Aynı yönde yol alır...
★
Bir kişinin beyninde:
Kendisi gibi düşünmeyen...
Kendisi gibi inanmayan...
Kendisi gibi yaşamayan...
Kendisi gibi giyinmeyen kişilere karşı:
Nefret varsa...
O nefretin tamamı...
Hatta belki daha fazlası:
Kalpte de birikmiştir...
★
Dünyayı yaşanmaz hale getiren:
Irk...
Din...
Mezhep...
Ve...
İdeoloji ayrılıklarıdır...
★
Oysa...
Kafasında:
Nefrete...
Endişeye...
Korkuya...
Ve kuşkuya yer vermeyen kişinin...
Kalbi de tertemiz olacağı için...
★
Kendisi gibi inanmayan...
Kendisi gibi düşünmeyen...
Kendisi gibi yaşamayan...
Kendisi gibi giyinmeyen diğerlerine karşı:
Tahammüllü olacaktır...
★
Lütfen...
Bizim gibi olmayanlara tahammül edelim...
Siz nasıl kendi doğrularınıza inanıyorsanız...
Onların da kendi doğrularına iman edebileceklerini unutmayalım...
★
Dinin, mezhebin, ırkın ve ideolojinin mutlak doğrusu olmaz...
Bizim gibi düşünmeyenler nasıl ki:
Bu diyardan gitmeyip bu deveyi güdeceklerse...
Bizler de...
Aynı şekilde...
Bu diyardan gitmeyecek...
Bu deveyi güdeceğiz...
★
Nükleer savaşın bin depremden daha tehlikeli olduğu günümüzde...
Birbirimize düşman olmak...
Siyasetçilerle silah tüccarlarının ekmeğine:
Yağ sürmektir...
★
Şiddetin değil...
Şiddetsizliğin gerçek eylem olarak kabul edildiği:
Bir ülkede...
Ve dünyada:
Yaşamak dileğiyle...
Bu kafalar özgürleşmeli
Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Alevi” başlıklı videosu, 4 günde 29,2 milyon defa oynatıldı...
110 milyon kez görüntülendi...
★
Bu rakamlarla:
“Dünya Twitter tarihinin en çok izlenen videosu” oldu...
Rekor:
25,6 milyon defa görüntülenme ile...
Lionel Messi’nin Barcelona formasıyla Atletico Madrid maçındaki çalımlarının yer aldığı videodaydı...
★
Seçimlerde oyunu Kemal Kılıçdaroğlu lehine kullanacağını açıklayan kimi arkadaşlarımız ise halen:
“Zamanı mı?..
Tam da seçime giderken yapılacak açıklama mıydı?..
Bu millet bu tarz açıklamalara hazır değil” diyor...
★
Böyle diye diye...
Alevilere ve Kürtlere tahammülsüzlük göstererek neredeyse:
100 yıl geçirdik...
Ama...
Demokrasimiz ileri gideceğine:
Geri gitti...
★
Lütfen artık bu tarz endişelerimizden vazgeçelim...
Bırakalım herkes kendi aidiyetini özgürce söylesin...
Mezhep de tarikat da (Ne yazık ki) yaşamın bir parçası...
Önemli olan karşılıklı tahammül...
★
Tahammüllü olursak...
Kimsenin mezhebi ya da tarikatı başkasına dert olmaz...
Yeter ki:
Siyaset, işin içine burnunu sokmasın...
★
Yeter ki:
Devlet, her türlü tarikat ve dinî cemaati:
Samimiyetle...
Ve taraf tutmadan:
Denetlesin...
Keşke
Ankara kulislerindeki iddialara göre...
Millet İttifakı’nın ekonomi patronu Ali Babacan...
Merkez Bankası Başkanlığı için Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na 3 isim sundu:
Hakan Kara...
Özgür Demirtaş...
Ve...
Refet Gürkaynak...
★
Erdoğan’ın Merkez Bankası Başkanı’nın yaptıklarını hatırlıyorum da...
“Keşke seçim yarın olsa; öbür gün de bu üç değerli yurttaşımızdan biri Merkez Bankası Başkanlığı’na atansa” diyorum...
★
NOT:
Mahfi Eğilmez elbette makama yakışır ve çok da başarılı olur...
Ama...
Yaşının buna imkân vermeyeceği kanaatindeyim...
Aradaki fark
Kılıçdaroğlu, Adapazarı’ndaki Tank paleti fabrikasının Katar’a satıldığını söylüyor...
Erdoğan ise Kılıçdaroğlu’nu sürekli yalanlıyor...
Kemal Bey bir kez daha tekrarladı bu haberi...
Erdoğan da bir kez daha yalanladı...
Ancak...
Bu kez yapılan yalanlama:
İtiraf niteliğindeydi...
Bakın ne dedi Erdoğan:
★
“Ordunun testlerinin ardından tankın seri üretimi başlayacak... Hani diyorlar ya ‘Burayı Katar’a sattık’ falan diye, böyle bir şey söz konusu değil. Adamın hayatı yalan. Başka bir sermayesi yok. Burada yüzde 51’i bize aittir, yüzde 49’u Katar’a aittir...”.
★
Canlarım...
Bir kamu şirketinin %49’unu satmak ile...
%51’ini satmak arasındaki fark:
Kamu adına hisse yönetiminde yetkisi olan bürokratlardan sadece %2’sinin...
Şirketin %49’una sahip ortak tarafından...
Satın alınabileceği:
Fiyat farkıdır...
İlgisi yoktur
Deli Dılaca’ya görücü gelecek...
Ama...
Dılaca ne kimin geleceğini biliyor...
Ne de...
Kendisinin istenileceğini...
Görücüler gelip evin kapısını çalıyor.
Dılaca açıyor kapıyı...
Damat adayının anası soruyor:
“Dılaca sen misin?..”
“He ya...”.
“Annen evde yok mu?..”.
“Komşuya gitti...”.
“Hayrola?..”.
“Dedikodu yapmışlar da kavga edecek...”.
“Ne dedikodusu? Neyin dedikodusu?..”.
“Komşunun kızı benim onların kuyusuna pislediğimi söylemiş, anam çok kızdı...”.
“Pisledin mi?..”.
“Yooo... Kenarına pisledim sonra çubukla içine ittim...”.
★
NOT:
Bu fıkranın...
Tank Paleti Fabrikası’nın %49’u Katar’a satıldığı halde:
“Fabrika satılmadı” denilmesiyle:
Hiçbir ilgisi yoktur...
Yayımlarım
Haber:
Cumhur İttifakı’na alınmayan Doğu Perinçek dedi ki:
“Mevcut rejim mafyokrasidir, ekonomi mafyası ve siyaset mafyası egemenliği gasp etmiştir...”.
★
“Haber” bu şekilde verildiği için ben de aynen öyle yayımladım...
Perinçek itiraz edip:
“Alınmadık değil, arkadaşlarımla biz, HÜDAPAR’la bir arada olmayı kabul etmedik” diyebilir...
Ve onu da yayımlarım...
Sonları böyle
Kim söylemiş bilmiyorum...
Benim mailime geldi...
Ve...
Espri hoşuma gitti...
Sizlerle paylaşmak istedim...
★
Hiçbir şeye güvenme...
Bak:
Eros, tanrıydı...
Sezar imparator...
Biri:
Don markası oldu...
Diğeri:
Salata...
Dünün tweeti
Cem Ceminay
@ceminaycem
Erdoğan başkanlık koltuğunu kolay kolay bırakmaya niyetli görünmüyor. Her 23 Nisan’da sembolik olarak yerini bıraktığı çocuğun yanında bile tedirgin huzursuz rahatsız olmuş gibiydi heyecan ve espri bu yıl eksikti.