara çoluk çocuk demeden kanser, astım başta olmak üzere bir yığın hastalığı da beraberinde taşıyor!

Biliyor musunuz, ne zaman Afşin-Elbistan Termik Santrali’nin adını duysam aklıma AKP Kahramanmaraş Milletvekili, Tanıtım ve Medya’dan sorumlu genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal gelir... Kendisi Elbistanlıdır. İlk ve ortaokulu burada okuduktan sonra eğitimine İstanbul’da devam etmiş, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’ni bitirmiştir...

Mahir Ünal’ın “siyah kar” ile ne ilgisi var diye soracaksınız; birinci dereceden ilgisi var, sorumluluk ile birlikte!

2019 sonunda, termik santrallerin hastalık ve ölüm kusmasının önlenmesine, bu santrallerin bacalarına filtre takılmasına dair kamuoyu baskısı sonucu Meclis’e gelen “Filtre düzenlenmesi”  AKP ve MHP’nin oylarıyla kabul edilmişti; kabul edilen düzenlemede ufacık bir pürüz vardı ama:

-Termik santrallerin bacasına filtre takılması, iktidar ve küçük ortağının oylarıyla iki buçuk yıl ertelenmişti!..

Oy verenlerin arasında Elbistanlı Mahir Bey de bulunuyordu! Neyse ki Cumhurbaşkanı bu düzenlemeyi veto etti... Veto edilen düzenlemeye “evet” oyu veren Mahir Ünal bunun üzerine ne yaptı dersiniz?

-Cumhurbaşkanına minnetlerini bildirerek teşekkür etti!..

“Çok esprili bir vekil!”


İşte bu muhterem zat, geçenlerde TV5’te yayınlanan “4.Güç” programına katıldı...

Program esnasında 2018 yılındaki seçimler öncesinde genç bir çiftçi ile yaşadığı diyaloğu anlattı. Nasıl anlattığını kendi ağzından dinleyelim:

-Bir delikanlı geldi, “Bizi mahvettiniz, bizi öldürdünüz” dedi. “Telefonunu alabilir miyim dedim, IPhone 6. “Kaça aldın” dedim. “3 bin 400 liramı, 4 bin 500 lira mı ne” dedi.”24 taksitle aldım” dedi. “İnternet paketi de var mı” dedim. “Var” dedi. Ayda kaç para ödüyorsun buna?” dedim. “Ayda 450 lira ödüyorum” dedi! “Senin bu telefona ayda 450 lira ödeyebilmen demek, bizim kaynaklarımızı, becerimizi kullanmamız demek” dedim!

Ne kadar gülünçlü bir hikaye değil mi! Orada bulunan konuklar, Mahir Bey’in bu “çok komik” espri dolu anısına çok gülmüş müdür bilmiyorum ama “vicdan” ve “utanç” sözcüklerinin anlamını gayet iyi biliyorum! Yedi sene önce piyasaya çıkmış, fiyatı iyice düşmüş bir telefonu üstelik 24 taksitle alan bir çiftçi böylesine bir mantığa göre “bir eli yağda bir eli balda” yaşıyordur öyle mi!

Mahir bey, o genç çiftçiyi nasıl “madara” ettiğini anlatırken çok eğlenmiş besbelli ama ne yazık ki kendi iktidarını da epey batırmış!.. Uzaktan eğitimden e-devlete, HES koduna kadar her türlü işlemin bu tür aygıtlarla ve de internet ortamında yürütüldüğü bir devirde çiftçiye reva görülen muameleye bakar mısınız!.. Keşke o genç arkadaş, “İktidardasınız, internet birçok ülkede artık bedava. Bizim ülkemizde ise hem berbat hem kazık sayenizde” deseydi...

-Anlardı o zat herhalde!

Tarife hacet yok!..


Programdan sonra sosyal medyada inanılmaz tepkiler yağdı zatıalilerine...

Tepkiler kısa sürede büyük boyutlara ulaşınca AKP müdahalede bulundu. Mesela AKP Grup Başkan Vekili Bülent Turan, arkadaşını şöyle savundu:

-Sayın Mahir Bey’in, burada bir ironi ile beraber yaptığı bir espridir. Çiftçilerimizin dertlerini en çok bilen birisidir!

Mahir Bey’in bu türden epey esprisi çıkarılabilir arşivlerden! İroni ile birlikte kullandığında, yukarıdaki örnekte olduğu gibi epey etki yarattığı da bir gerçek tabii!

-Çiftçi kardeşlerimizin “acı esprilerini” tahmin edersiniz eminim; onlar esprinin hasını günü gelince yapacak zannımca!

Son bir not: Mahir Ünal’ı desteklemek adına “O kadar ağlıyorsa IPhone da almasın” diyen vicdanını yitirmiş yanaşmalar için bir şey söylemeye hiç gerek yok...

-Zaten bunları tarif edecek sözcük de henüz icat edilmedi!